Umut Oran’dan siyasette yüzde 50-yüzde kadın-erkek eşitlik çağrısı:

“Kadınlar Güçlenmeden Eşitlik Sağlanamaz. CHP, kurultayda yüzde 50-yüzde 50 kadın-erkek eşitliğini de gündemine almalıdır”

Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı, CHP’li Umut Oran, daha huzurlu, daha gelişmiş ve daha uyumlu bir toplum düzeninin “kadınları erkeklerle eşit kılmadan” yaratılamayacağını belirterek, “Kadınlar güçlenmeden eşitlik sağlanamaz. Türkiye’ye yapılabilecek en büyük iyilik kadını her anlamda güçlendirmektir, kadınımıza seçme hakkının dışında artık seçilme hakkını da tam olarak sağlamanın zamanı çoktan geçmiştir. Bu kapsamda, CHP’nin 3-4 Şubat 2018’de yapacağı Büyük Kurultayda, cinsiyet eşitliğini de gündemine alarak kurucu ve öncü parti kimliğine uygun biçimde ilk adımı atacağına inanıyorum” dedi.

Eşitsizlik dünyanın en büyük sorunu
Umut Oran, Türk kadınına seçme seçilme hakkının verilmesinin 83. Yıldönümünü değerlendirdiği yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

Her 3 kadından 1’i hayatının bir döneminde sadece kadın olduğu için şiddete maruz kalıyorsa, tüm dünyada yaklaşık 250 milyon kız çocuğu 15 yaşından önce zorla evlendiriliyorsa ve insan ticaretinin yaklaşık %70’ni kadınlar ve kız çocukları oluşturuyorsa günümüz dünyasının en büyük sorununun “kadının güçsüzlüğüne” bağlı “eşitsizlik” olduğu söylenebilir. Dünyanın neresinde olursa olsun mevcut durumu değiştirecek olansa cinsiyet eşitliğini sağlayacak yasal düzenlemeler yapmak, ama en önemlisi kadını hayatın her alanında “güçlü” kılmaktır.

Sadece anne ya da hanım kardeş değil
Ekonomik olarak bağımsız olmayan, eğitim olanaklarından uzak kalan, siyasette temsil edilmeyen, sadece “anne ya da hanım kardeş” kimliğine hapsedilen kadınların güçlü ve özgür olması mümkün değildir. Kadını her anlamda erkekle eşit kılamayan toplumlarınsa dünya medeniyetler ailesinin “öncü gücü” olma olasılığı yoktur.

Atatürk gereğini yapmıştır
Aynı zamanda bir “kadın özgürleşme hareketi” olan Cumhuriyet Devrimi’nin tüm uygulamaları “öncü medeniyet” olma iddiasını ve doğal olarak kadının her alanda “güçlü varlığını” esas almıştır. Atatürk: “Bir toplum cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur… Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurun sonucudur… Bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken öteki uzvu atalette olursa o toplum felce uğramış demektir.” sözleriyle hem sorunu hem de çözümü ortaya koymuştur. Üstelik Atatürk, 1923’te dile getirdiği bu sözlerin “gereğini” de tüm hayatı boyunca yapmış ve kadını her alanda güçlendirmiştir.

BM ve Enternasyonal harekete geçti
O halde bugünkü nesillerin görevi de “işin gereğini yapmak” olmalıdır. Mart ayında Sosyalist Enternasyonal’in XXV. Kongre’sinde aldığımız bir karar tüm dünya için örnektir. Sosyalist Enternasyonal, her kademede “%50 kadın-%50 erkek” temsilini bir kural olarak kabul etmiştir. Birleşmiş Milletler’in 2030 sonrası için hedef koyduğu %50-%50 eşitliğini, ilerici politikaların savunucu olan Sosyalist Enternasyonal’in 2021’e kadar hayata geçirme kararlılığı aynı zamanda büyük bir mesajdır. O mesaj açıktır: “Kadın-erkek eşitliği için şartların olgunlaşmasını beklemek diye bir şey yoktur, gereğini yapmak ve şartları olgunlaştırmak gibi bir görevimiz vardır.”

CHP, hiçbir bahanenin arkasına saklanamaz
Bu görevi en fazla üstlenmesi gereken kurum da siyaset kurumudur. Siyasetçiler “kendileri örnek olarak” toplumsal değişime katkıda bulunmak gibi bir misyona da sahip olmalıdır. Özellikle “değişimin gücüne inanan” Cumhuriyet Halk Partisi gibi “öncü olması gereken partilerin” hiçbir bahanenin arkasına sığınmadan her kademede %50 kadın temsilini sağlayacak “devrimci” kararlar alması bir zorunluluktur. Siyasetten başlayacak değişim yaşamın her alanında tam eşitlik sağlanıncaya ve kadınlar her türlü olumsuzluğa karşı duracak kadar güçleninceye kadar devam etmelidir. O halde 5 Aralık Kadın Hakları Günü’nde siyasetçilerin görevi, Atatürk gibi söyledikleri sözlerin “gereğini yapmak” olmalıdır.

CHP, 3-4 Şubat 2018 Kurultayında ilk adımı atmalı!
Daha huzurlu, daha gelişmiş ve daha uyumlu bir toplum düzenini “kadınları erkeklerle eşit kılmadan” yaratmak olası değildir. Ancak bu eşitlik sağlandığı zaman “öncü medeniyet” misyonu gerçekleştirilebilir. Bu misyona sahip çıkma kararlılığında olan siyasi partilerden beklenen de yapılacak olan ilk kurultaylarında “%50-%50 cinsiyet eşitliğini sağlayacak” yasal değişiklikler yapmak ve yönetimlerinde oldukları belediyelerden başlamak üzere her kurumda kadın çalışan sayısını erkek çalışan sayısına eşitlemek olmalıdır. Türkiye’ye yapılabilecek en büyük iyilik kadını her anlamda güçlendirmektir, kadınımıza seçme hakkının dışında artık seçilme hakkını da tam olarak sağlamanın zamanı çoktan geçmiştir. Bu kapsamda, CHP’nin 3-4 Şubat 2018’de yapacağı Büyük Kurultayda, cinsiyet eşitliğini de gündemine alarak kurucu ve öncü parti kimliğine uygun biçimde ilk adımı atacağına inanıyorum.

 

 

 

 

 

Print Friendly, PDF & Email