Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Umut Oran, ihracatta yüzde 19’luk bir sert düşüşün yaşandığını, ihracattaki bu tablonun bir “alarm” işareti olduğunu söyledi.

Oran konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Yılbaşından bu yana Türk Lirası’nda yaşanan ciddi devalüasyona rağmen dış ticarette hızla kan kaybeden Türkiye, Mayıs’ta en sert ihracat düşüşüne tanık oldu.

Bu yıl Ocak ayında yüzde 0.8, Şubatta yüzde 6.2, Mart’ta yüzde 14.6 düşüş gösteren, Nisan’da yüzde 0.2 ile yerinde sayan ihracatta, TİM’in açıkladığı verilere göre Mayıs’ta yüzde 19’la ciddi bir düşüş yaşandı. Aylık ihracat 10,8 milyar dolarla son yılların en düşük düzeyine indi. İhracattaki bu tablo bir “alarm” işaretidir.

Umut Oran
Basın Açıklaması
02.6.2015 

EKONOMİYİ BİTİREN 4’LÜ:

DEMOKRASİ AÇIĞI, İSTİKRARSIZLIK, BELİRSİZLİK VE HUKUKSUZLUK 

İHRACATTA YÜZDE 19’LUK SERT DÜŞÜŞ 

  • Yılbaşından bu yana gerileyen ihracatta Mayıs ayında % 19’la en sert düşüş yaşandı.
  • Türkiye’nin, en büyük döviz kapısı olan ihracatın hızla gerilemesi, dış borçların çevrilmesinde zorluk, ekonomide küçülme, milli gelirde azalma ve işsizlikte artış demektir.
  • Bir ülkede demokrasi, hukuk, öngörülebilirlik, dış politikada saygınlık ve tutarlılık olmazsa ekonomide de istikrar ve sürdürülebilir büyüme olamaz.
  • AKP geride, yapısal sorunları ağırlaşmış, üretemez, ihracat yapamaz bir ekonomi bırakmaktadır. Ekonomide ciddi bir restorasyon; tam demokrasi içinde yeni bir ekonomi modeli ve kalkınma öyküsü Türkiye için en acil ihtiyaçtır.

Yılbaşından bu yana Türk Lirası’nda yaşanan ciddi devalüasyona rağmen dış ticarette hızla kan kaybeden Türkiye, Mayıs’ta en sert ihracat düşüşüne tanık oldu.

Bu yıl Ocak ayında yüzde 0.8, Şubatta yüzde 6.2, Mart’ta yüzde 14.6 düşüş gösteren, Nisan’da yüzde 0.2 ile yerinde sayan ihracatta, TİM’in açıkladığı verilere göre Mayıs’ta yüzde 19’la ciddi bir düşüş yaşandı. Aylık ihracat 10,8 milyar dolarla son yılların en düşük düzeyine indi. İhracattaki bu tablo bir “alarm” işaretidir.

Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği 10 ülkeden 8’ine Mayıs ayında yapılan ihracatta sert düşüş yaşandı. Birinci sıradaki Almanya’ya ihracat Mayıs’ta yüzde 26.1 gerilemiştir. Rusya’ya ihracat yüzde 40,7, Irak’a yüzde 38, İtalya’ya yüzde 22, İspanya’ya yüzde 21.5, Fransa’ya yüzde 21.3, İngiltere’ye ihracat yüzde 15.7 düşüş gösterdi. Türkiye’nin en fazla ihracat yapan illerinin Mayıs ayı ihracatları tepe üstü çakıldı. Birinci sıradaki İstanbul geçen yıla göre yüzde 16,  Kocaeli yüzde 16.2, Bursa yüzde 29.4, İzmir yüzde 24.5, Ankara yüzde 18,8, Gaziantep yüzde 5.9, Manisa yüzde 25.9, Denizli yüzde 21.7, Hatay yüzde 14,7, Sakarya yüzde 39,4 daha az ihracat yapabildi.

Geçen yılın ilk beş ayında 70 milyar dolara yaklaşan ihracat, bu yıl aynı dönemde 60 milyar dolar civarında kaldı. Böylece yılın tümü için öngörülen 173 milyar dolarlık ihracat hedefini tutturmak artık hayal olmuştur. İhracattaki düşüş ivmesi, 2014’te 157 milyar dolar olan yıllık ihracatın 2015’te 140 milyar dolarlar seviyesine ineceğini göstermektedir.

İHRACATTA DÜŞÜŞ TÜRKİYE İÇİN HAYATİ RİSK…

Normalde bir ülkenin parasının değer yitirmesi ihraç ürünlerini diğer ülke dövizleri cinsinden ucuzlattığı için dış pazarlarda rekabet gücü kazandırır ve ihracatı artırırken, bizde tersi yaşanıyor. AKP döneminde izlenen yanlış politikalarla, aşırı biçimde ithal girdiye bağımlı hale gelen Türkiye, 100 dolarlık ihracat yapabilmek için ortalama 62 dolarlık ara malı ithal etmektedir. Yanlış politikalar sonucu yerli ara malı sektörlerinin gelişmesi engellenmiş, ithal ara malına dayalı “tak-yapçılık” güçlenmiş, Ar-Ge, inovasyon ve üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilememesi yüzünden ileri teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 3’lerde kalmıştır. AKP ekonomi politikalarının yol açtığı ithal girdi kolaycılığı, ihracatın katma değerini düşürmüş; şimdi ise üretim ve ihracat yapmak iyice zorlaşmıştır. Bu bağımlılık ortamında dövizdeki yükseliş, üretimi pahalandırmakta, ihracatı baskılamaktadır.

AKP döneminde aşırı borçlandırılan Türkiye’nin, en büyük döviz kapısı ihracattır. Türkiye’nin ihracat kapasitesinin hızla düşmesi, dış borçların çevrilmesinde zorluk, başta reel sektör ve bankacılık olmak üzere ekonomide kan kaybı, milli gelirde küçülme ve işsizlikte artış demektir.

EKONOMİDE RESTORASYON VE YENİ MODELE İHTİYAÇ VAR…

Seçimler için son haftaya girilirken, AKP’nin ekonomiyi getirdiği nokta ortadadır.  Bu tablo sadece yanlış ekonomi politikalarının sonucu değil, aynı zamanda demokrasiden uzaklaşma, otoriterleşme, hukuksuzluk, keyfi yönetim ve yolsuzlukların da eseridir. Türkiye’ye güven tükenmiş, ülke riski artmış, dış sermaye gelmez olmuştur. Ekonomide daralma, işsizlikte artış ve enflasyon hızlanmıştır.

İhracattaki kan kaybının bir başka nedeni de AKP’nin izlediği yanlış dış politikadır. Türkiye’yi tüm komşuları ve dünya ile sorunlu hale getiren bu dış politika nedeniyle ülkenin neredeyse tüm ihracat kanalları tıkanma noktasına gelmiştir.

Bir ülkede demokrasi, hukuk, öngörülebilirlik, dış politikada saygınlık ve tutarlılık olmazsa ekonomide de istikrar ve sürdürülebilir gelişme sağlanamaz.

7 Haziran seçimlerinde Türkiye, 13 yılını tüketen bu iktidardan kurtulacaktır. AKP, seçimler sonrası kurulacak yeni hükümete, yapısal sorunları ağırlaşmış, kötü bir ekonomi tablosu bırakmaktadır.

Türkiye’nin demokrasisini onarıp, hukuk sistemini rayına oturtarak, kalkınma ve gelişmesinin önünü açacak yeni bir ekonomi modeli ve kalkınma stratejisine ihtiyacı bulunmaktadır.

Basın Açıklaması:
HRACATTA-SERT-DUSUS-yuzde-19

Print Friendly, PDF & Email