Emekçi kadınların “eşitlik ve adalet” mücadelesinin sembol günü olan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, her geçen yıl bağlamından koparılarak bir “tüketim günü” haline getirilmektedir. Özellikle siyasi partiler, kadın mücadelesini yok sayarak meseleyi kuru “1 sms, 1 tweet” mesajıyla geçiştirmemelidir.

Doğru tavır; her yıl 8 Mart’ta kadınların geçen bir yıllık süre içerisinde ekonomik, sosyal ya da siyasal olarak elde ettikleri hakları değerlendirmek ve her alanda kadınla erkeği eşit kılmak için kararlılık bildirmektir.

Oysa Türkiye özelinde kadınlar, bir yıl öncesine göre her anlamda mevzi kaybetmiştir. Çocuk gelin sorunu çözülmemiş, kız çocuklarının eğitim hayatından uzaklaştırılması engellenememiş, kadınların töre ya da namus adı altında katledilmelerinin önüne geçilememiş, aynı işte çalışmasına rağmen düşük ücret almalarına mâni olunamamış ve ne yazık ki siyasal hayatta erkeklerle eşit temsil hakkına sahip olamamışlardır.

Bu derece ağır şartların hüküm sürdüğü bir coğrafyada 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, özellikle siyasi partilerin, göstermelik kutlamaları da anlamsızlaşmaktadır.

Ancak bu haliyle bile 8 Mart; “Emekçi Kadınları” önemsediğini iddia eden her bir siyasi parti için turnusol kâğıdı işlevi görmektedir. Herkesin bugünde dikkat etmesi gereken şey, siyasi partilerin kadınlar için neler yaptıkları ya da yapmayı vaat ettikleridir. Elbette iktidar bloğundan herhangi bir olumlu adım atmasını beklemek aşırı iyi niyet olacaktır. Ancak 1934’te kadına seçme ve seçilme hakkını veren Atatürk’ün kurucusu ve lideri olduğu Cumhuriyet Halk Partisinden, yani aynı zamanda bir kadın devrimi olan “Cumhuriyetimizin” kurucu partisinden kadınların siyasal hayatta “eşit” temsiline yönelik beklenti içinde olmak anlamlıdır. Birkaç gün sonra CHP Tüzük Kurultayının toplanacağı da düşünülürse yapılması gereken şey her kademede kadın-erkek temsilini “eşit” noktaya getirecek olan bir “tüzük değişikliği” olacaktır.

“%50-%50 Tam Ortadan” şeklinde formüle edilecek böyle bir değişiklik Cumhuriyetimizin değerlerine de uygun olacaktır. Hemen her şeyin kötüye gittiği bu dönemde, CHP delegelerinin “her yerde ve her koşulda kadın-erkek eşitliğini” sağlama iradesini açıklaması ve kadınları siyasetin her alanında “görünür” kılması tarihsel bir sorumluluktur.

2018 Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün kutlama mesajının CHP Kurultayında, tüzüğe yerleştirilecek “eşit temsil” maddesiyle sağlanabileceğini düşündüğümü bir kez daha beyan ediyor, kadın mücadelesinde yer alan, başta CHP’li kadınlar olmak üzere, tüm kadınların eşitlik ve hak mücadelesinde yollarının açık olmasını diliyorum.

Dayanışma duygularımla,
umut oran

Print Friendly, PDF & Email