Pek çalışıp, az maaş alan,

Çok çabalayıp, öğretmenliğe atanamayan,

Yaptıkları manidar, yaranamadıkları iktidar olan sevgili öğretmenlerimiz, 

“İlim Çin’de Bile Olsa Gidip Alın” diyen Hazreti Peygamberimizi anlamayıp, beğenmediği öğretmenleri fırsat bulsa Çin’e gönderecek bir iktidarla yönetiliyoruz. Hazreti Ali’nin “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” sözüyle dikkat çektiği öğretmenlerin okullarda, dershanelerde adeta köle düzeninde yaşadığı ve 40 paraya muhtaç halde yaşatıldığı bir ülkede yaşıyoruz.

Eğitim politikasını yaz boz tahtasına, öğretmenliği deneme tahtasına, öğretmenin hayatını satranç tahtasına, akıl ve bilimden nasibini almayan çağdışı söylemlerle şahsi ikballeri için eğitim dahil herşeyi sıçrama tahtasına çevirdiler. 

Selçuklu’da Nizamülmülk, Osmanlı’da Fatih, Cumhuriyet’te Atatürk eğitime ve öğretmene önem veren öncülerdi. Eğitimi öne alan bir siyaset yaklaşımının ülkeyi nasıl kalkındırdığının da en iyi ispatı onlardı. Öğretmenin her açıdan yüceltildiği hiçbir dönemde ülke geri kalmadı. Dünyada gelişmiş olan ülkelerin hiçbirinde eğitim ve öğretmen önemsiz ya da sıradan olmadı.

Başöğretmen Atatürk’ün; ulusumuzun irfan ordusu, yeni nesilleri yetiştiren eser sahibi, milletimizin kurtarıcısı, insan topluluğunun en fedakar ve muhterem unsuru olarak tanımladığı saygıdeğer öğretmenlerimiz kelimelere sığmayacak kadar büyük ve özeldir. Öğretmenlerimizin sorunlarını çözecek yaklaşım ve girişimler bir icraat olmanın ötesinde kutsaldır.

Bu vesileyle başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere ebediyete intikal eden öğretmenlerimizi minnetle anıyorum. Değerli öğretmenlerimize kutsal görevlerinde başarılar ve esenlikler diliyorum. Atanamayan öğretmenlerimizin biran önce atanmasını ve öğrencilerine kavuşmasını diliyorum. Değerli öğretmenlerimize saygılarımı ve şükranlarımı sunuyor,  Öğretmenler Gününü kutluyorum.

Umut Oran

Print Friendly, PDF & Email