CHP İstanbul MilletvekiliUmut Oran, AKP’nin “yandaş şirketlerin” 3 milyar liralık vergi borcunu bir kalemde sildiğini söyledi.
Oran, “Silinen vergi, 4 milyon asgari ücretlinin bir yıl boyunca ödeyeceği gelir vergisine denktir. Birkaç yandaşı hatırına bu miktarda bir kamu alacağından bir çırpıda vazgeçebilen AKP’nin, milyonlarca asgari ücretliye soluk aldıracak vergi muafiyetine ısrarla karşı çıkması manidardır” dedi.

Umut Oran
Basın Açıklaması
14.5.2015 

ADALETİN BATSIN! 

YANDAŞA “VERGİ ÇOK” DE AF ÇIKAR,

VATANDAŞA “KAYNAK YOK” DE GÜNAH ÇIKAR 

  • Asgari ücretin vergi dışı olmasına “kaynak yok” gerekçesiyle karşı çıkan AKP, yandaşı şirketlerin 3 milyar liralık vergi borcunu bir kalemde silmiştir. Silinen vergi, 4 milyon asgari ücretlinin bir yıl boyunca ödeyeceği gelir vergisine denktir. Birkaç yandaşı hatırına bu miktarda bir kamu alacağından bir çırpıda vazgeçebilen AKP’nin, milyonlarca asgari ücretliye soluk aldıracak vergi muafiyetine ısrarla karşı çıkması manidardır.
  • Vatandaş yediği ekmeğe, içtiği suya dolaylı vergi ödüyor. Devletin vergi gelirlerinin yüzde 70’ini, tüketim mallarında fiyatın içinde ve gelirine bakılmaksızın herkesten aynı miktarda alınan ÖTV, KDV gibi dolaylı vergiler oluşturuyor.

  • İşçi, memur, emekli, küçük esnaf, çiftçi açlık sınırında, iktidardakiler ise şatafat ve lüks içinde yaşıyor. Bu da yetmiyor; iktidar eliyle ile kısa sürede zengin yapılan yandaş girişimcinin şaibeli kazançlarının vergisi “uzlaşma” adı altında bir kalemde siliniyor.

  • AKP maliyesi, eğer mükellef yandaşsa “çok kazansa da hiç”, KOBİ, esnaf ya da çalışansa “hiç kazanmasa da çok vergi” ilkesi ile mi hareket ediyor?

CHP’nin asgari ücretten ve çiftçiye satılan mazottan vergi alınmayacağı, emekliye yılda iki ikramiye verileceği taahhüdü karşısında paniğe kapılarak koro halinde “kaynağı nereden bulacaksınız, kaynak yok” diyerek karşı çıkan AKP’nin, yandaş şirketlerin 3 milyar lirayı aşkın vergi borcunu silmesi tam bir fiyaskodur. AKP’nin, çoğunluğu yandaş şirketlere ait milyarlarca liralık vergi borcunu silme işleminin belgeleri ortaya çıkmıştır. Borcu silinenler arasında millete ettiği sinkaflı küfürlerle hafızalarda yer eden işadamı (421 milyon TL) da AKP’nin yarı resmi yayın organı niteliğindeki kara propaganda merkezinin sahibi de (98 milyon TL)  bulunuyor.

AL SANA KAYNAK

Halen bekâr ve eşi çalışmayan bir asgari ücretliden asgari geçim indirimi sonrası her ay 63,08 TL gelir vergisi kesilmektedir. Buna göre Maliye tarafından silinen toplam 3 milyar 31 milyon 485 milyon TL’lik vergi borcu, 4 milyon 4 bin 815 asgari ücretlinin 1 yıllık gelir vergisine denktir.

AKP maliyesi adeta, mükellef eğer yandaşsa “çok kazansa da hiç”; KOBİ, esnaf ya da çalışansa “hiç kazanmasa da çok vergi” ilkesi ile hareket etmektedir. Vatandaşa gelince “kaynak yok”, yandaşa ise “kaynak çok”! Adı “Adalet ve Kalkınma” olan bu partinin, kalkınmasından çoktan vazgeçtik, adaletle de uzaktan yakından ilgisi olmadığı bir kez daha tescillenmiştir. Üç beş yandaşı hatırına bu miktarda bir kamu alacağından bir çırpıda vazgeçebilen AKP’nin milyonlarca asgari ücretliye soluk aldıracak vergi muafiyetine ısrarla karşı çıkması manidardır.

Vatandaş yediği ekmekten içtiği suya, giyimden elektriğe, akaryakıttan kitaba yaşam için gerekli tüm tüketim maddelerine, fiyatının içinde peşin olarak dolaylı vergi ödüyor. Türkiye’de devletin vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 70’ini gelir düzeyine bakılmaksızın herkesten aynı miktarda alınan ÖTV, KDV gibi dolaylı vergiler oluşturuyor. Ücret ve maaşlarının önemli bölümü zaten kaynağından gelir vergisi olarak kesilen çalışanlar, Türkiye’de gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerin yaklaşık üçte ikisini ödüyor. Ücretliler, ayrıca dolaylı yoldan tekrar vergilendiriliyor. İşçi, memur, emekli, küçük esnaf, çiftçi açlık sınırından yaşarken, iktidardakiler lüks hayat sürüyor. Sadece betonarmesi 1.4 milyar liraya mal olduğu açıklanan Saray’daki yalnızca masa ve sandalyeler için 6,5 milyon TL harcanırken, bu paranın kaynağının, halktan kesilen vergiler olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu da yetmiyor; iktidar kayırmacılığı ile kısa sürede haksız servete kavuşup, kısa yoldan zengin olan yandaş girişimcinin, şaibeli kazançlarının milyarlık vergisi ise “uzlaşma” adı altında bir kalemde silinebilmektedir.

VERGİ ARTIŞI İLE MİLYONLARCA ÇALIŞANIN MAAŞI DÜŞECEK

Öte yandan AKP, gelir vergisi dilimlerinde yaptığı düzenleme ile milyonlarca asgari ücretli ve memurun maaşında düşüşe yol açacak bir başka adaletsizliğe imza atmıştır. Temmuz ayında 51 bir liralık artışla net asgari ücret 949,00 liradan 1.000,55 TL’ye yükselecek. Ancak Aralık ayına gelindiğinde asgari ücretli yüzde 15’lik vergi diliminden yüzde 20’lik dilime geçeceği için ücreti 34 lira düşüşle 966,46 TL’ye inecek. Bu durumu gidermek için asgari ücretliden gelir vergisi alınmaması amacıyla TBMM’ye sunduğum yasa teklifim ise halen komisyonda beklemektedir. (www.umutoran.com/2015/04/06/chp-asgari-ucretliden-gelir-vergisi-kesilmesin-teklifi-verdi/) 

Vergi dilimi ayarlamasının memur maaşlarında yol açacağı ek kesinti ise toplu sözleşme gereği Temmuz ayında verilecek yüzde 3’lük zammın üzerindedir. Eylül ayına gelindiğinde bütün memurlar, yüzde 20’lik gelir vergisine tabi ikinci dilime geçecek, kesinti oranı 5 puan artarken ele geçen net maaşlarda düşüş yaşanacaktır. Yani ikinci yarı zammı gelir vergisi artışı ile fazlasıyla geri alınacaktır.

VERGİDE ADALET, YÖNETİMDE HESAP VEREBİLİRLİK ŞART!

Vergi vatan borcudur, ancak adil; gelir ve kazançla orantılı olmalı; az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Hukukun yok edildiği ülkemizde, vergi adaletinden de eser kalmamıştır. Vergi gelirlerinin yüzde 70’inin dolaylı yoldan gariban halktan alındığı, trilyonlar kazananların ücretli kadar vergi ödemediği bir ülkede vergi adaleti yoktur. “Yandaşlık kriterine” göre bazı girişimcilere mesnetsiz denetim ve cezalarla görülmemiş haksız baskılar uygulanırken, birilerinin milyarlarca vergi borcunun keyfi biçimde silindiği, yok sayıldığı bir ülkede adalet de olamaz, kalkınma da…

CHP iktidarında, asgari ücretten alınan gelir vergisi kaldırılacak, herkesten gücüne göre vergi alınan adil bir vergi sistemi kurulacak. Dolaylı vergilerle halk ezilmeyecek, doğrudan vergileri esas alan bir yapıya geçilecek. Vergi, iktidarın siyasi aracı olmaktan çıkarılacak, farklı sermaye gruplarının haksız vergi cezalarıyla sindirilmeye çalışılmasına son verilecek. Yurttaşa, ödediği vergilerin nereye harcandığının hesabı verilecek. TBMM’de başkanlığını muhalefet milletvekilinin yapacağı Kesin Hesap Komisyonu kurularak tüm kamu harcamaları denetlenecek.

Print Friendly, PDF & Email