Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Yozgat mitinginde yaptığı konuşmada Tek Parti Döneminde ki uygulamaları eleştirerek, CHP’yi karalamak, İslama karşı gibi göstermek için akıl almaz iftiralar, çarpıtmalar ve düzmecelere başvurarak “Camileri ahır yaptılar” dedi ve örnek olarak da Bolu Karakadı Camiini gösterdi. Erdoğan aynı açıklamalara Isparta mitinginde de devam etti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Gaziantep’te muhtarlarla bir araya geldiği toplantıda sert tepki göstererek, başbakanın iftiralarına son vermesini istedi. Bolu Karakadı camii hiçbir zaman ahır olarak kullanılmadığını belirten Oran, konu ile ilgili Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri’ndeki belgeleri kamuoyu ile paylaştı.
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri’nde Bolu Kadı Camii belgeleri
Bolu Kadı Camii, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri’nde bulunan belgelere göre;
1. Bolu – Kadı Camii, 1930’lu yıllarda, Bolu Alayı’nı sefer halinde ihtiyacı olan silahların deposu olarak kullanılmaktadır. Milli Müdafaa’ya caminin onarım için boşaltılması gerektiği bildirildiğinde, cevaben Milli Müdafaa; mevcut Alay’ın sefer silahlarını koruyacak bir depo yapıldığında, boşaltma işlemini gerçekleştireceklerini bildirmiştir.
2. II. Dünya Savaşı yıllarında; cephanelik ve erzak saklama amacıyla değerlendirilen yapı, 1949 yılından itibaren, onarımı devlet eliyle yapılmak koşulu ile kıymetli resmi evrakların, kütüphane demirbaşlarının bulundurulduğu kitaplık olarak kullanılmıştır.
3. 1950’li yılların sonunda, kitaplık olarak kullanımına ilişkin kararname iptal edilerek, onarım çalışması başlatılmıştır.
1. BELGE
Tarih: Dosya: Fon Kodu:9/2/1937 Sayı:22962M 30..10.0.0Yer No: 192.316..5. Bolu’daki alaya sefer halinde kullanacakları silahları koyacak bir depo yapılmadan Kadı Camisi’ni boşaltmalarının mümkün olmadığına dair Milli Müdafaa’nın görüşü.
2. BELGE:
Tarih: Sayı: Dosya:69 Fon Kodu: Yer No: 4/3/1959 3/8835 15 30..18.1.2 118.102..16 Bolu’daki Karakadı Camiinin hakim ve onarım giderlerinin bütçesinden ödenmesi ve kitaplık olarak kullanılması.
3. BELGE
4. Tarih: Sayı: Dosya 68- Fon Kodu: 5. 17/2/1959 113224/ 11 30..18.1.2 Yer No:151.76..7.Bolu’daki Karakadı Camiinin bakım ve onarım giderleri Devlet Bütçesinden ödenmek ve kitaplık olarak kullanılmak üzere Maarif Vekaleti’ne tahsisine ilişkin 3/8835 sayılı Kararnamenin yürürlükten kaldırılması.(Başbakanlık Cumhuriyet
Arşivleri’nde sadece iki belgede Kara Kadı Camii olarak adı geçen Bolu Kadı Camii’nin adı, Osmanlı Arşiv belgelerinde ve diğer Cumhuriyet Dönemi Arşiv belgelerinde “Kadı Camii” olarak kaydedilmektedir.”
Üniversitenin elindeki Osmanlıca metinler: “Camii savaşta silah ve evrak deposu olarak kullanıldı.”
Osmanlıca metinler üzerinden Türkçe’ye çeviri yapan Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Edebiyat Bölümü öğretim üyesi Hamdi Bilgören, Karakadi Camii’nin 1944 yılında yaşanan depremin ardından minarelerinin yıkıldığını, sonra da bir süre erzak deposu olarak kullanıldığını belirtiyor.
Oran “Sayın Başbakan, siyasette ahlak ve etik kuralları hiçe sayıyor, özellikle seçim sürecinde iftiraya başvuruyor, baskı yapıyor, hakaret ve tehdit ediyor.” dedi.
Bir kez daha helal osun size…iyi ki varsınız…bu hadsizlere hakettikleri cevabı vermek lazım…eski bir CHP İl Başkanı torunu olarak bu gerçekleri zamanında dedemden öğrenmiştim…siz de gözlerine sokmuşsunuz…
Allah yolunuzu açık ve muvaffak etsin..bizler yapabileceğimiz her konuda, her zaman hizmetinizdeyiz…hepimize umut oldunuz şimdiden…
Sonsuz saygı ve hürmetlerimle…
İktidar partisinin sıkıştıkça başvurduğu CHP ile ilgili ” camileri ahır yaptılar ” suçlamasına geçtiğimiz günlerde Gazeteci Rıza Zelyurt da köşesinde kaynaklar ile cevaben yer verdi. Bilindiği gibi zaman zaman Adnan Menderes’i de referans alarak konuşmalar yapan Sayın Başbakan’ı üzecek bir yazı kaleme almış Zelyurt. Çünkü en çok cami yıkımı Menderes döneminde olmuş!.. Noktasına, virgülüne dokunmadan aldığım yazıyı paylaşmak istiyorum.
Camileri kim ahır yaptı? – Rıza Zelyut
Önce şunu belirtelim:
Türkiye Cumhuriyeti; bir cami cumhuriyetidir.
Çünkü; hiçbir İslam ülkesinde; hiçbir dönemde cumhuriyet dönemimizde olduğu ölçüde bol cami yapılmamıştır.
– – –
Osmanlı İmparatorluğu’nun en geniş olduğu 16. yüzyılda… Sinop’tan Antalya’ya çekilen hattın batısında… Yani nüfusun yoğun olduğu bölgelerde toplam cami sayısı sadece 3500 kadardı…
Evet evet sadece 3 bin 500.
İnanmayanlar uluslararası otorite tarihçimiz Prof. Halil İnalcık’ın Devlet-i Aliyye isimli eserine bakabilirler.
– – –
Ya şimdi?
Ülkemizdeki cami sayısı 100 bini bulmuş. Bunların çoğu sözünü ettiğim hattın batısındadır.
En az 50 bin cami…
Türkiye Cumhuriyeti; Osmanlı’nın 15 katı cami yaptırmış.
OSMANLI CAMİ İZNİ VERMEZDİ
Bir iddia da benden: Osmanlı Devleti’nin gücünün doruğa çıktığı Kanuni Sultan Süleyman zamanında bile önüne gelen, istediği yere istediği biçimde cami yapamazdı. Bunun için önce Şeyhülislam’a baş vuracaktın…
Orası durumu inceleyecekti. Eğer denilen yerin yakınında cami var ise… Cemaat burada ihtiyacını karşılıyor ise sana cami yaptırmıyorlardı.
İnanmayan gitsin; Ertuğrul Düzdağ’ın günümüz diline çevirdiği Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin fetvalarına baksın…
Biz; öyle cehlini ilim sanan siyasi akademisyenler gibi atmıyoruz; kaynak gösteriyoruz.
EV, AHIR DEĞİLDİR
Birileri Başbakan Erdoğan’ı kandırıyor.
O da ikide bir; ‘CHP; camileri ahır yaptı!’ diyor.
Bir kez ‘ahır’ ile ‘cami’yi yan yana getirmek bile bedii değil…
Bu sevimsizliği, Anadolu sadece Timur istilasında yaşadı. 1402’de Bursa’yı ele geçiren Timur’un adamları; atlarını Ulu Cami’ye bağladılar; içeride yemek pişirip yattılar. Bu gerçek; dönemin tarihlerinde kayıtlıdır.
Ondan sonra böyle bir densizlik olmamıştır.
Amma…
93 harbinde Kafkaslar’dan ve Balkanlardan kaçanlar…
Balkan savaşları sonrasında can derdiyle İstanbul’a sığınanlar camilere yerleştirilmişlerdir…
İstiklal Savaşı başlayınca da Orta ve Batı Anadolu’da bazı camiler; depo olarak kullanılmıştır.
2. dünya Savaşı sürecinde de kullanım dışı kalan bazı mescidlerin zahire deposu yapıldığı doğrudur. Amma buralar asla ahır yapılmamıştır. Çünkü devletin ahıra koyacak bir malı da yoktur…
CAMİLERİN TOZUNU ATAN BAŞBAKAN
Cami yıkan iki devlet adamı biliyorum:
Birincisi; İslam dinini getiren ulu peygamber Muhammed Mustafa’dır…
Şaşırmayın…
İnanmayan Açsın kutsal Kuran’ı Tevbe Suresi’nin 107. ve 108. ayetlerini okusunlar. Orada kötülenen cami; Dırar Camii (mescidi) adıyla bilinmektedir ve Peygamberimiz tarafından yıktırılmıştır.
Çünkü Mescid-i Dırar’da Müslümanları birbirine düşürecek konuşmalar yapılıyor; toplumun birliği bozuluyordu. Bu yüzden yıktırıldı.
– – –
Diğer isim ise Adnan Menderes’tir…
Rahmetli Menderes; İstanbul’a yol açmak adına; hiçbir tarihi ve dini duyarlılık göstermeden 50’den fazla cami-mescid, türbe, mezar, hamam yıktırmıştır.
Saraçhane-Unkapanı arasında Çandarlı İbrahim Paşa Hamamı, Altuncuzade Tekkesi ve Süleyman Halife Mektebi, Hoca Teberrük Mescidi, Revani Mescidi; hatta yola rast gelmeyen ve bir Bayezid devri eseri olan Firuzağa Mescidi bile ortadan kaldırılır. Azepler Mescidi Fatihli yıllardan kalmadır ama hamamı ile birlikte yola katılır. Kanuni devri hatırası Tüfenkhane Mescidi üç kuruşa satılır. Saraçhane Mescidi de yıkılır atılır.
1955-57 arasında da Zeytinciler Mescidi ile Voynuk Şücaeddin Camii darma duman edilir.
Aksaray’ın biraz ilerisinde Selçuk Sultan Camii, mahallesi ve sokağı olduğu gibi yok edilir. Yeniköy’de 3. Selim’in anasının yaptırdığı Mihrişah Sultan Camii bile bu yıkımdan kurtulamaz. Valide Camii’in türbesi bile Menderes’in elinden kurtulamaz.
Başbakan Erdoğan; cami ile ahırı yan yana getiren danışmanlarına bir hazırol çekse çok iyi olacaktır.
Kaynak : http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:NDmo4XbEUyMJ:haberguncel.blogspot.com/2011/05/camileri-kim-ahr-yapt-rza-zelyut.html+r%C4%B1za+zelyurt+adnan+menderes+d%C3%B6neminde+y%C4%B1k%C4%B1lan+camiler&cd=3&hl=tr&ct=clnk&gl=tr&source=www.google.com.tr