Umut Oran
Basın Açıklaması
06.5.2018

Türk demokrasi tarihinin en kritik oylamalarından biri için sandık başına gideceğimiz 24 Haziran; AKP ve emir eri Devlet Bahçeli tarafından şimdiden kriminalize edilmeye ve Türk Milletinin özgür iradesine ipotek konulmaya çalışılmaktadır. FETÖ’yü devlete yerleştiren, PKK’yla görüşmekte sorun görmeyen ve okullarda okunan “andımızı” yasaklayan AKP’nin emir erinin Cumhurbaşkanı adaylarına imza verenleri hedef alması, sözü edene bakarak ciddiye alınacak bir konu olmasa da iktidar bloğundaki korkunun dışa vurumunu göstermesi bakımından önemlidir. 

AKP ve etkisiz ortağının, yurtseverlerin yükselen özgürlük, demokrasi ve güçlü Türkiye taleplerinin karşısında söyleyecek tüm sözlerini kaybetmişlerdir. Zira ülkeyi yönetmek bir yana, önlerini bile görecek durumda değillerdir. Türk Lirasının dolar ve euro karşısında sürekli değer kaybetmesine çözüm bulamayan, genç işsizlerin, atanamayan öğretmenlerin, işini kaybetmiş emekçilerin sorunlarına dair tek bir söz söyleyemeyen iktidar bloğu, son noktada “komplo teorilerine” ve “tehditlere” sarılmaktadır. 

Elbette iktidar bloğunun, komplo teorileri ve kumpaslar konusunda FETÖ’den ve PKK’dan edindiği tecrübeler sabittir. İktidar partisi; Ergenekon, Balyoz gibi kumpaslarla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni PKK’nın önüne atmakla da meşhurdur. Ancak 16 yıl boyunca zulmün ve hukuksuzluğun her türüne maruz kalan “muhalefet unsurları” da tecrübelidir. En sağdan en sola kadar tüm muhalefet unsurları, örgütlü kötülüğe karşı ancak örgütlü iyilikle ve doğrulukla karşılık verilebileceğini, bireysel kurtuluşun artık mümkün olmadığını görmüşlerdir. 

O halde, AKP’nin Cumhurbaşkanı aday sayısını düşük tutmak için ortaya attığı 100 bin imza uygulamasına karşı kolektif bir mücadele hattı inşa edilmesi kaçınılmazdır. Mesele tek tek şahıslara oy vermenin ötesinde “AKP demokrasisinin eksiğini tamamlama” meselesidir. 

Bu itibarla her bir CHP’liye düşen görev Cumhurbaşkanı adayı olmaları zorla engellenmek istenen Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve Doğu Perinçek için de adaylık dilekçesi vermektir. Bu imza, aynı zamanda, AKP’li odaklar tarafından yarınlarda ortaya konabilecek tüm komplolara karşı da bir tavır demek olacaktır. 

Zalimin zulmüne karşı direniş göstermekten bir an bile tereddüt etmeyecek olan CHP tabanı, hiç şüphe yoktur ki imza eksiği bulunan her 3 Cumhurbaşkanı adayına da sahip çıkacaktır. 

Cumhuriyetperverlerin kararlı tutumu, 24 Haziran’da sandıklardan CHP adayının Cumhurbaşkanı olarak çıkmasının da “provası” olarak görülmelidir. 

Bu itibarla tüm dava arkadaşlarımı Seçim Kurullarına giderek 100’er bin imzayı atmaya ve AKP demokrasisinin eksiğini tamamlamaya çağırıyorum.

 

Print Friendly, PDF & Email