Değerli Dostlarım,

Asırlık geçmişi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin her saniyesine vurduğu damgayla Cumhuriyet Halk Partisi, sıradan bir parti değildir. Hatta dünyanın hiç bir partisine nasip olmayacak kadar eşsiz bir geçmişin ve sıradışı bir devrim çizgisinin de tek sahibidir. Bu anlamda CHP’nin Genel Başkanları da “tarih yapan partinin tarih yapacak liderleri” olarak görülürler.

Ne mutlu bizlere ki uzun süren kongreler ve kurultay sürecinin ardından CHP, 8.Genel Başkanı’nı seçti ve Sayın Özgür Özel, partimizin başına geçti. Kendisini tebrik ediyorum. İnanıyorum ki en kısa zamanda tüm kırgınlıkları, tüm parti içi sorunları geride bırakacak bir olgunluk gösterecek ve partimizi yerel yönetim seçimlerine hazırlayacaktır. Zorlu bir dönemde Genel Başkan olmanın sorumluluğuyla en iyileri en ön cepheye çıkarıp, partimizin fedakar evlatlarına hak ettikleri görevleri verecektir. Elbette çok acil olarak tüzüğümüzün ve yönetmeliklerimizin demokratikleştirilmesi, parti içi katılımın maksimum seviyeye çıkarılması ve partinin demokratikleşerek “kısır çatışmalardan” kurtulmasını da sağlanmalıdır. Sayın Özgür Özel’in bu adımları atmasını ve yepyeni bir dönemin başlamasını temenni ediyorum.

Değerli Dostlarım,

Her parti içi yarışta görev alma şansına sahip olanlar gibi görevlerinden ayrılanlar da olacaktır. 7.Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da uzun süren hizmet yıllarının ardından görevini teslim edecektir. Ben, kendisine bugüne kadar verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Görev süresi boyunca yaptığı, olumlu ya da olumsuz, ne varsa artık geride kaldı. Bundan sonraki hayatında sağlık, huzur ve mutluluk diliyorum. Umarım tüm tecrübesini yeni yönetime aktararak; aynı hataların yapılmasını, aynı yanılgıların üretilmesini ve aynı haksızlıkların tekrar tekrar ortaya çıkmasını engelemek yolunda adımlar atacaktır. 

Değerli Dostlarım,

Türkiye, sıradan bir ülke olmadığı gibi, içinde bulunduğumuz zaman dilimi de sıradan adımlarla geçirilebilecek bir zaman dilimi değildir. Tüm dünyada büyük bir değişim hızı var ve tıpkı ilk iki dünya savaşının öncesinde olduğu gibi, bilinen tüm kalıplar yıkılıyor ve resmin tamamını şu anda göremesek de, her konuda ve her yerde yıkım ve yeniden doğum aynı anda yaşanıyor. Böylesi bir dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’ne düşen görev, Türk milletini geleceğe hazırlamak, dünyanın geri kalanından pozitif ayrışacağımız politikalar üretmek ve emperyalist planların sonucunda yolunu kaybetmiş mazlum milletlere de alternatif bir yol inşa edebilmektir. Görevimizin bu derece büyük olduğu kabul edilirse ne kaybedecek tek bir saniye, ne de görmezden gelinebilecek tek bir vasatlık vardır. CHP, her saniyeyi doğru kullanmak için, partinin eşsiz insan kaynağını en verimli şekilde kullanmakla ve geleneksel sen-ben siyasetinin yerine yepyeni bir anlayışı hakim kılmakla mükelleftir. Mahallelerden başlayarak eski alışkanlıkların terk edilmesi, kısır çekişmelerden sıyrılınması ve en önemlisi “mevcut siyaset düzeninin” reddi gerekmektedir. Organizasyon yapısından örgütlenme modeline, ideolojik netlikten propaganda yöntemine kadar her alanda, aklın ve bilimin ışığında yeni adımlar atılmak zorundadır. Bu bakış açısının doğal sonucu “kahramanlar, yenilmez liderler, her şeyi bilen büyük adamlar” devrinin bittiğini, “ortak aklın” hepsinin yerini aldığını kabul etmek ve kurumsallaşmaktır. Aksi her durumda AKP; bir kaç hafta içinde “eski tas eski hamam” devam etsin diye “polemik” yarışına başlamaya ve herkesi kendi düzenine uymaya zorlayacaktır. 

Ben, fedakar CHP tabanının, tüm baskılara ve haksızlıklara rağmen CHP’ye oy vermeye devam etmesini, en büyük güç olarak görüyorum. CHP tabanının bu kararlılığı, CHP’yi tüm tabuları yıkacak her türlü adımı atmaya mezun kılmaktadır. Herkesin bu eşsiz gücün farkına vararak, tabanın mücadele azim ve kararını doğru alanlara kanalize etmesini ve tek başına iktidar olmaya yönelmesini çok önemli buluyorum. Umuyorum ki yeni oluşacak olan MYK ve PM de bu bilinçle hareket ederek, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletini makus talihinden kurtaracaktır. 

38.Kurultayımızın herkese hayırlı olmasını diliyor, fedakar CHP tabanına bu vesileyle bir kez daha saygılarımı sunuyorum.

Dayanışma duygularımla,

Umut Oran

Print Friendly, PDF & Email