20 yıl önce aydınlığa, özgürlüğe ve demokratik yaşama yönelmiş nefret dolu bir saldırı sonucunda Sivas Madımak Oteli’nde yaşanan karanlık katliamın acısı hala içimizde yaşıyor.

35 yazar, ozan, aydın ve vatandaşın hayatını kaybettiği bu saldırı ile ülke tarihimiz açısından bir insanlık ayıbı yaşanmış, saldırının sorumluları da ne yazık ki bu zamana kadar bulunamamış, hatta bazı devlet yöneticileri, iktidar temsilcileri tarafından da korunmuş, kollanmıştır.

Özgürlüklerin korunduğu, demokratik ve hukukun üstünlüğüne dayanan bir ülkede yaşanması hayal bile edilemeyecek bu olayların hangi karanlık eller tarafından düzenlenerek icra edildiği, bu zihniyetin nasıl bir dünya görüşüne sahip olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Dini duyguları istismar ederek, mezhebe dayalı ayrımcılık ve provokasyon yapmanın nasıl büyük insanlık suçlarına neden olabileceğini de Sivas’ta herkes görmüştür.

Başta yakınlarını kaybedenler ile milletimizin hassasiyetlerini korumak; bu büyük insanlık ayıbından bir kardeşlik fırsatı çıkarmak, gelecek kuşaklara da demokrasinin, birlikte yaşamanın, laiklik ve özgürlüğün değerlerini daha iyi anlatabilmek için Madımak Oteli’nin bir “İnsanlık Müzesi” olması çok önemlidir. Bu yolla bu büyük acıdan, bir kardeşlik fırsatı çıkartarak, gelecek kuşaklarda etnik, dini, felsefi veya inanç bazlı her türlü ayrımcılığın nasıl büyük bir insanlık suçu olduğunu da gösterebiliriz.

Bu duygu ve düşüncelerle Sivas’ta hayatını kaybeden bütün aydınlarımızı, demokratları, sanatçıları ve canlarımızı rahmetle anıyor, bütün sorumluların da hak ettikleri cezayı bir an önce almalarını bekliyoruz. Bu suçlara seyirci kalanlar, destekleyenler de bu suçun failleri kadar sorumludur ve gün gelecek mutlaka onlardan da teker teker hesap sorulacaktır. Biz unutmayacağız.

Saygılarımla,
Umut Oran

Print Friendly, PDF & Email