Ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının üzerinden tam 82 yıl geçti. Ne mutlu bizlere ki, kendisini O’nun manevi mirasçısı olarak gören on milyonlarca Cumhuriyet çocuğu var.
Elbette O’nun ulaşmak istediği ideallerle Türkiye’nin geldiği nokta birbiriyle örtüşmüyor ama her şeye rağmen Cumhuriyet çocuklarının mücadele azmi bizlere umut veriyor.
Her 10 Kasım saat 9’u 5 geçe Anıtkabir’i ziyarete gidenler ya da nerde olursa olsun ayağa kalkıp, saygı duruşunda bulunan insanlar bunu bir saygı göstergesi ve aynı zamanda mücadele kararlılığı olarak görüyorlar. Ben de öyle görüyorum ve Atatürk’ün en büyük 2 eseri ve emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni ilelebet yaşatma ve muasır medeniyet çizgisinin ötesine taşıma azim ve kararlığını her daim kalbimde, beynimde taşıyorum
Umudumu korumamı sağlayan ve bana cesaret veren de bu zaten. Onca baskıya rağmen Cumhuriyet çocukları tamamen kendi istekleriyle, her 10 Kasım’da büyük bir meydan okumaya imza atıyorlar. Ben de onların hepsini en samimi duygularımla tek tek selamlıyorum.
