Umut Oran

Basın Açıklaması

24.5.2015 

AKP HAYALİ AÇILIŞLAR YAPARKEN BORCUNU ÖDEYEMEYEN 227 BİN KOBİ İCRAYA DÜŞTÜ 

  • “Toplu açılış” aldatmacası ile her gün yüzlerce hayali tesis ve eser “sözde” hizmete açılarak ülke ekonomisine “kazandırılıyor”(!) Güya ekonomiyi büyütüp, ülkeye bir kalkınma hamlesi yaşatıyorlar. Oysa madalyonun öbür yüzü bunun tam tersi: Yılların birikimiyle oluşturulmuş, her biri alanında marka olmuş, ülkeye yatırım, üretim ve ihracat yapan, binlerce kişiyi istihdam eden şirketler bir bir mali darboğaza girerek iflasa sürükleniyor, üretimdeki tesisler kapanıyor. 
  • 226 bin 829 KOBİ, bankalara 12.1 milyar liralık kredi borcunu ödeyemediği için icralık… İlk üç ayda 2,2 milyar lira tutarındaki 231.995 senet protesto edildi; 7,4 milyar lira tutarındaki 172.557 çek karşılıksız çıktı. Bankacılık sektörünün tasfiye olunacak alacak miktarı 40 milyar liraya yaklaştı. 

Seçim öncesi yeniden sahneye konulan AKP’ye oy kazandırma amaçlı “toplu açılış” tiyatrosu ile binlerce hayali tesisin ekonomiye kazandırıldığı şeklinde sanal bir kalkınma algısı yaratılırken, 13 yılda ekonomiyi getirdikleri noktada şirketler bir bir mali darboğaza girip iflasla sürükleniyor, üretim, ihracat yapan, binlerce işçi çalıştıran tesisler art arda kapanıyor. 

Cumhurbaşkanı, il il dolaşarak yaptığı mitinglerde AKP’ye oy istiyor. Hukuku yandan dolaşmak amacıyla bu mitinglere, halkın zekâsıyla alay edercesine “toplu açılış” deniyor. Gittiği her ilde güya onlarca tesis ve eserin hizmete açtığı ilan edilirken, sadece birkaçının adı zikrediliyor, tam listesi hiçbir zaman verilmiyor. Erdoğan, bir kısmı zaten hizmette olan, birkaçı yeni bitmiş ya da inşaatı devam eden, çoğunluğunu ise kimsenin bilmediği yüzlerce “tesis ve eser”i sözde hizmete açıyor. Adı verilenler ise çoğunlukla imam hatip, meslek lisesi, spor salonu, sağlık ocağı, gibi üretime yönelik olmayan, devletin zaten yıllardır yaptığı rutin işler. 

MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜ… 

Bu şovun etkisinde kalan vatandaşlarımız, AKP’nin her gün hizmete açtığı yeni tesislerle ekonomiyi büyüttüğü, ülkeye bir kalkınma hamlesi yaşattığı algısına kapılabilir. Ancak ekonomide gerçekler bunun tam tersini gösteriyor. Gerçekte; yılların çaba ve birikimi ile oluşturulmuş, her biri alanında marka olmuş, ülkeye yatırım, üretim ve ihracat yapan, on binlerce kişiye istihdam sağlayan, köklü özel sektör kuruluşları bir bir mali darboğaza girerek iflas aşamasına geliyor. 

Ekonomideki yapısal sorunlar, yaşanan hızlı devalüasyon, demokrasi ve hukuktan uzaklaşmanın tükettiği güven nedeniyle sermaye girişlerinin durması ve AKP’nin Türkiye’yi bölgede yalnızlaştıran dış politikası sonucu neredeyse tüm ihracat kanallarımızın tıkanması, şirketlerin mali yapısını bozarak onları darboğaza sokuyor. Giderek artan sıkıntılar nedeniyle, son dönemde iflas erteleme talebiyle başvuran şirket sayısı ve verilen iflas kararlarındaki artış dikkat çekiyor. Özel sektörde adeta bir yaprak dökümü yaşanıyor. Mali yapısı bozulan, alacaklarını tahsil edemeyen, borçlarını ödeyemeyen, üretime devam edemez hale gelen şirketler, art arda iflas erteleme talebiyle mahkemelere koşuyor. 

İflas erteleme taleplerinin mahkemelerce kabulü ise iflas durumunun ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Bu uygulama; mali darboğazdan çıkma konusunda tatmin edici bir program sunması durumunda batık şirkete, bunu hayata geçirmesi için belli bir süre tanınması anlamına geliyor. Bu süreç, iflasın resmen ilanı öncesindeki son dönemeç ve genellikle iflas kararına kadar uzanıyor. Çoğu zaman da mahkemeler, darboğazdan çıkma ihtimali görmediği şirketlerin erteleme talebini baştan geri çevirip, resmen iflasa karar verebiliyor. 

İSO 500’DEN İFLASA… 

Düştüğü mali darboğaz nedeniyle son bir yıl içinde iflas erteleme talebinde bulunan ya da mali durumunu düzeltme olanağı kalmadığı için mahkemelerce hakkında iflas kararı verilen şirketler her sektörden var. Golf turizmi, film, gıda, konut inşaatı ve TOKİ’ye iş yapanlar, IŞİD nedeniyle Irak’ta ve kötü ilişkiler nedeniyle diğer komşu ülkelerde zora düşen Türk inşaat şirketleri, mayo, tekstil ve hazır giyim, kömür şirketi, jeneratör üretimi, uluslararası restoran zinciri, özel diş hastanesi, beyaz et üreticisi, gıda, bölgesel AVM market zinciri, narenciye ithalatı, boya üreticisi, ayakkabı üreticisi, kamuya iş yapan alüminyum ve çatı üreticileri gibi bir kısmı İSO’nun en büyük 500 sanayi kuruluşu içinde olup da iflas aşamasına gelmiş herkesin yakından tanıdığı sektör devi büyük şirketler de maalesef bu tablo içinde yer almaktadır. 

AKP politikalarının Türkiye’yi getirdiği nokta ortada: 

·         Yatırım durma noktasında

·         Sanayi küçülüyor

·         Tarımda net ithalatçı olduk

·         İhracat tepe üstü çakılıyor

·         İşsizlik çift hane

·         Tahsilatlar yapılamıyor 

Bu korkunç tablo karşısında ise hükümet sadece milyonlarca seçmenin sandık başına gideceği seçime iki hafta kala halen miting meydanlarında pembe tablo çizerek, ekonomideki darboğazı gözlerden saklama telaşında. 

Kendini “başkan” yapacak sayıda milletvekili için AKP’ye oy derdindeki Cumhurbaşkanı ise eşi benzeri görülmemiş biçimde anayasayı ayaklar altına alıp bir yandan muhalefete saldırırken, öte yandan “toplu açılış” şovu ile ekonomideki darboğazı gözlerden saklayıp, sanal kalkınma hamlesi ile göz boyamaya çalışıyor. 

Piyasalarda yaprak kımıldamıyor, ekonomide işler iyi gitmiyor, ticari hayatta bozulma yaşanıyor; bu durum en çok KOBİ’ler ve esnafı vuruyor.  226 bin 829 KOBİ, bankalara 12.1 milyar liralık kredi borcunu ödeyemediği için icralık… Küçük esnaf can çekişiyor; kirasını çıkaramıyor, vergi ve primini ödeyemiyor.  Tahsilatlar yapılamıyor; ilk üç ayda 2,2 milyar lira tutarlı 231.995 senet protesto edildi; 7,4 milyar lira tutarındaki 172.557 çek karşılıksız çıktı. Bankacılık sektörünün tasfiye olunacak alacak miktarı 40 milyar liraya yaklaştı.  CHP iktidarında; sağlıklı işleyen bir ekonomi içinde ticari hayat normalleşecek, iş ilişkilerinde barış ve istikrar sağlanacak. Ekonomik ve sosyal yapının ana unsuru KOBİ’ler ile esnaf ve sanatkâr kesimin rekabet gücünün arttığı, tekellere ezdirilmediği bir ekonomik düzen kurulacak. Halkbank, KOBİ’ler ve esnafın ihtisas bankasına dönüştürülecek, Türkiye Kalkınma Bankası da bu kesime hizmet verecek.

Basın Açıklaması:

TOPLU-ACILISLAR-YALAN-BATAN-SIRKETLER-GERCEK-1

Print Friendly, PDF & Email