Umut Oran

Basın Açıklaması

23.10.2014 

Çalışma Bakanı, Ankara’ya yürüyen Vanlı işçilere verdiği sözü tutsun

Van’da tam üç yıl önce bugün, 23 Ekim 2011’de 7,2 ve 9 Kasım 2011’de de 5,6 şiddetinde iki büyük deprem yaşandı. Depremlerde 644 kişi yaşamını yitirdi, 2 bin 307 bina yıkıldı, 30 binin üzerinde konut ve 7 bin dolayında işyeri hasar gördü. İki büyük depremin ardından üç yıl geçmesine rağmen, ilin yaraları halen sarılamadı. Van’ın ekonomisi ve sosyal yaşamı normal koşullarına bir türlü dönemedi. Verilen sözler tutulmadı. Bu acı olay, bir siyasi şov ve ekonomik rant aracı olarak görüldü. Hükümetin ihmalkârlığı ve yanlış uygulamaları, Van’ı depremden daha fazla sarstı.

Depremin ardından binlerce gönüllü depremin yaralarını sarmak için seferber olurken, AKP deprem üzerinden siyasi rant elde etme, şov çabasına girişti. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Depremde kendi gücümüzü görmek istiyoruz” açıklaması ile birçok devletin samimi yardım talepleri geri çevrildi. Devlet, Van’a yeterli yardım götürmedi, yardımları aktarmada yavaş davrandı. Bu süreçlerde yerel yöneticiler, Deprem Koordinasyon Grubu’na dahil edilmedi, dışlandı. Yürütülen organizasyon tam bir fiyasko oldu. Depremzedeler, yaşam tehlikesini göze alarak ağır hasarlı konutlarında; kış soğuğunda yazlık çadırlarda ya da derme çatma naylon barakalarda aylarca yaşamak zorunda kaldı. Bu koşullarda çocuk, yaşlı çok sayıda yurttaş ağır hastalıklara yakalandı. Çadırlarda ısınmak için yakılan sobalardan çıkan yangınlarda 10 kişi hayatını yitirdi. İlk depreminin ardından depremzedelere yapılan “Evinize dönün” çağrısı üzerine hasarlı evlere yerleşen yurttaşlar 9 Kasım’daki 2’nci depremle bir darbe daha yedi.

Yapılan bağışlar, devlet tarafından açılan hesaplara aktarıldı. Üç yılın ardından Hükümetin, bu bağışların nerelere harcandığını açıklaması gerekiyor!

Neden “afet bölgesi” ilan edilmedi?

Depremin ardından Van ve ilçelerinin “Afet Bölgesi” olarak ilan edilmesine bizzat dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dan itiraz geldi. Van’ı TOKİ ile yeniden inşa edeceklerini söyleyen Erdoğan, “Buranın afet bölgesi ilan edilmesi ne demek biliyor musunuz? Bundan sonra burada ne imar yapabilirsiniz, ne iskân yapabilirsiniz” sözleri ile Kentin “Afet Bölgesi” olarak ilanına karşı çıktı.

TOKİ binaları çürük, vatandaş susuz

Depremin ardından bir yıl gibi kısa bir sürede TOKİ binaları yarım yamalak inşa edildi. Kiracılara ya da yalnız yaşayan kadınlara konut hakkı tanınmadı. Aile bağları nedeniyle 3-4 aile bir arada oturdukları ev yıkılınca ailelere sadece tek konut hakkı tanındı. TOKİ konutları maliyetleri 30 bin TL ise kârsız biçimde depremzedeye verilmedi, 75 bin TL dedikleri konutlar için daha sonra 82 bin TL istediler. Depremzedeler, bu konutlarda 3 yıl boyunca susuz oturdu. Halen su sorunu çözülebilmiş değil. Van Kalecik TOKİ’de bir sağlık ocağı bile yok, vatandaş su eylemi yapıyor. Erciş’te esnafa verilecek kredi için dahi AKP üyeliği koşulu dayatıldı. Hükümet vatandaşın donmamak için çadırında kullandığı elektrik borçlarını almayacağız demesine rağmen daha sonra faiziyle birlikte bunların hepsini tahsil etti. Riskli bölge ilan edilen Erciş, kentsel dönüyüm için çivi çakılmayınca hayalet kente döndürüldü.

TOKİ’nin yaptığı konutların da depreme dayanıksız ve “çürük” olduğu belirtiliyor. Erciş’te, 27 Aralık 2013 tarihinde düşen mutfak dolabının altında kalıp ölen 5 aylık bebek hala hafızalarda…

Ölenlerin yakınları ve yaralılarca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Van Valiliği, Van Belediyesi, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, sorumlu kamu görevlileri ve bina sahipleri hakkında açılan davalardan tatmin edici sonuçlar çıkmadı.

Van ekonomi hâlâ canlanmayı ekliyor!

Depremin ardından AKP Hükümetinin “Van ekonomisini yeniden canlandırma” vaatleri havada kaldı, sözler tutulmadı. Aksine, kentin ekonomisi çöktü, esnaf iş yapamaz hale geldi. KOSGEB aracılığıyla “destek” diye verilen 30 bin TL’lik deprem kredisi yaraya merhem olmadı. Krediyi geri ödeyemeyen esnaf kepenk kapatmak zorunda kaldı. Verilen kredi, işyerlerinin depremde oluşan hasarını gidermeye dahi yetmedi. VAN Ticaret ve Sanayi Odası’nın,  deprem sonrası tahakkuk eden 3 yıllık vergilerin terkini, sicil affı, teşvik paketi gibi hükümete ilettiği bir dizi öneriye karşılık verilmedi. CHP’nin bu yöndeki yasa teklifleri TBMM’de AKP oylarıyla reddedildi.

Faruk Çelik ve AKP vekilleri sözlerini tutsun!

Depremin ardından Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında işe alınan ve süresiz çalışma sözü verilen 7 bin 286 işçi, bir daha işe alınmamak üzere işten çıkarıldı. Yürüyerek Ankara’ya gelen bu kardeşlerimiz 150 gündür eylemlerine devam ediyorlar. Çalışma Bakanı Faruk Çelik’i acilen Vanlı işçi kardeşlerimize AKP milletvekilleri aracılığıyla verdiği sözleri yerine getirmeye davet ediyorum. Çünkü bu acılı insanlarımız şimdi de ailelerin dağılması, çocuklarını okula gidememesi gibi sorunlarla boğuşuyor.

Vanlı yurttaşlar ve sektör temsilcileri “Erciş Belediyesi’ne ait 70 milyon TL değerindeki arsanın TOKİ’ye 70 TL karşılığında satıldığı”, bazı ilçelere depremden sonra “tek çivi dahi çakılmadığı” gibi iddiaları dile getiriyor. Hükümet, bu iddialara cevap vermelidir!

Print Friendly, PDF & Email