Değerli Yol Arkadaşlarım,

Siyaseti; vatandaşını mutlu kılmak, hakça paylaşımı sağlamak, üreten-paylaşan-zengin Türkiye’yi yaratmak, laik demokratik sosyal hukuk devletini korumak, Atatürk’ün iki eseri olan Cumhuriyet ve CHP’yi korumak için yapıyorum. Bireysel çıkar peşinde koşmadan ilkeli duruşu sergilemek isteyen bir yurttaş olarak her zaman insanların makamlarından güç almasını değil, tam tersine oturdukları koltuklara güç vermeleri gerektiğini savundum.

Israrla önseçimi savunmuş bir CHP’liyim, ancak havuz medyasının 17 Şubat’ta bana ve partim CHP’ye yönelik başlayan sistemli saldırılar karşısında Ankara’da daha çok zaman geçirmek, büyük yalanı yırtıp atacak hazırlıkları yapmak zorunda kaldım. Bu sırada seçim bölgemden, İstanbul’dan tam da önseçim sürecinde uzak kalmam beni kontenjan adaylığına yöneltti. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da onayıyla kontenjan adayı oldum, ama YSK’ya verilen listelerde adım yer almadı, Genel Başkanımızın takdiridir, üzerinde daha fazla yorum yapmak istemem.

7 Haziran sonrasında da milletvekili olmayan, Cumhuriyet Halk Partisi’nin sade üyesi Umut Oran olarak yapacağım çok iş var, söyleyecek sözümüz bitmedi. İnişli çıkışlı yollar siyasetin doğasında var. Evet milletvekili adayı olmamam benim için de büyük sürpriz oldu ama 7 Haziran seçimlerinde CHP’nin başarısı için canla başla çalışacağımdan, hatta azmimin daha da artacağından kimsenin kuşkusu olmasın. 160 organizasyon ve ülkenin üyesi olduğu Sosyalist Enternasyonal’in Başkan Yardımcısı Umut Oran, CHP’nin sade üyesi Umut Oran olarak AKP faşizmini alaşağı etmek, umudun ve özgürlüğün Türkiyesinde halkın iktidarını kurmak, CHP aracılığıyla ülkeme, katılımcı, çoğulcu, uzlaşmacı, barışçı, kucaklayıcı demokrasiyi getirmek ve yeni bir siyaset anlayışını hakim kılmak en büyük arzumdur.

Bertol Brecht ile sözümüzü bitirelim: “Faşizme karşı birleşmeyenler, faşizmin zindanlarında buluşurlar”

Sevgi, sağlık ve dostlukla,
umut oran

Print Friendly, PDF & Email