8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü, tüm dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini ve isteklerini dile getirdikleri, birlik ve beraberlik günü olarak kutlanmaktadır.
Türk aydınlanmasında, kadının toplumsal statüsünün yükseltilmesini tüm ulusun yüceltilmesiyle eşdeğer tutan Atatürk, devrimlerle Türk kadınının dönemin koşullarına göre birçok gelişmiş ülkede bile görülmeyen haklar elde etmesini ve yaşamın her alanına erkeklerle eşit şartlarda girmesini sağlamıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Türk kadınına, 1930’da Belediye seçimlerine katılma hakkı, 1933’de muhtar, köy ihtiyar kurulu üyeliğine seçme ve seçilme hakkı ve 1934 yılında ise, birçok batılı ülkeden önce Milletvekili seçme ve seçilme hakkını vererek, kadınlarımızın ülke yönetiminde söz sahibi olmalarını sağlamıştır. Kadınlara dönemin koşullarına göre çağdaş ve ileri boyutta önemli haklar sağlanmış olması, Cumhuriyetin en önemli başarılarındandır. Üstelik Atatürk bunu oldukça güç koşullarda gerçekleştirerek çağdaş uygarlık kararlılığını ve azmini tüm dünyaya göstermiştir.Kadınlarımız, toplumsal ve ekonomik yaşamın ayrılmaz parçası, üretimin etkin öğesi ve  Cumhuriyetimizin teminatıdır. Cumhuriyetin sağladığı hak ve özgürlükleri en iyi biçimde kullanan Türk Kadını, bugüne kadar ülkemizin gelişme sürecine büyük katkıda bulunmuş, kendine güvenen ve üreten bireyler olarak toplumsal yaşama yön vermeye başlamıştır.
Ulu Önder Atatürk’ün “Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.” (1923) sözüne yürekten katılıyor, bu duygu ve düşüncelerle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum.

Saygılarımla,
Umut Oran

Print Friendly, PDF & Email