Cumhuriyetimizin 100.yılını geride bırakıp, 2024’e adım attığımız bu günde size, ailenize ve sevdiklerinize, sağlık, mutluluk, huzur ve başarı dolu güzel bir yıl diliyorum. Umuyorum ki herkes için bir önceki yıldan daha güzel bir yıl olur.

Biliyorum ki pek çok Cumhuriyet çocuğu için 2023 çok iyi geçmedi. Hatta büyük hayal kırıklıklarının yaşandığı, ekonomik olarak ciddi sıkıntıların olduğu, haksızlıkların zirve yaptığı bir yıl yaşadık. 

Morallerin yüksek olmadığının farkındayım. 

Özellikle, 22 yıldır aralıksız devam eden AKP iktidarında; yandaş olmadığı için işe giremeyen, mülakatlarda elenen, hak ettiği unvanlara ulaşması engellenen, kamudan ve belediyelerden uzaklaştırılan, hak ettiği halde yurtdışı görevlere gönderilmeyen, işsizlikle terbiye edilmeye çalışılan ve sürekli cezalandırılan yüzbinlerce Cumhuriyet çocuğunun feryatları yükselmeye devam ediyor.

Hemen her gün Anadolu’nun dört bir köşesinde, yıllardır işsiz olduğu için evden çıkmayan evlatların, psikolojisi bozulmuş çocuğuna derman arayan ana babaların, ekonomik yetersizlikler sebebiyle evlenemeyen genç kızların ve erkeklerin dertlerini dinliyorum.

Belki yandaşlıkla zenginliğine zenginlik katanlar umursamıyor ama tarihin gördüğü en büyük “ötekileştirme” süreci aralıksız olarak, 22 yıldır, devam ediyor. “CHP’lilere bırakın insanca yaşamanın, bir bardak suyun bile çok görüldüğü” bir çeyrek asır yaşadık ve bu zulüm döneminin yakın zamanda bitmeyeceği görülüyor.

Çok üzücü ama bazı CHP üst yöneticilerinin de CHP’lilerin bu derece “ötekileştirilmesine” kayıtsız kaldıkları görülüyor. CHP’li gençlere devlet kapılarının kapatılması yetmezmiş gibi, belediyelerde de çifte standart uygulanarak CHP’li ailelerin çocuklarının iş sahibi olması engelleniyor. Dünyanın en fedakar seçmen tabanı olan CHP’lilerin sesleri duyulmadığı gibi, ülke politikalarına da parti politikalarına da etki etmelerine mani olunuyor.

Son yıllarda da “yerli ve milli” adı altında bir kategori açılarak bu ülkenin en yerli ve milli insanları olan CHP seçmenine hakaretler ediliyor. Her televizyon programında ve sosyal medyada CHP’li sıradan insanlar linç ediliyorlar. Ve ne yazık ki kimse mazlum ve mağdur Cumhuriyet çocuklarının seslerini duymuyor. 

Şartlar ağır ve moraller bozuk. Ne yazık ki Cumhuriyet çocuklarının umut bağladığı Cumhuriyet Halk Partisi elitleri de tabanın mağduriyetlerinin farkında değiller. “Seçim kazanma” adı altında Cumhuriyet çocuklarının feryatları duyulmuyor. 

Ancak görünen köy de kılavuz istemez. CHP’li aileler gerçekten büyük bir travmanın içinde çırpınıyorlar. Bu ruh hali bir yanıyla ümitvar ve yapıcıdır zira bir çıkış yolu için arayış devam ediyor, ancak diğer yanıyla da karamsar ve yıkıcıdır, zira “ne olursa olsun fark etmez” noktasına doğru gidiyorlar. Tabanda biriken çaresizlik ve öfke, doğru şekilde kanalize edilirse Cumhuriyetimiz yeni bir ivme kazanır ve daha adil bir düzen kurulur. Şayet bu feryatlar  duyulmazsa her seçim ve her dönem öngörülemeyecek sonuçlar doğurur; bir seçimde baraj riski doğar, öbür seçimde sandıklar boş kalır ya da tahmin edilmeyen partilere büyük kaymalar olur.  Umuyorum ki hem ayrımcı ve zalim uygulamalar son bulur hem de Cumhuriyet çocuklarının beklentileri karşılanır.

Ancak, olumlu şeyler de var elbette bu hayatta. Görüyorum ki genç nesiller çok daha sorgulayıcı, çok daha sonuç odaklı olarak yetişiyorlar. Her anlamda beklentileri yüksek ve gelişmiş ülkelerdeki akranları gibi “iyi yaşamanın hakları olduğunu” biliyorlar. Açıkçası gençlerin varlığı ve kararlılığı beni de mutlu ediyor. Onları gördükçe Cumhuriyetimizin 100.yılında eşimle beraber kurduğumuz ve Türk gençliğine hizmete adadığımız “Tuna Umut Oran Vakfı’nın” ne kadar doğru bir zamanda ortaya çıktığını anlıyorum. Gerçekten de bu ülkenin makus talihini sadece “gençlerin ve kadınların” değiştirebileceğine inanıyorum. Bu yüzden bütün umudumu gençlere ve kadınlara bağlıyorum. 

Siz, her yaştan Cumhuriyet çocuklarına da aynı çağrıyı yapıyorum: Gençlere ve kadınlara güvenin ve onları destekleyin. İnanın! Birliğimizi muhafaza ettiğimiz müddetçe bir “umut” vardır. Umutları yaşatabildiğimiz sürece bizlere yenilgi de yoktur!

Hepinizi, daha iyi bir Türkiye hayalimle kucaklıyorum. 

Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi mirasçıları olan sizlerle, bu kadar mücadeleci olduğunuz için gurur duyuyorum. 

İnanıyorum! Başaracağız!

Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti’ni hak ettiği zirvelere taşıyacağız. 

Ne mutlu Türküm diyene!

2024 kutlu olsun.

Dayanışma duygularımla,

Umut Oran

Print Friendly, PDF & Email