CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, AK Parti’nin, GAP’ı ihmal ettiğini belirterek, “Tarım, enerji, sanayi, ulaşım, haberleşme, eğitim, sağlık, turizm, kırsal ve kentsel altyapı gibi birçok sektörü kapsayan, ülke kalkınmasına önemli katkılar sağlayacak GAP’ın tamamlanması, sadece bölge değil ülke kalkınması için de hayati önemdedir” dedi.

Umut Oran
Basın Açıklaması
01.02.2015 

GÜNEYDOĞU’DA GAP TAMAMLANMADAN BARIŞ GELMEZ, EKSİK KALIR 

AKP; ülkemizin önemli siyasal, sosyal, demografik sorunlarının kaynağında yatan bölgeler arası gelişmiş farklarını ortadan kaldıracak GAP’ı ihmal etmiştir. Tarım, enerji, sanayi, ulaşım, haberleşme, eğitim, sağlık, turizm, kırsal ve kentsel altyapı gibi birçok sektörü kapsayan, ülke kalkınmasına önemli katkılar sağlayacak GAP’ın tamamlanması, sadece bölge değil ülke kalkınması için de hayati önemdedir. 

Ülkemizde siyasal, sosyal, ekonomik ve demografik sorunların temelinde yatan bölgeler arası gelişmişlik farklarını ortadan kaldıracak, bölge ve ülke kalkınmasına önemli katkı sağlayacak olan Güneydoğu Anadolu Projesi’nde (GAP), yılların ihmali ve gecikmeye son verilmesi, yeni bir ruh ve kararlılıkla GAP yatırımlarının hızlandırılarak tamamlanması gerekiyor.

Dünyanın en büyük entegre bölgesel kalkınma projelerinden GAP, Türkiye nüfusunun yüzde 11’inin yaşadığı Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini kapsıyor. Bu iller toplam 75 bin 358 kilometrekarelik yüzölçümü ile Türkiye topraklarının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturuyor. Türkiye’de sulanabilir 8.5 milyon hektar arazinin ise yüzde 20’si GAP Bölgesi’nde yer alıyor. Bu illerde halkın gelir düzeyi ve hayat standardını yükseltmek için 1980’lerde uygulamaya konulan ve tarım, enerji, sanayi, ulaşım, haberleşme, eğitim, sağlık, turizm, kırsal ve kentsel altyapı gibi birçok sektörü kapsayan GAP’ın tamamlanması, sadece bölge değil ülke kalkınması için de hayati önem taşıyor.

AKP, VERDİĞİ SÖZLERİ TUTMADI…

AKP iktidarında 2002-2008 döneminde GAP adeta unutuldu, GAP’ın adı dahi anılmadı. AKP, 2008’de ilan ettiği “Kürt Açılımının ekonomik ayağı” niteliğinde bir GAP Eylem Planı’nı açıkladı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Mayıs 2008’de neredeyse tüm kabineyi yanına alarak gittiği Diyarbakır’da törenle 2008-2012 dönemini kapsayan GAP Eylem Planını açıkladı. Erdoğan, yeni Eylem Planı ile GAP’ı hızlandırma; bölgede yatırım, üretim ve istihdamı artırma yönünde iddialı vaatlerde bulundu.  GAP’ın mali portresi 2008 yılı fiyatlarıyla toplam 41.2 milyar TL olarak hesaplanmış, 2007 sonuna kadar yapılan toplam harcama 25.6 milyar TL, nakdi gerçekleşme oranı yüzde 62.2 olmuştu. 2008-2012 GAP Eylem Planı’nda (2008 fiyatlarıyla) 26.7 milyar TL kaynak aktarımı öngörülürken, eylem planı döneminde (2012 fiyatlarıyla) toplam harcama 14.7 milyarda kaldı. “Kürt açılımı” başarısız olunca, GAP Eylem Planı da adeta hükümetin gündeminden düştü. Hal böyle olunca, “temin edilmiş” o kaynaklar GAP’a akıtılmadı. Vaat edilen kaynağın neredeyse yarısı kadar bir harcama gerçekleşebildi. Enflasyonla güncelleme durumunda ise gerçekleşen harcama reel bazda çok daha düşük. Üstelik yapılan harcamanın da büyük bölümü, çalışanlar ve işverenlerden kesilen primlerden oluşan İşsizlik Sigortası Fonu’ndan aktarıldı. GAP’ta öngörülen sulama şebekesinin ancak yüzde 17.3’ü tamamlanabildi ve 1.8 milyon hektar arazinin sadece yüzde 20’si sulanabiliyor. Tamamlanan 16 barajda tutulan su araziye verilemiyor. Oysa bu arazinin tamamının sulanabilmesi, Türkiye’nin tarımsal üretimini iki katına çıkaracak.

GAP Bölgesinde gerekli istihdam artışı sağlanamadı. Bölgede işsizlik ülke ortalamasının yaklaşık 5 puan üzerinde seyrediyor. Bölgede yer alan 5 il Türkiye’de işsizlikte başı çekiyor. Türkiye’de en yüksek işsizlik; yüzde 23,4’le Batman, yüzde 20,6 ile Mardin, yüzde 20,5 oranıyla Siirt, yüzde 20,1’le Şırnak ve yüzde 18,7’le Diyarbakır’da bulunuyor.

GAP bölgesindeki iller göç vermeye devam ediyor. Türkiye nüfusunun halen yüzde 11 oranındaki 7.6 milyonu GAP bölgesindeki 9 ilde yaşıyor. GAP illerinin toplam nüfusu 2014 yılında yaklaşık 522 bin kişi azalmıştır.

GAP’ta pamuk üretimi gerilemektedir. 2002-2013 döneminde Şanlıurfa dışındaki illerde düşüş yaşanmıştır. En hızlı düşüş yüzde 96 ile Siirt’te gerçekleşmiştir.

İHMAL DEVAM EDİYOR…

Bölgede halkın gelir düzeyi ve hayat standardını yükseltmek amacıyla uygulamaya konulan GAP, Türkiye’de ciddi siyasal, sosyal, demografik sorunlara kaynaklık eden bölgeler arası gelişmiş farklarını ortadan kaldırma ve ülke kalkınması açısından stratejik önemdedir. Tamamlandığında 3.8 milyon kişiye istihdam sağlanacağı belirtilen GAP, sadece bölge değil ülke kalkınması, ekonomik büyüme, istihdam artışı ve işsizlik sorununun çözümüne önemli katkı sağlayacaktır.

AKP ise ülke kalkınması, sosyal barış ve huzur bağlamında kalıcı yararlar sağlayacak uzun soluklu GAP yerine, kısa vadede canlılık yaratacak inşaat- toplu konut, duble yol, köprü gibi rant projelerine ağırlık vermeyi tercih etmiştir. Eylem Planı kapsamında verilen sözler tutulmamıştır. Geçen yıl hazırlandığı söylenen, “adı var kendi yok” nitelikteki yeni eylem planı da bir türlü ilan edilememiştir. Bölgeye yönelik “çözüm süreci” gibi GAP’ın akıbeti de halen belirsizdir. GAP’ta ihmal devam ediyor. Oysa ekonomik, siyasal ve sosyal nedenlerden dolayı Türkiye’nin, GAP’ı ihmal etme lüksü yoktur.

GAP’ın bir an önce tamamlanması, tüm iktidarların birincil önceliği olmalıdır.

Yeni bir hamle ile GAP yatırımlarına hız verilmeli; ülkemiz için hayati önemdeki bu bölgesel kalkınma projesi hızla tamamlanmalıdır. 

GAP’ta yeni bir eylem planı uygulamaya konularak; ayrılan kaynaklar, devlet yardımları ve teşvik araçları artırılmalıdır. 
Bölgede tarıma dayalı sanayinin ötesinde genel bir sanayileşme stratejisi izlenmelidir.

Öncelikle; insanına iş-aş sağlanarak bölge yaşanılır hale getirilmeli, bölgenin göç vermesi önlenmelidir. Güneydoğuda insani sosyal ekonomik kalkınma olmadan, GAP tamamlanmadan, iş aş olmadan kalıcı barış olmaz. 

GAP yatırımlarının hızla tamamlanması bölge sanayisinin gelişmesi, bölgesel kalkınma, gelişmişlik farklarının giderilmesi yönünde önemli katkılar sağlayacaktır. 

Bölgenin kalkınması aynı zamanda ülke kalkınması, toplumsal refahı, sosyal barışı ve huzuru da beraberinde getirecektir.

Print Friendly, PDF & Email