CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın KOBİ’lerin içinde bulunduğu güç koşullara ve çözüm önerilerine ilişkin  basın açıklaması;
KOBİ’lerde vahim tablo: 7,14 milyar TL’lik icra borcu 

  • Ekonomideki kötü gidiş, daralan piyasa ve rekabet eşitsizliği gibi faktörlerin etkisiyle kredi borcunu ödeyemeyen, yasal takibe düşen KOBİ sayısındaki artış son dönemde yeniden hızlandı.
  • Bankalara olan kredi borcunu ödeyemediği için icra takibine düşen KOBİ sayısı 2008-2009 krizinde hızla artarak 200 bini aşmış, 2011’de 167 bin 386’ya gerilemiş, 2012 sonunda da 168 bin 731 olmuştu. Takipteki KOBİ sayısı, bu yılın ilk dört ayında net 21 bin 471 artarak Nisan sonu itibariyle 190 bin 202’ye yükseldi.
  • İcra takibindeki KOBİ sayısı 2006 sonundan bu yana yüzde 122 arttı. KOBİ’lerin takipteki kredi borcu ise aynı dönemde yüzde 231 büyüyerek 7 milyar 140 milyon lira ile tarihindeki en yüksek düzeye ulaştı.
  • TOBB, KOSGEB ve TESK öncülüğünde kurulan ve 1994’ten bu yana KOBİ’lerin kredi kullanımlarına kefalet vererek finansman imkanı sağlayan Kredi Garanti Fonu (KGF), bu yıl Mart sonuna kadar toplam 5.8 milyar lira tutarında 22 bin 116 başvuru alırken, bunların sadece 12 bin 907’sini uygun gördü. Bu dönemde KGF kaynaklarından verilen toplam kefalet tutarı da 2.9 milyarda kaldı. Yani yaklaşık 20 yılda KGF tarafından KOBİ’lere verilen toplam kefalet desteği bu kadar oldu.
  • Esnaf ve sanatkârların da ağırlıklı olarak içinde yer aldığı KOBİ’ler, toplam girişimlerin yüzde 99’unu oluşturuyor, katma değerin yüzde 54’ünü yaratıyor, istihdamın yüzde 76’sını, yatırımların yüzde 50’sini, üretimin yüzde 56’sını ve ihracatın yaklaşık yüzde 60’ını gerçekleştiriyor. Ekonomideki bu ağırlıklarına rağmen sayıları 3.5 milyona ulaşan KOBİ’ler banka kredilerinden sadece yüzde 25 pay alıyor.
  • Özellikle sanayi sektörünü büyük çapta etkileyen 2008-2009 küresel krizinde önemleri bir kez daha anlaşılsa da KOBİ’ler AKP iktidarında ihmal edilmeye, “üvey evlat” muamelesi görmeye devam ediyor. KOBİ’ler finansal imkânlar ve teşviklerden yararlanamıyor.
  • AKP’nin yanlış ekonomi politikaları sonucu KOBİ’ler hem ucuz ve sosyal güvenlikten yoksun istihdam depoları, hem de büyük işletmelere katma değer aktaran firmalar konumuna itildi; sanayileşmede tekelleşme ve yoğunlaşmanın hızlanmasına hizmet etmiş oldu.
  • Küreselleşme sürecinde AKP politikaları ülke KOBİ’lerini, üretken yapıdan taşeron görevi üstlenen fason yapıya dönüştürüyor.
  • KOBİ’ler ciddi boyutta öz kaynak, kredi, tedarik, nitelikli işgücü, pazarlama ve vergi sorunları ile boğuşuyor.

Basın Açıklaması:
KOBI_UMUT-ORAN-1
 
 

Print Friendly, PDF & Email