“Gittim Gezdim Gördüm Uyarıyorum” …UMUTORAN’DAN RİZE RAPORU 3 İLÇE “ARTIK YETER” DİYECEK
Türkiye’yi 17 yıldır yöneten
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baba ocağı Rize, tüm ülke gibi bu dönemde ekonomik ve
sosyal açıdan hızla geriye gitti. İçinden Cumhurbaşkanı ve Başbakanlar çıkarmış
olan Rize’de işsizlik ve yoksullaşma had safhaya ulaştı. Rize’de yıllar
itibariyle yaratılan istihdam, nüfus artışına yetecek sayının çok altında
kaldı. 2014 seçimlerinde çok az bir oy farkıyla kaybettiğimiz Pazar, Ardeşen ve
Fındıklı’da adaylarımızla birlikte ilk çalışmalarımızı yaptık ve inanıyorum bu
üç ilçe artık AKP’ye kırmızı kartı gösterecek halkçı belediye ile tanışarak
rahatlayacak.
Rize’yi gezerken hemen fark ettiğiniz şey ilin genç nüfus ağırlığı oluyor. Rize ili şehirleşme oranı, kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla, sanayi iş kolunda çalışanların toplam istihdama oranı bakımından Türkiye ortalamalarının altında bulunuyor. AKP döneminde Rize’nin, istihdam yaratma açısından hayati önemdeki teşvikli yatırımlardan aldığı pay son derece düşük kaldı.
Rize’nin toplam 54.589 hektar olan tarımsal alanının % 91’inde çay tarımı yapılıyor. Rize’de tarımsal gelirin % 98`i, çaydan elde ediliyor.
Sanayi işletmelerinin
yüzde 75’ini ÇAYKUR ve özel sektöre ait çay fabrikaları oluşturuyor.
Sanayi siciline
kayıtlı işletmelerin sayısı çok az, turizm potansiyeli kullanılamıyor. Çay dışında
ilin tüm sanayisi, Merkez, Çayeli ve Ardeşen küçük sanayi sitelerindeki toplam 500
dolayında işyerinden ibaret.
Günlük ortalama
240 milyon civarında bardak çay tüketilen ülkemizde çay tarımı uzun yıllar Rize
ekonomisini ayakta tuttu.
Topraklarının dağlık, ormanlık ve çok engebeli olması nedeniyle sürülmeye elverişli olmadığı için
kullanılabilen tarım arazisinin son derece az olduğu Rize’nin ekonomisi tam anlamıyla çay tarımına dayanıyor.
Ancak AKP politikaları yüzünden çay tarımı artık geçim kaynağı olmaktan çıkıyor.
ÇAY ÜRETİCİSİ MAĞDUR
Doğu Karadeniz Bölgesinde Rize, Trabzon, Artvin, Giresun
il sınırları içindeki toplam 830 bin dekarlık alanda gerçekleşen çay tarımında çalışan
faal nüfus 250 bin kişi dolayında. Çay üretim sanayii de bu illerde bulunuyor. Her
yıl bölgede 1.200.000-1.300.000 ton arasında yaş çay yaprağı hasat ediliyor. Bu
miktar yapraktan yaklaşık 220.000-230.000 ton kuru çay üretiliyor.
AKP döneminde çay piyasasında özel firmalara izin verilmesiyle ÇAYKUR’un üreticiden yaptığı alım hızla düştü. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün 2013 yılında 672 ton olan üreticiden aldığı yaş çay miktarı 2017’de 500 ton civarına geriledi. Yaş çaya verilen fiyatla da üretici mağdur edildi.
Yıllar itibariyle yaş çay alım fiyatıÇAYKUR’un Fon’a devri bölgeye büyük darbe!
Türkiye’de çay yetiştiriciliği, Doğu Karadeniz bölgesinde yaşayan halka geçim kaynağı yaratmak ve ülkenin çay talebini karşılamak amacıyla Cumhuriyetin ilk yıllarında başlatılmıştı. 1924 yılında çıkarılan 407 sayılı yasa ile başlayan süreç, devletin uzun yıllar teşvik ve destekleme uygulamaları ile bölgenin en temel geçim kaynağı ve istihdam potansiyeli oldu. Rize başta Doğu Karadeniz halkının da ağırlıklı geçim kaynağı çay…
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR), geçen yıl Türkiye Varlık Fonu’na devredildi.
Artık Fon üzerinden ÇAYKUR, Meclis ve Sayıştay denetimi; Sermaye Piyasası, kamu ihale ve devlet memurları
mevzuatı gibi hiçbir kamu denetim mekanizmasına tabi olmayacak.
İş ve işçi hakları da tamamen özel kurallara dayanacak olması nedeniyle keyfiyete bırakılacak.
Bu devir işlemi; ÇAYKUR’un bütün mal varlıklarının sorgusuz sualsiz ipotek edilebilmesi, teminat gösterilmesi, hiçbir denetime tabi olmayacak, Varlık Fonu yönetiminin ÇAYKUR’la ilgili tüm kararları keyfine göre alabilmesi demek.
Üreticisinden işçisine ÇAYKUR’dan ekmek yiyen on binlerce Rizeli, ÇAYKUR’un başına neler gelebileceğini
endişeyle izliyor.
Rize’de 250 bine yakın ve Doğu Karadeniz’de 1 milyondan fazla insan, bu durumdan doğrudan ya da dolaylı olarak olumsuz etkileniyor.
Fon’a devir; ÇAYKUR’un özelleştirilmesinin yolunun açılması, bunun da Fonun inisiyatifine bırakılması demek.
Artık Ankara’dan yönetilecek ÇAYKUR; üreticinin ve çalışanın güvencesi olmaktan çıktı. Bölge insanı, Fon’a devri; ÇAYKUR’un sonu olarak.
ÇAYKUR’un özelleştirilmesi durumunda çay piyasası tamamen yabancı firmaların eline geçecek.
Çayda sorunlar
Çay bahçeleri yaşlanmış durumda; çaylıkların yenilenmesi gerekiyor.
Yaş çay fiyatı düşük; üretici mağdur. ÇAYKUR’un günlük işleme kapasitesinin yetersizliği nedeniyle üretici çayını özel sektöre düşük fiyattan satmak zorunda kalıyor.
Türk çayının en büyük sorunlarının başında ülkeye sokulan kaçak çaylar geliyor.
Hasat edilen çayların üretim hattına gelene kadar muhafazasında güçlükler var.
Kuru çay üretim ve satış koşulları yeterince denetlenmiyor; standart dışı hammadde alımı nedeniyle kaliteli çay üretimi sağlanamıyor.
ÇAYKUR yönetim kurulunda üretici örgütlerinin temsilcileri yer almıyor.
Gübre denetim yetersiz, gereksiz miktarda gübre kullanımı çevreye zarar veriyor.
Çay üretim maliyeti yüksek; ihracat miktarı düşük.
Sektörde Ar-Ge çalışmaları da ziraat ve gıda mühendislerinin istihdamı da yetersiz.
Kuru çayda piyasa düzenlemesi, ticaretin kayıt altına alınması yetersiz. 3092 Sayılı Çay Kanunun günümüz şartlarında yetersiz kalıyor.
Çözüm
Yaşlanan çay bahçelerinde gençleştirmeye gidilerek, verim ve kalitenin artırılması için budama ve yenileme sisteminin daha cazip hale getirilmesi, buna devlet desteği.
İç pazarda haksız rekabete yol açan kaçak çay girişlerinin önlenmesi.
Günümüzde organik ürünlere talep artışı da değerlendirilerek dünyanın en natürel çayları arasındaki Türk çayının yurt dışında pazar bulması için çalışmalar yapılması.
Sürdürülebilir çay tarımına yönelik programların hayata geçirilmesi.
Organik tarım, iyi tarım gibi uygulamalara gidilmesi.
Üreticilere yeterli gelir için, yaş çay fiyatının günün şartlarına göre belirlenmesi.
Çay kooperatiflerinin güçlendirilmesi için devlet desteği sağlanmalı.
Hammadde alımı ve kalite kontrol noktalarında yeterli eksper ve mühendis istihdamı.
Gübre ve budama konularında çiftçilere aydınlatıcı eğitim programlar.
(Girdi bedellerinin ödemesinin çay bedellerinin ödemesine göre ayarlanması ve faiz uygulanmaması. Çay bedelleri peşin ödenmezken, tarımsal girdiler ve kredilere faiz uygulanıyor)
Kaliteli çay üretme konusunda özel sektör kamu iş birliği.
Paketleme tesislerinin ve kuru çay satışlarının denetlenmesi.
BALIKÇILIK SEKTÖRÜ S.O.S VERİYOR!..
Bölgenin önemli bir ekonomik faaliyet ve geçim kaynağını da balıkçılık oluşturuyor. Türkiye denizlerinde yapılan avcılıkta yaklaşık yüzde 80’le en büyük paya Karadeniz sahip bulunuyor.
Ne var ki; yanlış avlanma, iklimsel, çevresel koşullar ve ihmal gibi nedenlerle Karadeniz’deki balık popülasyonu giderek azalıyor, her geçen gün yok oluşa biraz daha yaklaşıyor. Bunda; av gücünün çok fazla olması ve dolayısıyla ciddi av baskısının olması birincil faktörü oluşturuyor. Türkiye denizlerinde hunharca avlanma yapılıyor. İklim değişikliği ve nüfus artışına paralel olarak denizlerdeki kirlilik de Karadeniz’deki balık stoklarını etkiliyor. Bu şartlarda devam edilecek olursa yakında balığı sadece resimlerde göreceğiz. Karadeniz’de S.O.S. veren balıkçılık sektörü, ülkeyi yönetenlerin acil önlem almasını, etkili politikalar geliştirmesini zorunlu kılıyor.
Çay üretimi iç pazara, madenin karı Kanadalıya…
İlin ekonomisi büyük ölçüde çaya bağlı olmakla birlikte çay ürününün ihracata katkısı yok denecek kadar düşük, üretilen çayın neredeyse tamamı iç tüketime sunuluyor.
Rize ilinin toplam yıllık ihracatı son beş yılda yüzde 60 geriledi. İlin 2012 yılında 389 milyon dolar olan toplam ihracatı 2017’de 160 milyon dolara indi.
İlin en çok ihracat yaptığı ekonomik faaliyetlerin başında, yüzde 71 payla “Metal cevherleri” geliyor. Ancak, bu ihracatın tamamını gerçekleştiren Çayeli Bakır İşletmesi artık First Quantum Mining Co. unvanlı Kanadalı firmaya ait bulunuyor.
Çayeli Bakır’ı yıllık cirosu kadar bir bedelle sattılar
Çayeli Bakır İşletmeleri A.Ş. 1994’te 45’i kamu ve %49’u Inmet’in ortaklığıyla kurulmuştu. Eti Holding A.Ş.’nin, Çayeli Bakır İşletmeleri A.Ş.’de bulunan kamu hisseleri 2004 yılında 49,3 milyon dolar bedelle Inmet Mining Corp.’a satılarak işletme tamamen özelleştirildi. Oysa Şirketin 2003 yılı itibariyle cirosu 83,5 trilyon TL, ihracatı 41,5 milyon dolar, iç satımı da 4,5 milyon dolar, net kârı da 11,5 milyon dolardı. Özelleştirme sonrası işletmede çalışan sayısı hızla azaldı. İşletme 2013 yılında First Quantum Mining Co. unvanlı Kanadalı firma tarafından satın alındı.
RİZE’DE NELER OLUYOR?
ÇAYKUR’da son 8 ayda 3 kez genel müdür değişti. Çaykur yönetilemiyor zarar ettiriliyor, yapay ve bilinçli olarak çay tarımı bitti algısı pompalanıyor. Amaç Çaykur’u Arap sermayesine yok pahasına satarak Çaykur’un sahip olduğu paha biçilmez mülk ve taşınmazları ucuza Arapların almasını sağlamak.
Rize çayın başkenti ama burada bile kaçak çay var, ithal çay da giderek artıyor
Bugünkü uygulamalar düzeltilmeden devam ederse, Çaykur Araplara satılmasa dahi AKP Milletvekilinin de itiraf ettiği 2023’e doğru Türkiye çay ithalatçısı durumuna düşecek. Böyle bir olasılık bile Türkiye için Karadeniz için Rize için büyük bir utanç ve acıdır.
Çaykur işçisi yılın 3-4 ayı maaş alıyor sigortası yatıyor yani güvencesi yok, mezarda emeklilik bekliyorlar! Kadrolu çalışan 1.500 kişi, geçici çalışan ise 10 bin emekçi var.
Rize’de 16 yıldır yeni açılan fabrika yok, iş yok aş yok göç çok.
Komşu Trabzon Rize’nin 2 kat nüfusuna sahip tam 10 kat fazla ihracat yaparken koca Rize’nin ihracatı neredeyse bir KOBİ kadar bile değil toplam ihracatı 150-200 milyon $
Yatırım yok Rize’de. Son 16 yılda Türkiye genelinde yaklaşık 50 bin yatırım teşvik belgesi alındı Rize için ise sadece 138 adet başvuru yapıldı.
İstihdam: Bu teşviklerle ilgili son 16 yılda toplam 2,5 milyon istihdam sağlandı Rize’de ise ancak 3.000 kişiye iş bulunabildi bu koskoca 16 yılda. Yani yılda sadece 188 kişi iş bulmuş Rize’de!
Neden koca bir kent Tek Ürüne-Tek Üreticiye (ÇAYKUR-TEKEL)-Tek Pazara mahkum ediliyor? Neden çay ihracatı yapılamaz?
Rize’de il özel idaresi bünyesinde içilen suyun %82’si kirli. Rize’nin her tarafı su-akarsu ama suyu da en sorunlu kent burası. Dere yataklarından izinsiz çakıl alınıyor, yerel yönetim göz yumuyor Rize’nin suyu kirleniyor, su kaynakları kuruyor.
Fırtına vadisi-Ayder yaylası -Çak vadisinde çarpık yapılaşma, çevre ve doğa tahribatına
izin veriliyor, tarih çevre doğa imara açılıyor vahşice katlediliyor.
Yılda 4 ay çalışan mevsimlik çay üreticinin aylık ücreti asgari ücret bile değil. Geçmişte Çay-Simit hesabı yapılanlara duyurulur. Türkiye’de 5 kişilik bir aile 3 öğün birer çay içip birer simit yese aylık 1678 harcaması gerekiyor, asgari ücret ise 1603 lira. Yani bu zalim yönetim halka bir çay bir simiti bile çok görüyor.
Rize’de durum çok daha vahim sanırım bu sebeple olsa gerek Rize’de simitler susamsız yapılıyor. Vatandaş Rize’de simite susam bile koyamıyor. Rize’de susamsız simitin adı Kel Simit
Rizeliler Sokakta-Evde-Dükkanda iktidarı “Artık banko oy yok” diye uyarıyor!
Rize’de mavi var yeşil var deniz var çay var balık var yeraltında maden var, ama iş yok aş yok göç çok. Yani Rize’de Yağ var-Un var -Şeker var, ama Helva yok. Artık yeni usta zamanı !
DOĞU KARADENİZ İÇİN KALKINMA ÖNERİLERİMİZ
Bölgenin en önemli ürünü olan fındık konusunda yeni ve kalıcı bir politikanın oluşturulması (Türkiye, fındık üretimi ve ticaretinde sahip olduğu önemli avantajı sanayi alanında değerlendiremiyor. Karadeniz Bölgesi’nde gıda sanayini destekleyecek yan sektörler yeterli ölçüde oluşturulamamış. Dünya fındık üretiminin % 70’ini gerçekleştiren Türkiye’nin, bu alanda sanayileşemediği takdirde gelecekte ticarette de çok daha zorlanacağı görülüyor. Önümüzdeki süreçte uygulanacak
fındık politikalarında, belirlenecek stratejilerde fındığın mamul olarak ihraç edilmesi büyük önem taşıyor)
Bölgenin temel geçim kaynağı olan fındığın yanı sıra çayda üreticinin mağduriyetini giderecek önlemlerin, balıkçılıkta riskleri karşılayacak, sektörel gelişimi sağlayacak etkin politikaların derhal devreye alınması
Büyük sanayinin olmadığı ve tarım arazilerinin giderek daraldığı Bölgenin turizmle kalkınması yönünde politikalar geliştirilmesi
Karadeniz yaylaları, ormanları gibi dünyada eşi az bulunur doğal miras katledilerek, açılan gayrimenkul rant alanlarının zengin Arap turistlere pazarlanması yerine, planlı, tutarlı, sürdürülebilir bir turizm politikası izlenmesi
Bölgenin, kongre, konferans, fuar ve buna bağlı turizm merkezi olması yönünde desteklenmesi ve turizm konusunda bölgesel teşvikler verilmesi
Bölge illerinin turizm potansiyellerinin birleştirilmesine dönük alt yapı çalışmalarına başlanması
Sahip olunan yayla turizmi potansiyelinin iyi değerlendirilmesi için Bölge illerinin ayrı ayrı turizm merkezi olarak planlaması yerine bir bütün olarak tek bir hinterlant içinde değerlendirilmesi, bu kapsamda yaylalardan illerin bağlantılarını ve geçişlerini sağlayacak altyapıya başlanması
Bölgenin bir eğitim merkezi olma potansiyelinin desteklenmesi
Karadeniz havzasında önemli bir konumu bulunan Bölgenin sağlık turizmi merkezi olması potansiyelinin değerlendirilmesi
Bölge için hayati önem taşıyan tersane projelerinin hayata geçirilmesi
Bölge sanayici ve işadamlarının da dile getirdiği gibi, Karadeniz Bölgesi’nin GAP’a bağlanması. (Güney Doğu Anadolu ile Karadeniz arasında inşa edilecek bir demiryolu hattı ile veya karayollarının iyileştirilmesiyle GAP’ta üretilen malların bölge ülkelerine ihracında sevkiyatında Doğu Karadeniz’in köprü konumuna getirilmesi)
Teşviklerin, Bölgenin özellikleri dikkate alınarak teşvikin yeniden değerlendirilmesi (Doğu Karadeniz Bölgesi’nin içerdiği jeopolitik önem, dış ticaret üstünlüğü, ulaşım ve hammadde kaynağı avantajları, ticaret kimliği, üretim yeterliliği ve nitelikli insan gücü gibi parametreler dikkate alınarak mevcut teşvik sisteminin bölgesel bazda yeniden ele alınması)
RİZE’YE İLİŞKİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER:Nüfus:
331 bin 41 kişi
2017’de yıllık nüfus artış hızı % 0,0 (sıfır)
Türkiye’nin nüfus bakımından 56. ili
Türkiye nüfusunun %0,4’ü Rize’de yaşıyor.
12 ilçesi var; en kalabalığı 147.317 ile merkez,
ikinci 42.356 ile Çayeli.
Nüfusun üçte ikisi il ve ilçe merkezlerinde yaşıyor.
Nüfus yoğunluğu (kilometrekareye düşen kişi sayısı)
84. (Türkiye 105)
Rize nüfusu (kişi)
2007
316.252
2008
319.410
2009
319.569
2010
319.637
2011
323.012
2012
324.152
2013
328.205
2014
329.779
2015
328.979
2016
331.048
2017
331.041
Yeraltı kaynakları
Bakır-Kurşun-Çinko, Feldispat, Jeotermal, Kaolen, Manganez
gibi kaynaklarda yüksek; mermer ve demirde ise düşük rezerv var.
Madencilik ve Taş Ocakçılığı sektörü ülke toplam ihracatının
yaklaşık %6’sını gerçekleştiriyor.
Metalik madenler bakımından ildeki en önemli maden sahası
Çayeli-Madenköy Bakır-Kurşun-Çinko sahası. Çayeli ilçesi sınırları içerisinde bulunan
Çayeli Bakır İşletmeleri A.Ş. yeraltı metal madenciliği sektöründe Türkiye birincisi.
Tarım ve Hayvancılık
Toplam tarımsal alan 54.589 hektar. Bunun da %91’ini aşan
kısmında çay tarımı yapılıyor.
Rize’nin bitkisel üretim değerinin, Türkiye bitkisel üretim
değeri içindeki payı %1,1. Bitkisel üretim değeri bakımından Rize 81 il arasında
31. sırada.
Hayvancılık ölçek olarak gelişmemiş.
Ordu, Trabzon ve İstanbul’dan sonra balık üretiminin en
fazla gerçekleştiği il Rize.
Dış Ticaret
2016 yılı ihracatı % 16 düşüşle 163 milyon dolara
gerilemiş.
İhracat hacminde 81 il içinde 44’üncü.
En çok ihracat yaptığı ekonomik faaliyetler sırasıyla “Metal
cevherleri”, “Gıda ürünleri ve içecek” ve “Kimyasal madde ve ürünler”…
Metal cevherleri ihracatı tek başına ilin toplam ihracatının
%71’ini oluşturuyor. Bu da sektörde Türkiye ihracatının %16,3’üne denk.
İhracatın çok büyük bir kısmı First Quantum Mining Co.
unvanlı Kanadalı firma tarafından işletilen Çayeli Bakır İşletmesi tarafından
gerçekleştiriliyor.
İlin ekonomisi büyük ölçüde çaya bağlı olmakla birlikte
çay ürününün ihracata katkısı yok denecek kadar düşük, çayın neredeyse tamamen iç
tüketime sunuluyor.
Yatırım
AKP döneminde Rize teşvikli yatırımlardan sadece yüzde
0,2 pay almış.
Rize’de yıllar itibariyle yaratılan istihdam, nüfus artışına
yetecek sayının çok altında…
Turizm
Rize ilinde biri Ayder diğeri Anzer mevkiinde olmak üzere
iki adet Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi var.
Rize, doğa, inanç, kültür, sağlık turizmi gibi
alanlarda önemli bir potansiyele sahip.
İlde turizm faaliyetleri yetersiz, sektör
potansiyeline göre geri kalmış durumda…
Sanayi
İlde sanayi gelişmemiş.
Sanayi işletmelerinin 75%’ini Çaykur ve özel sektöre ait
çay fabrikaları oluşturuyor.
Sanayi alanında istihdam edilen yaklaşık 15.000 kişinin
tamamına çay sektöründe çalışıyor.
Sanayi siciline kayıtlı işletmelerin sayısı çok az.
Çay dışında ilin tüm sanayisi, Merkez, Çayeli ve Ardeşen
küçük sanayi sitelerindeki toplam 500 dolayında işyerinden ibaret.
{"error":{"message":"Error validating access token: Session has expired on Tuesday, 24-Sep-24 04:41:21 PDT. The current time is Friday, 14-Mar-25 07:05:59 PDT.","type":"OAuthException","code":190,"fbtrace_id":"AefapmNG9QkpsVhtVPL7wlD"}}
#umutsensin
Adaletsizliğe, haksızlığa, eşitsizliğe, sevgisizliğe ve saygısızlığa karşı sıradan insanların mutluluğu ve
ülkemizin yarınları için söyleyecek bir sözün, atılacak bir adımın ya da paylaşacak bir fikrin varsa, bence
#umutsensin