14 Mayıs seçimlerine çok kısa bir süre kaldı. Artık aday listeleri de, siyasi partilerin vaatleri de belirlenmiş durumda. Listeler kesinleşmeden önce “son uyarılarımı” yapmış, özellikle CHP’nin, tabanın sesine kulak vermesini, örgüt emekçilerini unutmamasını istemiştim. Ne yazık ki açıklanan listeler, uyarılarımın dikkate alınmadığını ortaya koydu. Bir kez daha, tüm hayatını CHP’ye feda etmiş insanlar listelerde yer bulamadılar. 

Ancak bu dakikadan sonra yapacak bir şey yok! CHP üst yönetimi, her şeyi bildiğini ve kontrol ettiğini düşündüğüne göre, bize düşen şey “vardır bir hikmeti(!)” deyip, Atatürk’ün emaneti olan CHP’ye sahip çıkmaktır. Biliyorum, bazı dostlarım, “tabanı yok sayan” siyasal elite karşı öfke dolular fakat her şeye rağmen olası bir CHP iktidarının, olası bir AKP iktidarından çok daha iyi sonuçlar doğuracağı da ortada. Bu yüzden, CHP siyasal elitinin yol haritasını çok doğru bulduğumdan değil ama Atatürk’ün emaneti olan CHP’nin her şartta güçlü olması gerektiğine olan inancımdan dolayı, 14 Mayıs seçimlerinde yine ve yeniden “kan kusup kızılcık şerbeti” demeyi ve CHP için elimizden gelen tüm çalışmayı yapmamız gerektiğini düşünüyorum. En azından ben ve arkadaşlarım, 14 Mayıs’a kadar sahada olmaya, elimizden gelen katkıyı vermeye ve CHP’yi iktidar yapmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Değerli Dostlarım,

Bir kaç konuda da sizleri uyarmak zorunda hissediyorum kendimi. Öncelikle, sosyal medyada çok yoğun bir “manipülasyonun” olduğunu hepimiz bilmeliyiz. İlginçtir ki sadece AKP değil, HDP ve CHP yanlısı görülen bazı odaklar da “troll orduları” oluşturdular. Herkes kendi ajandasına göre birilerini susturma gayretinde. Açıkçası bu konuda başarılı oldukları da bir gerçek. Ancak unutmamamız gerekir ki dünya tarihinde “herkesi susturarak” ulaşılmış bir zafer yoktur! Özellikle CHP’ye yakın olduğu varsayılan troll gruplarına yön verenlerin bu işten vazgeçmesi gerekir. Zira gördüğüm kadarıyla AKP’lilerle değil CHP’lilerle uğraşmayı daha çok seviyorlar. Oysa 1980 sonrasında oy oranlarını anlamlı bir şekilde arttıramamış bir partinin herkesten daha fazla konuşmaya, alternatif sesleri duymaya ve daha önemlisi “sürekli arayışa” ihtiyacı vardır. Özellikle AKP döneminde, zulmün her çeşidini yaşamasına rağmen hala CHP’de ısrar eden insanlara, farklı düşünceleri var diye, bu derece saldırgan bir şekilde davranmanın kısa vadede işe yarasa da orta ve uzun vadede yıkıcı sonuçlar doğuracağını düşünüyorum. Bu anlamda tüm troll yöneticilerini acilen “gerçek hayata” dönmeye çağırıyorum.

Seçim sürecinde özel önem verilmesi gereken bir diğer konu: Deprem bölgesi ve depremzedeler olmalı. Onbir ilimizde çok büyük bir yıkıma ve bazı illerde nüfusun %50-60’ının göç etmesine sebep olan 6 Şubat depremi ve yarattığı sonuçlar çok dikkatli bir şekilde değerlendirilmeli ve “deprem bölgesi için özel bir çalışma ekibi” oluşturulmalıdır. CHP; bölgeyi bilen, halkta karşılığı olan eski milletvekilleri, valiler, bürokratlar başta olmak üzere, akademisyenlerden, sivil toplum temsilcilerinden oluşan geniş bir ekip kurarak deprem bölgesinde var olmalıdır. Depremzede halkımızın kendilerini yalnız ve çaresiz hissetmelerinin önüne geçilmelidir. Ayrıca, seçimlerin sağlıklı bir şekilde icra edilebilmesi için diğer illerden ekiplerin bölgeye yönlendirilmesi de elzemdir. Ancak deprem bölgesine yönelik bu çalışmalar, seçimle sınırlı kalmamalı ve bölge ayağa kalkana kadar yani en az 5 yıl boyunca, sürekli görev icra etmelidir. Bu konuda, tüm muhalefet bloğunu uyarmak istiyorum: Deprem Bölgesi için günübirlik çalışmalar değil stratejik planlamaya ihtiyaç var!

Bir diğer konu, sandık güvenliği ve seçim günü! Bunu söylemeyi hiç istemezdim ancak geçmiş seçimlerde yaşanan sorunların hemen hiç biri, CHP tabanını tatmin edecek şekilde çözüme ulaştırılmış değil. Hala tüm sandıklardan anında ve doğru bilgi almamızı sağlayacak ve her türlü sandık oyununa karşı hakkımızı savunmamıza gerekçe olacak bir “sistem” kurulmadı. Geçtiğimiz pek çok seçimde yaşanılanları düşünürsek seçmenlerimizin bu konuda büyük bir beklentisi olduğu ortada. Bu vesileyle ilgili/yetkili herkesi bir kez daha uyarıyorum! Sandık güvenliğini sağlayacak adımları atın, Türk milletini bir kez daha hayal kırıklığına uğratmayın.

Değerli Dostlarım,

Ramazan Bayramının kutlu olmasını, başta deprem bölgesinde yaşayan vatan evlatları ve Mehmetçiklerimiz olmak üzere, Türk milletine huzur getirmesini diliyorum. Bizlere, bağımsız bir ülke bırakarak, bayram kutlamamızı sağlayan Kurtuluş Savaşı kahramanlarını ve Mustafa Kemal Atatürk’ü de bu vesileyle saygıyla anıyorum. 

İyi bayramlar. 

Umut Oran

Print Friendly, PDF & Email