Umut Oran’ın Burdur ve Isparta’da 22-23 Ocak’ta yaptığı çalışmaya ilişkin raporu ise şöyle:

BİÇERDÖVERİ SATIP MAKAM ARACI ALARAK SORUN ÇÖZÜLMEZ

  • Isparta Gönen’de görünen şu örnek yaşanan krizin nedenleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor: Biçerdöveri satan AKP’li belediye başkanı kendisine 400 bin TL’ye yeni makam aracı aldı!!
  • Antalya, Burdur, Isparta; Batı Akdeniz ekonomide en kötü günlerini yaşıyor.
  • Ekonomisinde tarımın büyük paya sahip olduğu Antalya, Burdur ve Isparta (Batı Anadolu) bölgesi krizden büyük darbe almış bulunuyor.
  • Antalya, Burdur ve Isparta’nın uluslararası nitelikte entegre bir sağlık turizmi merkezine dönüştürülmesini öneriyoruz.
  • Bu girişim; hem bölge ekonomisini güçlendirecek; hem de Türkiye’nin 100 milyar dolarlık bir pazar olan dünya sağlık turizmi pastasından aldığı payı katlayacaktır.
  • Altyapı sorunlarını çözen, yaşanabilir yeni mahalleler yaratan Burdur Belediyesinin istihdam odaklı anlayışı bölgenin dermanı olacak.
  • Isparta’da Atatürk’te birleşen seçmenler şehrin makus talihini bu kez kıracak görünüyor.

Genel sorunlara bölgesel açmazlar eklenmiş…

Türkiye ekonomisinin içine girdiği ve giderek kronikleşip ağırlaşan kriz tüm ülke genelinde hissedilirken, sosyo ekonomik yapısına bağlı olarak farklı bölgelerde kriz, o bölgeye özgü sorunlarla çeşitleniyor. Akdeniz’de de durum oradan farklı değil. Bölge illerinde işsizlik hızla artıyor. Çalışanı, işvereni, çiftçisi, taksicisi, esnafı… Herkes mutsuz, herkes şikayetçi. Bir dokun bin ah işit!..

Bölge can damarından vurulmuş

Ekonomideki kötü gidişten ve iktidar politikalarından en fazla olumsuz etkilenen sektörlerden biri tarım. TL’deki değer kaybı ile ucuzladığı için revaçta olması gerekirken, yanlış dış politika ile ülkeyi dünyada yalnızlaştıran ve güveni tüketen iktidar yüzünden turizm de kan ağlıyor.

Batı Akdeniz bölgesinin sosyo ekonomik yapısı benzerlik arz eden, ticari ilişkileri ve kalkınma dinamikleri büyük ölçüde Antalya’ya endeksli diğer illeri Burdur ve Isparta için de aynı olumsuzluklar geçerli.  

Mazot, gübre, yem gibi tarımsal girdi fiyatlarında döviz kuruna bağlı yüksek artışlar çiftçiyi, üretici perişan etmiş durumda. Büyükşehirlerde sebze, meyve fiyatları el yakarken, üretici emeğinin karşılığını alamıyor, üründen elde ettiği para, girdi maliyetlerini karşılamıyor.

BURDUR’UN TEK ŞANSI BELEDİYESİ

Burdur’da CHP’li Belediye Başkanımızın kentin altyapı sorunlarını çözerken, yaşanabilir, bina değil istihdam odaklı yönetim anlayışının bir kez daha vatandaşla bulaşacağına ve kenti çok daha ileri götüreceğine inanıyorum. Ancak kentin iktidardan kaynaklanan genel sorunları da bulunmaktadır. Üniversite kampüsünün hiçbir hesaplama yapılmadan kent merkezinden uzağa yapılması, yarım kapasite çalışan şoför esnafını ve artan ulaşım parasıyla öğrencileri vururken, yine plansızlığın yeni hastane için uygulanması hastaları ulaşım açısından daha da mağdur etmektedir.

FABRİKASI KAPATILIP CEZAEVİ AÇILMAK İSTEN KENT: BURDUR

6 il, 26 ilçe, 152 köye hitap eden ve kente yaklaşık 200 milyon liralık girdisi olan Burdur Şeker Fabrikası geçtiğimiz nisan ayında 487 milyon TL’ye özelleştirilmişti. Ancak ihaleyi alan firma üç kez istediği ertelemeye rağmen gerekli teminatı dahi yatıramadığı için ihale geçen ay iptal edilmek zorunda kaldı. Burdur’un istihdam yaratan, çiftçiye destek ola, ülke sağlığını koruyan fabrikasını kapatmak isteyen iktidar, bunun yerine kente 500 milyon TL’ye yeni cezaevi yapmayı tercih ediyor! Var olan fabrikayı kapatıp yerine cezaevi müjdesi veren bir iktidar var Türkiye’de!

BİÇERDÖVERİ SATIP MAKAM ARACI ALAN GÖNEN

Gönen’de ise çiftçiler karalara bağlamış durumda çünkü gözü gibi baktıkları biçerdöverini satan AKP’li Gönen Belediyesi, onun yerine 400 bin TL’ye makam aracı alarak başkanına sundu. Halk yoksulluk içinde yaşamasına rağmen, deprem nedeniyle zarar gördüğü gerekçesiyle yenilenen ve saray binası gibi yükselen Gönen Hükümet Konağı da 2015 yılı birim fiyatlarıyla dahi 4,6 milyon TL harcanmasıyla ortaya çıkan görüntüsüyle bugün adeta terkedilmiş kasaba görünümündeki şehirle büyük tezat oluşturuyor. Gönen’de üniversite öğrencisi sayısı da açılan yanlış bölümlerin tercih edilmemesinin de etkisiyle giderek azalarak 2/3 seviyesine kadar gerilemiş ve bu durum esnafı çok olumsuz etkiliyor. Geçmişi 1939 köy enstitüsüne kadar uzanan bir eğitim geçmişi olan Gönen’de bu durum vatandaşı ayrıca üzmektedir.

İTHAL ET VATANDAŞA MALİYETİNE DAĞITILSIN

Hayvancılığın önem taşıdığı Burdur ve Isparta’da en büyük sorunlardan birisi de besicilerin kesim zamanı gelen hayvanlarını kesimhaneye götürüp kestirememesidir. Çünkü hükümet plansız programsız, birilerinin vurgun yapmasını sağlayacak biçimde sınırsız ithalatını önüne açtığı için bugün tüm soğuk hava depoları ithal etle dolu ve kesim için besiciye ancak 1,5 -2 ay sonrasına gün veriliyor. Ankara’daki milyon TL’Lik makam araçlarıyla gezen beyefendiler umurunda olmayabilir ama kesimi ertelenen her hayvan için besici bir ayda 1000 TL daha yem alıp harcamak zorunda. Besici bin pişman ve ne yapacağın bilmez vaziyette.

NE YAPMALI?

  • Hükümet depolardaki kırmızı eti acilen geliş fiyatına kar gütmeden halkımıza satışını yaparak, besicilerin zararını önlemek zorunda. Yoksa Türkiye’de bir tane bile besici kalmayacak tüm kırmızı et pazarı sermaye gruplarının ve ne idüğü belirsiz ithal etlerin eline geçecek.
  • Bölgesel planlama önemli çünkü bu bölgede özellikle Burdur’un, Isparta’nın sorunları Antalya’nın; Antalya’nın sorunları bu illerin sorunu.
  • Antalya’nın Burdur ve Isparta’ya demiryolu ile bağlanması talebi dikkate alınmalı.
  • Deniz, kum, güneş esaslı turizmin, tarih, kültür unsurları ile çeşitlendirilmesi önem taşıyor. Burdur-Sagalassos ve Isparta-Yalvaç antik kentleri turistik gezi programlarına dahil edilerek turizm etkinliği çeşitlendirilip Batı Akdeniz’in iç bölgelerine yayılabilir.
  • Yalvaç ve Şarkikarağaç’ta ürün çeşitlendirmesi ve sulama projelerinin hayata geçirilmesine ihtiyaç bulunuyor.
  • Bölgede yetişen kiraz ve kayısının çeşitlendirilmesi, kolayca yetişme imkanı bulunan hayvansal yem hammaddelerinin üretimi için adım atılması gerekiyor.

BATI AKDENİZ BÖLGESİ’NE ÖZEL ÖNERİMİZ!..

Antalya; deniz, kum, güneş potansiyeli, 5 yıldızlı otelleri ile konforlu turizm altyapısı, eşsiz doğal güzellikleri veemsalsiz tarihi mirası ile Türkiye’nin en fazla turist çeken ve konaklama gerçekleşen illerinin başında geliyor. Antalya; tüm dünyaca tanınan, herkesin görmek istediği çok önemli bir turizm destinasyonu.

Antalya’nın ve onunla birlikte aynı bölgede bulunan, benzer doğal ve çevresel özelliklere sahip ve ekonomisi birbirine entegre diğer iller Burdur ve Isparta’nın bu potansiyelinin en verimli şekilde değerlendirilmesi, turizmdeki başat konumunun taçlandırılması için bölgeye özel, yeni bir strateji önerisi sunuyoruz:

“Sağlık turizmi ile markalaşma”

Gelinen aşamada medikal, termal ve yaşlı-engelli branşlarında sunulan sağlık turizmi hizmetleri, katma değeri deniz turizminden de kat kat yüksek bir turizm etkinliği olarak öne çıkıyor ve dünyada yıllık 100 milyar doların üzerinde bir pazar oluşturuyor.

Birçok ilindeki köklü sağlık kurumları; güçlü alt yapısı, modern hastane donanımları, yüksek tıbbi teknoloji kullanımı, yerleşmiş etik kuralları, birçok uluslararası başarıya imza atmış tıp profesyonelleri ve iyi yetişmiş sağlık personeli ile Türkiye; bölgesinde ve dünyada önemli potansiyele sahip ülkelerden biri. Türkiye’nin; Avrupa, Asya, Orta Doğu, Kuzey ve Orta Afrika, Rusya ve BDT ülkelerine yakınlığı, ulaşım kolaylığı ve gelişmiş sağlık sistemi, 200 milyon kilometrekarelik bir alanda zaten onu bir çekim merkezi yapıyor. Bu alandaki potansiyelini iyi değerlendirmesi durumunda Türkiye önemli bir şans yakalayarak, 100 milyar doları aşan dünya sağlık turizmi pazarından aldığı payı katlayabilir.

Bu kapsamda;

  • Türkiye’ye sağlık turizmi alanında hamle yaptıracak, ileriye yönelik fırsatları kazandıracak belli sayıdaki illerin başında ise başka bölgelerde bulunmayan özelliklere de sahip Antalya geliyor.
  • Antalya; Türkiye’de sağlık turizminde bir lider şehir, marka bir kent olma potansiyeli en yüksek iller arasında…
  • Antalya, yeni yatırımlarla; uluslararası akreditasyona sahip, kaliteli ve bilimsel hizmetten ödün vermeyen konforlu hastaneler, termal sağlık tesisleri ve diğer sağlık kuruluşları kombinasyonu ile alt yapısını güçlendirirse medikal, termal ve yaşlı-engelli branşlarının tümünü kapsayan sağlık turizmi alanında da favori bir destinasyon haline gelebilir.
  • Antalya’nın turizm alanında küresel çaptaki bilinirliği; özel ve katma değeri yüksek bir turizm alanı olan sağlık turizminde de hamle yapmasına ve ülke ekonomisine ciddi döviz kazandırıcı bir rol oynamasına büyük katkı yapacaktır.
  • Antalya ve çevre illerde, uygun bir alan “Sağlık Serbest Bölgesi” haline getirilebilir.
  • Bu doğrultuda; Antalya’nın, Burdur ve Isparta’yı da içine alacak uluslararası nitelikte entegre bir sağlık turizmi merkezine dönüştürülmesi için yapılacak çalışmalara merkezi hükümet, yerel yönetimler, STK’lar ve diğer yerel ve ulusal birimler eşgüdüm içinde katkı vermeli, her türlü altyapı, tanıtım ve eğitim çalışmaları etkin ve hızlı biçimde yürütülmelidir. Bu konuda Partim ve şahsım adına her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade ediyorum.