Umut Oran
14.3.2016

Türkiye terörle yaşamaya a-lı-şa-maz, #alışamayız!

-Cumhurbaşkanına bu kez katılıyorum:  “Biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz. Çünkü halk size oylarını, ‘Benim can ve mal güvenliğimi sağlayacaksın’ diye veriyor”… “Öldürenler kim? (Türk) vatandaşı. Bu insanları neden takip etmediniz? Takip etmeniz lazım. İstihbarat teşkilatınız çalışmıyor mu?”

Ankara’da 5 ay içinde 168 vatandaşımız bombalı saldırılar nedeniyle yaşamlarını yitirdi, yüzlerce vatandaşımız yaralandı. Kızılay saldırısında ölenlere rahmet ailelerine yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyorum. Biliyorum ateş düştüğü yeri yakıyor, başsağlığı veya teröre lanet mesajları sevdiğini kaybeden için hiçbir şey ifade etmiyor, bir süre sonra yapayalnız gidenin anılarıyla tek başına kalıyorlar!

Böyle zamanlarda birlik beraberliğimizi korumak çok önemli. En az birlik beraberlik kadar önemli olan bir diğer önemli unsur ise hükümetin, kendisine bağlı olan istihbarat ve güvenlik güçleri marifetiyle sorumluları bulup en ağır cezaya çarptırılmaları için yargıya teslim etmesi, benzeri saldırıların yinelenmesini önlemesidir. Halen il emniyet müdürü dahi bulunmayan Başkent Ankara’da hiçbir istihbarat, kolluk yöneticisinin siyasilere öykünerek sorumluluğu üzerine almaması dikkat çekicidir, herkes sorumluluğu birbirinin üzerine atıyor.

ABD hükümeti binlerce kilometre öteden dahi Ankara’daki vatandaşlarını uyarıyorsa yerli istihbarat kurumlarının da artık her saldırı sonrasında ‘biz uyarmıştık’ açıklamasını yapmaktan utanması, tepedeki isimin de işini yapamıyorsa o koltuğu boşaltması gerekir! Örneğin Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı ne işe yarar sadece İmralı ile görüşme için mi kuruldu ki 200 metre ötesindeki korkunç patlamaya rağmen gece boyunca zifiri karanlıkta kalır karargahı?

Saraylarda, köşklerde konutlarda içi boş güvenlik zirvesi toplamak, sürekli taziye yayınlamak, ölü sayısı açıklamak, ‘şu kadar dakikada ambulanslar gitti’ açıklaması yapmak başbakanın, bakanın görevi değildir! “Seyir halinde” olsa da o bombalı araçlar bulunarak terör saldırıları önlenmeli, artık hiçbir mazeret kabul edilemez. Hükümetin en temel görevi içi boş büyük sözlerle hamaset nutukları atmak değil vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlamaktır.

Basiretsiz siyasi iktidar da onun kalemşorları da bize bu vahim saldırıları kanıksatamaz. Türkiye terörle yaşamaya a-lı-şa-maz, #alışamayız! Hiç kimse basiretsizliğinin üstünü hamasi söylemlerle örtme aymazlığına sarılmasın.

Bu kez Cumhurbaşkanının aşağıdaki söylemine katılıyor ve bu sözleri hem kendisine hem de bu ülkeyi 15 yıldır yöneten siyasi iktidara anımsatarak, sorumluluklarının gereğini yapmalarını istiyorum:

“Biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz. Çünkü halk size oylarını, ‘Benim can ve mal güvenliğimi sağlayacaksın’ diye veriyor”… “Öldürenler kim? (Türk) vatandaşı. Bu insanları neden takip etmediniz? Takip etmeniz lazım. İstihbarat teşkilatınız çalışmıyor mu?”

Print Friendly, PDF & Email