– 1 milyon çocuk işçinin, 40 bin çocuk gelinin de hakkı var mı?

– Çocuklarının düşlerini çalan toplumların geleceği olamaz.

– Ekmek almaya giden çocukların polislerce öldürüldüğü bir ülkede kimse masum değildir. 

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, yarın Dünya Çocuk Hakları Günü olduğunu belirterek, Türkiye’nin sözleşmeyi onaylamasının üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen halen ülkenin içinde bulunduğu durumun çok acı olduğunu belirtti. Oran, “Dünya Çocuk Hakları gününde acı tablo ile karşı karşıyayız yılda 40 bin çocuk gelin var, peki 1 milyon çocuk işçinin de hakkı var mı? Çocuklarının düşlerini çalan toplumların geleceği olamaz. Ekmek almaya giden çocukların polislerce öldürüldüğü bir ülkede kimse masum değildir” dedi.
Konuyla ilgili olarak yazılı açıklama yapan CHP’li Umut Oran, 25 yıl önce, 20 Kasım 1989’da BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin kabul edildiğini, Türkiye’nin de sözleşmeyi onaylamasının üzerinden de tam 20 yıl geçtiğine işaret etti. Umut Oran açıklamasında şunları kaydetti:

Bunca yılın ardından ülke olarak çocuk hakları konusunda neredeyiz? Türkiye’de çocuklar ciddi sorunlarla karşı karşıya. Çocukların yaşadığı sorunların başında çocuk işçilik, çocuk gelinlik, eğitim ve sağlık hakkından yoksunluk, şiddet ve istismar gibi konular öne çıkıyor. Bu sorunların çözümü için 12 yıldır AKP iktidarlarınca yeterli adım atılmadı.

1 milyon çocuk işçi…

TÜİK çocuk işgücü anketine göre, Türkiye genelinde 6-17 yaş grubundaki çocuk sayısı, 15.3 milyon kişi. Bu çocukların yüzde 8.5’i okula devam etmiyor. Okula devam etmeyenlerin oranı özellikle 15-17 yaş grubunda yüzde 25’i aşıyor.

Türkiye’de 1 milyon dolayında çocuk işçi bulunuyor. Araştırma, yasak olmasına rağmen çocuk işçiliğinin artarak devam ettiğini gösteriyor.  Ekonomik faaliyette çalışan 6-17 yaş grubundaki çocukların istihdam oranı yüzde 6 dolayında bulunuyor. Çocuk işçilerin yaklaşık yüzde 45’i tarım, yüzde 24’ü sanayi ve yüzde 31’i hizmet sektöründe. Çalışan çocukların yüzde 53’ü ücretli veya yevmiyeli, yüzde 46’sı ise ücretsiz aile işçisi… Türkiye genelinde 6-17 yaş grubunda istihdam edilen çocukların yüzde 44.8’i kentsel, yüzde 55.2’si kırsal yerlerde yaşıyor. Bu çocukların, yüzde 68.8’i erkek ve yüzde 31.2’si ise kız. Çocukların istihdam oranı, 6-14 yaş grubunda yüzde 2.6 olurken 15-17 yaş grubunda yüzde 15.6’ya ulaşıyor.

Çocukların yarısı okul sonrasında işe gidiyor

Çalışan çocukların yüzde 49.8’i aynı zamanda okula devam ederken, yüzde 50.2’si herhangi bir okula devam etmiyor. 6-14 yaş grubundaki çalışan çocukların yüzde 81.8’inin, 15-17 yaş grubundaki çalışan çocukların ise yüzde 34.3’ünün okula devam etmediği görülüyor. Bu çocuklar; yaşamları boyu kalıcı sağlık sorunları ve daha da kötüsü eğitimsiz kalacakları için kalıcı yoksulluğa mahkûm edilmiş bulunuyorlar. Okula devam eden 6-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 3.2’si ekonomik işlerde, yüzde 50.2’si ev işlerinde; aynı yaş grubunda okula devam etmeyen çocukların ise yüzde 34,5’i ekonomik işlerde ve yüzde 38,8’i ev işlerinde faaliyet gösteriyor. Görüyoruz ki; kamunun izleme, denetleme ve kayıt altına alma mekanizmalarının işlemediği ülkemizde çocuk işçiliği ciddi bir sosyal yaraya dönüşmüş bulunuyor.

AKP, Türkiye’de 8 yıllık zorunlu eğitimi yok ederek 4+4+4 şeklinde olmak üzere üç bölüme ayırdı. Yasayı değiştirirken ‘zorunlu eğitimi uzatıyoruz’ dediler, peki bu durum 18 yaşına kadar her çocuğun eğitimini eksiksiz biçimde sürdürmesini mi sağladı, hayır! Türkiye taahhütlerini ihmal ediyor, iktidar yaşanan yasa dışı çocuk işçiliğine göz yumuyor. Mevsimlik tarım işçilerinin çocukları 8-9 yaşlarından itibaren, her yıl eğitim döneminin en az yarısını evlerinden uzakta, fındıktan, pamuğa, şeker pancarından, narenciyeye çeşitli ürünlerin üretiminde, çok olumsuz koşullarda, ağır ve tehlikeli işlerde çalışarak geçiriyor.Çocuklar haftada en az 6 gün, günde 9 saat çalıştırılıyor.

Yılda 40 bin çocuk gelin!!

Evet ülkemizde çocukların en büyük sorunu eğitim… Ama bununla da kalmıyor;  kız çocuklarının yüzde 14’ü erken yaşta evlendiriliyor. Her yıl çocuk yaşta ortalama 40 bin kız çocuğu “gelin” oluyor. Bu yüzden intiharlar yaşanıyor. Türkiye çocuk gelin sorununu çözemiyor. Çocuk işçiliği gibi çocuk istismarı ve çocuklara yönelik şiddet olayları da yaygın… Her 100 çocuktan 80’i şiddet görüyor. Her yıl binlerce çocuğumuz bonzai vb. uyuşturucu madde bağımlılığının pençesine düşürülmektedir.

Kalıcı çocuk politikaları şart!

Devlet çocuklara yönelik olarak ciddi ve köklü politikalar geliştirmeli ve bunlar kalıcı hale getirmelidir. Ana baba rolü ve sorumluluğunun ihmal edildiği durumlarda devletin rolü ve sorumluluğu devreye girmelidir. Devlet çocuklara; yaşama ve gelişme;  sağlık hizmetlerine, eğitime, insana yakışır bir yaşam standardına erişim; eğlence, dinlenme ve kültürel etkinlikler için zamana sahip olma; istismar ve ihmalden, uyuşturucu bağımlılığından ve ekonomik sömürüden korunma hakkı sağlamalıdır.  Daha da ilerisi çocuklarımıza kendileriyle ilgili konularda görüşlerini dile getirme ve ifade özgürlüğü tanınmalıdır. Özel gereksinimleri olan ve engelli çocukların hakları devlet tarafından öncelikli olarak sağlanmalıdır.

Berkin’i terörist ilan edip polisi kahramanlaştıran iktidar

Çocuklarının durumu, bir ülkenin demokrasisi ve toplumun uygarlık düzeyinin de göstergesidir.  Ekmek almaya giden çocukların devlet güçlerince öldürüldüğü bir ülkede kimse masum değildir. 13 yaşında öldürülen Berkin’i “terörist” ilan edip, katillerini “destan yazdılar” diye onurlandıran iktidarlar tarih önünde suçludur. 8-9 yaşlarındaki çocukların ağır işlerde köle gibi çalıştırıldığı; kız çocuklarının 13 yaşında zorla evlendirildiği için intihar ettiği bir ülkede bu ayıp hepimizindir. Çocuklarının düşlerini çalan toplumların geleceği olamaz. Çocuklar geleceğimizdir. Çocuklara kıymayın efendiler!

 Basın Açıklaması:
dunya-cocuk-haklari-gunu-1

Print Friendly, PDF & Email