Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın girişimiyle Cenevre’de bugün başlayan Konsey toplantısında İstanbul AHL saldırısı kurbanları için saygı duruşunda bulunuldu ve 143 üye ülke temsilcisi üzerinde “Stop Terrorism #Istanbul” yazan siyah dövizleri ellerine alarak gösterdi.

Umut Oran: Tüm insanlığa “Gözyaşlarınızı siliniz!” dememiz gerekiyor. Bu anlamda yeni bir şeyler söylemek ve yeniyollar bulmak zorundayız.

2

CENEVRE

Sosyalist Enternasyonal Konsey toplantısı Cenevre’deki Birlermiş Milletler merkezinde, SE Başkanı George Papandreu başkanlığında başladı. SE Başkan Yardımcısı, CHP’li Umut Oran’ın girişimiyle toplantının açılışında İstanbul Atatürk Havalimanında terör  saldırısı ile yaşamını yitiren kurbanlar için saygı duruşunda bulunuldu. 143 ülkenin temsilcileri de Umut Oran’ın hazırlayıp dağıttığı “StopTerrorism #Istanbul” yazılı siyah dövizleri kameralara gösterdi.

Devrim sözcüklerle başlar diyen Umut Oran, konuşmasında, “Sosyalist Enternasyonal, ilericilerin, demokratların ve sosyalistlerin kullanabileceği yeni bir kavramlar sözlüğü yaratabilir. Hepimizin, işçi sınıfı ve orta sınıflar için yeni kavramlara, yeni rüyalara ve yeni hikâyelere ihtiyacı var.

 Bence, Sosyal Demokratlar olarak, bizlerin de tüm insanlara, Mustafa Kemal Atatürk gibi bir mesaj vermeye ihtiyacımız var. Tüm insanlığa “Gözyaşlarınızı siliniz!” dememiz gerekiyor. Her yaştan, etnik kökenden ve kültürden anneler, babalar, oğullar ve kızlar! “Gözyaşlarınızı siliniz” mesajını verdi.

SE Başkanı Papandreu’nun terör saldırısını kınayan ve Türkiye’nin yanında olduğunu belirttiği konuşmasının ardından siyah dövizlerle Türkiye ile dayanışma sergilendi. Daha sonra Konsey’in açılışında ilk söz hakkının verildiği Umut Oran şu mesajları verdi: 

CmRF6bVUsAAUiUx
FARKLI MİLLETTEN KURBANLAR

Değerli Yoldaşlar,

28 Haziran’da, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda, IŞID militanları tarafından düzenlendiği düşünülen bir saldırı sonucunda 44 kişi hayatını kaybetti, 240 ki de yaralandı. Kurbanlardan biri, Sayın Haznedaroğlu, bir havaalanı personeliydi ve yaşamını kaybetmemiş olsaydı 10 gün içinde evlenmiş olacaktı. Başka bir kurban, Sayın An, tercüman olarak çalışıyordu, evli ve bir çocuk babasıydı. Eşi 6 aylık hamileydi. Tercümanla, temizlikçiler, taksiciler, öğrenciler, babalar, oğullar ve kızlar.. Her sosyal statüden, farklı milletlerden, kanaatlerden ve kökenlerden bireyler ve aileler; kurbanlar arasındaydı. Onların hayatları fanatikler tarafından sonlandırıldı.

ORTAK ÇABA TERÖRÖ DURDURUR

Fakat hepimiz biliyoruz ki, insanlık dışı tüm saldırılar gibi bu saldırı da ülkemizin ve uluslar arası toplumun huzurunu hedef aldı. Buradan bir kez daha ilan ediyorum ki: Hiçbir gerekçe, terörü meşrulaştıramaz ve ancak uluslar arası toplumun ortak çabaları terörü durdurabilir. Hiçbir ülke tek başına terörizmle mücadele edemez çünkü terörizm uluslar arası işbirliğini ve koordinasyonu gerektiren uluslar arası bir sorundur! Saldırıdan etkilenen herkesin ailelerine, arkadaşlarına, sosyal çevrelerine üzüntülerimi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ve siz değerli yoldaşlarıma da göstermiş olduğunu dayanışma için teşekkürlerimi sunuyorum.

İNSAN İNSANIN KURDUDUR

Kapitalizm kontrolden çıkmış ve gerçek ekonomilere büyük zararlar vermeye başlamıştır. Borsalar, sadece bir ticaret unsuru olarak görülen insanları ve işyerlerini yok edecek duruma gelmiştir. Evet, belki işçi sınıfı büyük büyük babaları gibi kötü şartlarda yaşamıyorlar ama onlar da tüketimin, kredi kartlarının ve uzun süreli ev kredilerinin gönüllü köleleri haline dönüşüyorlar. Kapitalizm kendi felsefesini yansıtan o meşhur cümleyi zihinlerimize yerleştiriyor: “Homo homuni lupus!” yani “İnsan insanın kurdudur!”

ZEHİRLİ CÜMLELERLE BÜYÜLENİYORLAR

Dayanışma, işbirliği ve eşgüdüm yerine medya organları bencilliği, açgözlülüğü ve acımasızlığı kitlelere pazarlıyor. Günün her anında insanlar “ekonomik büyüme, kişi başına düşen gelir” gibi zehirli cümlelerle adeta büyüleniyorlar. Bunlar olurken orta sınıflardan ve işçi sınıfından dünyanın en zenginlerine doğru inanılmaz bir refah transferi gerçekleşiyor. Fakat hiç kimse kalkıp da “eşitsizliklerden” bahsetmiyor.

MÜLTECİLER BİRER META DEĞİL!

Avrupa’nın göbeğinde onlarca hükümet temsilcisi ya da uzman “mültecilerin maliyeti”, mülteciler için kampların inşası”, mültecilerin yarattığı olumsuzluklar” gibi cümleleri içeren konuşmalar yapıyorlar ve mültecileri insan olarak değil de sanki birer mal ya da metaymış gibi konumlandırıyorlar.

DEVRİM KELİMELERLE BAŞLAR

Öncelikle tüm ilericiler, demokratlar ve sosyalistler yeni faşizmi, ayrımcılığı, eşitsizliği, suçu ve nefreti üreten bu dili reddederek işe başlamalıyız. Lütfen hatırlayın, “Devrimler kelimelerle başlar!” Kendimizi ve ihtiyaçlarımızı tanımlamak için özgün kelimeler ve kavramlar kullanmalıyız. Anti-kapitalist bir cephe inşa etmenin en kolay yollarından biridir bu. Daha fazla demokrasi, daha fazla eşitlik, daha fazla katılım, daha fazla sosyal farkındalık, daha fazla şeffaflık ve empati talep etmeliyiz. Her şeyin fazlasını, her şeyimizi isteyen bir avuç milyarder için değil, tüm insanlık için istemeliyiz.

YENİ KAVRAMLARA İHTİYAÇ VAR

Bu anlamda siyasi mücadele için yeni bir yaklaşımdan söz ediyorum. Liberallerin ve muhafazakarların kavramlarını, finansal kapitalizmin doğrularını ve popüler kültürün kodlarını reddetmekten bahsediyorum. Sosyalist Enternasyonal, ilericilerin, demokratların ve sosyalistlerin kullanabileceği yeni bir kavramlar sözlüğü yaratabilir. Hepimizin, işçi sınıfı ve orta sınıflar için yeni kavramlara, yeni rüyalara ve yeni hikâyelere ihtiyacı var. Emin olun halklar ve ülkeler arasındaki dayanışma ruhu ve işbirliği, dünyayı kolayca değiştirebilir.

ATATÜRK’ÜN SÖZLARİNİ ANLATTI

Yaklaşık 100 yıl önce,1934’te, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilk başkanı ve Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Avustralyalı ve Yeni Zellandalı annelere bir mektup gönderir. Mektubunda şöyle der:  “Sizler, uzak diyarlardan evlatlarını gönderen anneler! Göz yaşlarınızı siliniz!   Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.”

YENİ YOLLARI BULMA ZAMANI
 
Bence, Sosyal Demokratlar olarak, bizlerin de tüm insanlara, Mustafa Kemal Atatürk gibi bir mesaj vermeye ihtiyacımız var. Tüm insanlığa “Gözyaşlarınızı siliniz!” dememiz gerekiyor. Her yaştan, etnik kökenden ve kültürden anneler, babalar, oğullar ve kızlar! “Gözyaşlarınızı siliniz!” Sizler insanlığın eşit birer üyesisiniz ve asla yalnız değilsiniz. Gözyaşlarınızı siliniz! Çünkü ilericiler, demokratlar ve sosyalistler bir alternatifi mutlaka bulacak. Erkek ve kız kardeşler olarak huzur ve barış içinde yaşayacağız. Bu anlamda yeni bir şeyler söylemek ve yeni yollar bulmak zorundayız.
 3