Umut Oran

Basın Açıklaması

13.3.2016 

– AKP SIFIR SORUN DEDİ KOMŞULARLA TİCARETİ SIFIRLADI

– MAL VE HİZMET İHRACAT-İTHALATI YERİNE  REJİM TİCARETİNE GİRDİ VE SİYASET TİCARETİN ÖNÜNE GEÇTİ 

·  Ortadoğu’nun ateş çemberine dönmesindeki büyük payı bulunan AKP dış politikası nedeniyle Türkiye’nin sorunlu olmadığı komşu kalmazken, en büyük olumsuz yansıma dış ticarette ortaya çıktı.

·  İlişkilerdeki bozulmanın zirve yaptığı, istikrarsızlığın iyice derinleştiği özellikle son üç yılda Türkiye’nin komşu ve çevre ülkelerle ticaret hacmi yüzde 10 oranında 34,3 milyar dolar daraldı.

·  Bu ülkelerin Türkiye’nin ihracatında 2012 itibariyle yüzde 40 olan payı 2015’te yüzde 31,9’a düştü, toplam ticaret hacmindeki payı da yüzde 31,9’dan yüzde 25,5’e geriledi.

·  AKP izlediği dış politika ile bölgeyi de istikrarsızlaştırarak ekonomik olarak geriletirken Türkiye ekonomisinin de adeta can damarlarını kesiyor.

·   ABD, Almanya ve Fransa gibi gelişmiş ülkelerin genel ticaretinde komşu ve çevre ülkeler en ağırlıklı yeri tutarken, AKP’nin izlediği dış politika ile böyle giderse çevremizde ticaret yapabileceğimiz ülke kalmayacak.  

Türkiye’yi yalnızlaştıran, aynı zamanda bölgeyi de istikrarsızlaştırarak ekonomik olarak gerileten yanlış dış politika, ekonomimizin adeta can damarlarını kesiyor. 

Dış politikadaki yanlışın en büyük olumsuz yansıması, Türkiye’nin dış ticaretinde ortaya çıktı. Türkiye’nin jeo-stratejik konumu dikkate alınarak, kara ve yakın deniz komşuları ve çevre ülkelerle olan ticarete baktığımızda, özellikle bölgemizde istikrarsızlığın iyice derinleştiği son üç yılda bu ülkelerde ticaret hacminin yüzde 10 oranında 34,3 milyar dolar daraldığı dikkati çekiyor. Komşu ve çevre ülke konumundaki 18 ülke ile 2012 yılında 123,9 milyar dolar olan toplam dış ticaret hacmi yüzde 28 daralarak 2015’te 89,6 milyar dolara gerilemiştir. Komşu ve çevre ülkelerin toplam ticaret hacmimizdeki payı üç yılda yüzde 31,9’dan yüzde 25,5’e düşmüştür. 

2012-2015 döneminde toplam ihracat yüzde 5,6 gerilerken, komşu ve çevre ülkelere yapılan ihracat yüzde 27 oranında 16,5 milyar dolarlık azalmayla 61 milyar dolardan 44,5 milyar dolara gerilemiştir. Bu ülkelerin 2012 yılında Türkiye’nin toplam ihracatında yüzde 40 olan payı 2015’te yüzde 31,9’a inmiştir. İthalat faturasında en büyük kalemi oluşturan petrol ve doğal gaz gibi ikamesi olmayan, ekonominin temel girdisi niteliğindeki ürünleri zorunlu olarak almamıza rağmen, komşu ve çevre ülkelerden yapılan ithalat yüzde 28,3 gerileyerek 123,9 milyar dolardan 89,6 milyar dolara düşmüştür. Bu ülkelerin toplam ithalatımızdaki payı da yüzde 26,6dan yüzde 21,8’e gerilemiştir.  

Gelişmiş ülkeler en fazla ticareti komşularıyla yapıyor… 

Gelişmiş ülkelerin ekonomik ve ticari ilişkilerine baktığımızda, bu ülkelerin komşu ve bölgesindeki ülkelerle ticari ilişkilerinin genel ticaretleri içinde ağırlıklı bir yer tuttuğunu görüyoruz. Örneğin Fransa’nın en önemli ticari ortağı, ihracatından %15, ithalatından 16 pay alan Almanya. Fransa pazarında Almanya dışındaki diğer önemli tedarikçi ülkeler sırasıyla Belçika, İtalya, İspanya, İngiltere, Hollanda, İsviçre olmak üzere yine komşular ve çevre ülkeler. Aynı şekilde Almanya’nın en fazla ticaret yaptığı ülkeler Danimarka, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Fransa, İsviçre, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve Polonya. Kanada’nın ABD ve Meksika ile ticaretinin toplam ticareti içindeki payı yüzde 70’lerde seyrediyor. ABD en büyük ticaret hacmini Kanada ve Meksika ile gerçekleştiriyor.   

“Değerli yalnızlık” karın doyurmuyor… 

AKP’nin sözde “merkez ülke” ve “emperyal güç” olma hayaliyle Osmanlı mirası üzerine kurduğu, dış politikası son yıllarda tümden kontrolden çıkmış ve her anlamda fiyasko ile sonuçlanmıştır. “Komşularla sıfır sorun” sloganıyla yola çıktılar, sorun yaşamadığımız komşu bırakmadılar. AB’yle müzakereleri donma noktasına getiren, üyelik çerçevesinde yapılması gereken demokratik reformları askıya alan AKP şimdilerde, istikrarsızlığı derinleştirdiği Suriye’den kaçan 3 milyona yakın mülteciyi Avrupa ülkelerine göndermeyip kontrol altında tutma karşılığında AB ile para pazarlığı yapıyor. Suriye’de Esat rejimi ayakta durmaya devam ederken, AKP muhalif gruplara açık destek vermenin şaibesini taşıyor. İzlediği tutarsız Kürt politikası ile sorunu iyice derinleştiren AKP, IŞİD’le mücadele koalisyonuna askeri destek vermeyi reddederek Türkiye’yi ABD ve dünya ile de sorunlu hale getirmiş bulunuyor. Suriye, Irak ve Yemen’deki gelişmelere müdahale eden İran, Türkiye’nin karşısına bir bölgesel rakip olarak çıkmıştır. 

Türkiye’yi düşürdükleri bu durumu “değerli yalnızlık” olarak ifade ediyorlar. Ancak zevahiri kurtarmaya yönelik bu algı operasyonu, ülkenin içine düşürüldüğü olumsuz tabloyu örtmeye yetmiyor. Yanlış dış politikanın ülkemize maliyeti katlanarak büyüyor. İzlediği dış politika ile Ortadoğu’da ateş çemberinin büyümesi ve istikrarsızlığın derinleşmesinde büyük rol oynayan, Türkiye’ye sorun yaşamadığı komşu bırakmayan AKP, 78 milyon vatandaşımıza ağır bedeller yüklüyor, ekonomiye ağır darbe indiriyor. 

  Türkiye’nin komşu ülkelerle ticareti artmak bir yana, giderek daralıyor.

–  Böyle giderse çevremizde ticaret yapabileceğimiz ülke dahi kalmayacak. 

  Türkiye, bir an önce dış politikasını akılcı bir eksene oturtmalı, yanlıştan dönmelidir.  

  Türkiye, bölgesinin barış ve istikrarını, tüm komşularla barış ve iyi komşuluk ilişkilerini esas alan bir anlayışla, bölge ülkeleri arasında kalkınmayı, ekonomik büyümeyi sağlayacak, refahı yükseltecek işbirliği imkânlarına yoğunlaşmalıdır. 

 Türkiye’nin, başta Ortadoğu’da barış ve huzurun sağlanmasına hizmet edecek; ülkenin bozulan dış politika sicilini ve komşuluk ilişkilerini onaracak; tüm komşularla ekonomik ve ticari ilişkileri sağlıklı bir raya oturtacak, yatırımlar ve dış ticaretin gelişimi için küresel ekonomik aktörlerin Türkiye’ye güvenini yeniden tesis edecek bir yönetime, acilen ihtiyacı bulunuyor.

Ek:

ter

 

Print Friendly, PDF & Email