CHP yüzde 32 ile gençler arasında birinci parti

• Türkiye çapında 30 büyükşehirde 18-25 yaş arası 5 bin 600 gencimizle yaptığımız geniş katılımlı araştırmada CHP yüzde 32 ile birinci parti çıktı. Gençlerin yüzde 22,7’si AKP’ye, yüzde 16,9’u MHP’ye oy vereceğini söylüyor. Bu Pazar bir milletvekili seçimi olsa gençlerin yüzde 32,8’i CHP’ye, yüzde 23,4’ü AKP’ye, yüzde 18,6’sı MHP’ye oy verecek.

• Gençler ülkesine duyarlı ve yüzde 56’sı Türkiye’nin kötüye gittiğini görüyor, ” iyiye gidiyor ” diyenlerin oranı sadece yüzde 22…

• Gençlerin yüzde 55’i yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının AKP tarafından engellendiğini düşünüyor; AKP’li gençlerin bile yüzde 26,4’ü de bu görüşte…

• Gençlerimiz yerel yönetimlerden gençlere, kadınlara yönelik projeler bekliyor; çevreye duyarlı yönetim istiyor, gençler internet sansürüne tepkili…

• Gençler çağı kavrıyor, dünyayı tanıyor, olup biteni görüyor,  ülkesine sahip çıkıyor.

• Yarınlarımız olan gençler ülkemizin umudu; gençlerin umudu ise CHP…

• Gençlerimizin duyarlılığını, taleplerini paylaşıyoruz. Gençler bize ışık tutuyor.

• Bu baskıcı iktidarı alaşağı etmek, yolsuzluklara son vermek için hafta sonu yapılacak yerel seçimler tarihi bir fırsattır… İnanıyoruz ki 7 milyon dolayındaki gencimiz bu seçimlerde kendilerinin ve ülkelerinin geleceğine sahip çıkacak.

• Demokratik, ileri, çağdaş, güçlü ve özgürlükçü yeni Türkiye’yi gençlerimizle birlikte gerçekleştireceğiz . Tüm gençlerimizi hafta sonu sandığa gitmeye ve ülkenin geleceği için son derece önemli olan oylarını hiçbir etki altında kalmadan özgürce kullanmaya çağırıyoruz.

On bir yılı aşkın süredir Türkiye’nin üzerine kâbus gibi çöken AKP iktidarının zulmünden en fazla nasibini alan kesimlerin başında gençlik geliyor.

İktidar imkânlarını kullanarak kendi kişisel servetini büyüten Tayyip Erdoğan, bir yandan da 80 yıllık hukuk devleti ve demokrasi sürecini altüst etti. Tüm toplum kesimlerine eşi görülmemiş baskı, sansür, zulüm ve devlet şiddeti uygulandı. Bu kesimlerin de başında gençler geldi. AKP iktidarı, gençlerin eğitim ve istihdam başta olmak üzere birçok alandaki sorunlarını büyütürken,  düşünen, sorgulayan, eleştiren, talep eden ve iktidarın yanlış politikalarını protesto eden gençlere yönelik baskı ve sindirme nin dozunu her geçen gün artırdı. Başbakan gençleri ” Ya dindar olacaksınız ya da tinerci ” diye kutuplara ayırdı. Tüm dünyada siyasal ve sosyal ilerlemenin lokomotifi olan gençlikten korkan AKP,  yarattığı düzene ses çıkarmayacak, sorgulamayacak, sadece kendisinin istediği web sitelerine girecek tepkisiz, konuşmaz, düşünmez bir gençlik yaratmaya çalıştı.

İktidarın dayatma ve baskılarına karşın gençlerimiz çağı kavrıyor, dünyayı tanıyor, ülkede olup biteni iyi analiz ediyor, sağlıklı çözümler üretiyor, ülkesine sahip çıkıyor. Gençler, siyasetten, yerel yönetimlerden ve merkezi yönetimden beklentileri, ülke meselelerine yönelik duyarlılığı ve bilinçli yaklaşımı ile ülkemizin kurtuluşu ve geleceği için umut veriyor, bize ışık tutuyor.

ÜLKENİN UMUDU GENÇLER, GENÇLERİN UMUDU CHP…

AKP iktidarında elinden ekmeği, geleceğinden aydınlığı çalınan gençlerimiz, umudu ve çıkışı ise CHP’de görüyor. 30 büyük şehirde 18-25 yaş arasındaki 5.600 gencimizle yaptırdığımız bir araştırmada CHP yüzde 32 oranı ile birinci parti çıktı. Yarınlarımız olan gençler ülkemizin umudu; gençlerin umudu ise CHP…

Araştırmadan çıkan sonuçlar özetle şöyle:

  • Gençlerin yüzde 56’sı Türkiye’nin kötüye gittiğini düşünüyor. İyiye gidiyor diyenleri oranı sadece yüzde 22…
  • Gençlerin yüzde 32’si önümüzdeki yerel seçimlerde CHP’ye , yüzde 22,7’si AKP’ye, yüzde 16,9’u MHP’ye oy vereceğini söylüyor. Kararsız ve cevap yok diyen gençlerin oranı yüzde 14,2.
  • Bu Pazar bir milletvekili seçimi olsa gençlerin yüzde 32,8’i CHP’ye, yüzde 23,4’ü AKP’ye, yüzde 18,6’sı MHP’ye oy vereceğini söylüyor.
  • Gençlerin yüzde 50’si 17 Aralık Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nu bir ” yolsuzluk ve rüşvet soruşturması ” olarak kabul ediyor. AKP’li gençlerin yüzde 17,5’i 17 Aralık operasyonunu rüşvet ve yolsuzluk soruşturması olarak görürken, yüzde 18,7’si hem rüşvet ve yolsuzluk soruşturması hem de hükümete yönelik bir darbe girişimi olduğu kanaatinde.
  • Gençlerin yüzde 54,8’i yolsuzluk soruşturmasının hükümet tarafından engellendiği görüşünde, AKP’li gençlerin bile yüzde 26,4’ü de bu kanaatte.
  • Gençlerin yüzde 56’sı yolsuzluk operasyonu sonrası yaşanan gelişmeler nedeniyle hükümete güvenini kaybettiğini söylerken, AKP’li gençlerin yüzde 22’si de bu kanaate katılıyor.
  • Gençlerin yüzde 46,8’i Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğünün azaldığı kanaatinde.
  • Gençlerin yüzde 80,7’si Cumhurbaşkanı’nın internet ile ilgili yasayı onaylamasına karşı olduğunu ifade ederken, AKP’li gençlerin de yüzde 55’i bu konuda Cumhurbaşkanı’nı desteklemiyor .
  • Gençlerin yüzde 85,4’ü internette ziyaret ettikleri sitelerin ve aradıkları tüm bilgilerin devlet tarafından arşivlenmesine karşı çıkıyor. Bu oran, AKP’li gençlerde de yüzde 66,7 ile oldukça yüksek.
  • Gençlerin yüzde 21’i Büyükşehir Belediye yönetimlerinden iş imkanı, yüzde 13’ü meslek edindirme kursu ve yüzde 11,2’si kültür sanat faaliyetlerine yönelik projeler bekliyor.
  • Gençlerin yüzde 56,2’si Büyükşehir Belediyesinin topluma dönük çalışmalarında iş bulma imkanı yaratacak yardımları bir öncelik olarak kabul etmesini istiyor.
  • Yerel seçimlerde gençlerin yüzde 34’ü adayın daha önemli olduğunu söylüyor. Gençlerin yüzde 35’i hem aday hem parti önemlidir derken, yüzde 28,4’ü sadece parti önemlidir diyor.
  • Gençlerin yüzde 94,3’ü oy verecekleri partinin kadın haklarına, kadın erkek eşitliğine bakışının oy verme davranışlarında etkili olacağını söylerken, yüzde 94,2’si özgürlüklere, yüzde 93,4’ü engelli haklarına, yüzde 83,3’ü etnik sorunlara bakış açısının oylarını etkileyeceğini ifade ediyor.
  • Gençlerin yüzde 95’i yerel seçimlerde oy verecekleri adayın gençlere yönelik projeler inin oylarının yönünü etkileyeceğini ifade ederken, yüzde 93’ü kadınlara yönelik projeler in oy verme hareketlerini etkileyeceğini söylüyor, yüzde 92,7’si adayın çevre duyarlılığı sahibi olmasını önemsiyor.
  • Gençlerin yüzde 82,4’ü 30 Mart’ta yapılacak olan seçimlerde desteklediği parti veya adaya oy verecek.

ERDOĞAN GENÇLİĞİ PERİŞAN ETTİ…

76 milyonu aşan nüfusun 12 milyona yakınını 15-24 yaş grubundakiler oluşturuyor. Bu gençlerin 3.7 milyonu istihdamda gözüküyor, ama bunların 1 milyona yakını “ücretsiz aile işçisi”, yani okuma ya da çalışma imkanı olmadığı için ailesine yardım eden kişiler. Sosyal güvencesi bulunmayan bu kişiler açısından gerçek bir istihdam söz konusu değil. Zaten bir işte çalışan gençlerin toplamda yarıya yakınının sosyal güvencesi bulunmuyor. Gençler kayıt dışı, ucuz iş gücü olarak kullanılıyor. Aynı yaş aralığındaki gençlerin 1 milyona yakını ise iş arıyor. Gençlerin 4.6 milyonu öğrenci olmak üzere toplam 7 milyonu aşkın bölümü ise iş gücü dışında yer alıyor. 2.4 milyon genç ise ne çalışıyor, ne de okuyor. Gençlerde işgücüne katılım oranı yüzde 39, işsizlik oranı ise yüzde 20 dolayında bulunuyor. Ancak bu sadece aktif olarak iş arayanların oranını gösteriyor.

Üniversiteye girmek bir dert, bitirip iş bulmak ayrı dert…

AKP döneminde YÖK aracılığıyla tüm yükseköğrenimde baskıcı zihniyet egemen kılındı, bilim zayıflatıldı, bilim dallarının, mesleklerin içi boşaltıldı, üniversite eğitiminin kalitesi iyice aşağılara indi. Gerekli akademik, fiziksel ve bilimsel alt yapıya sahip olmadığı halde daha çok ticari amaçla ya da belli bir dünya görüşü doğrultusunda, çoğu da vakıflar tarafından art arda açılanlarla üniversite sayısı üçe katlanarak 200’e yaklaştı, 1.5 milyon olan üniversite öğrencisi sayısı 5 milyonu aştı. Ancak bu gelişmeye rağmen; liseyi bitirip üniversite sınavına giren gençlerin küçük bir bölümü üniversitelere yerleşme imkanı buluyor, yüksek öğretimde okullaşma oranı yüzde 35.5’te kalıyor. Yani üniversite çağındaki (18-22 yaş) her 3 gençten sadece 1’i üniversiteli olabiliyor.

Dört işsizden biri üniversite diplomalı…

Pıtrak gibi çoğalan ” tabela üniversiteleri ” ilk yıllarda genç işsizliğini gizlerken, mezun vermeye başladıkça tersine, diplomalı işsizlikte hızlı bir artış yaşandı. Umudunu yitirdiği için iş aramayanların dahil edilmediği resmi verilere göre bile üniversite mezunlarında işsizlik oranı yüzde 12’lerde. Ülke genelindeki tüm işsizlerin dörtte birini üniversite diplomalılar oluşturuyor. 2004 yılında her 10 işsizden biri üniversite diploması taşıyordu. Gelinen aşamada ise artık yaklaşık her 4 işsizden biri üniversite mezunu.

AKP’nin dershane çelişkisi…

Aileler, gelecekte iyi yaşam koşullarına sahip olacağı düşüncesiyle çocuklarını üniversite eğitimi aldırmak için yıllarca tüm imkanlarını seferber ettiler. Üniversite öncesi hazırlık kursları için ve üniversite eğitimi süresince aileler tarafından her yıl milyarlarca lira harcandı. Üniversiteye hazırlama hizmeti veren devasa bir dershane sektörü yaratıldı. AKP, kendi iktidarı döneminde aşırı büyüttüğü bu sektörü bir hamlede yok etme kararı aldı. Erdoğan’ın talimatıyla çıkarılan dershaneleri kapatan yasa yürürlüğe girdi, dershaneler tarih oldu.

Üniversiteler bilimden uzaklaştı, gençlere bir şey vermiyor…

AKP döneminde üniversite sayısı kağıt üzerinde katlandı. Ülkemizde adeta üniversite enflasyonu yaşanıyor. AKP’nin atadığı özel görevli rektörler eliyle giderek bilimden, özerklikten, araştırmacılık ve özgür düşünceden de uzaklaşan üniversiteler, artık ülkenin gelişimi ve kalkınmasına hizmet edemiyor, daha çok işsizler ordusunun eğitim düzeyini kağıt üzerinde yükseltmeye yarıyor .  Üniversiteler gençlerimizi, çalışma yaşamına ve genel olarak hayata hazırlamaktan yoksunlar . Çünkü üniversitelerimiz ne yazık ki yeterli donanımda akademik kadrolara sahip değil ler. Çoğunlukla üniversiteler, gerçek birer araştırma kurumu ve bilim yuvası olmaktan uzakta bulunuyor. Bu yüzden de mezuniyet sonrası gençlerin kolayca iş bulup çalışma yaşamına katılabilmesi, ekonomik özgürlüğünü kazanması, üretime katkı sağlaması giderek zorlaşıyor.

AKP’nin izlediği çarpık ekonomik model, istihdam yaratmadı. Sıcak para ve borca dayalı büyüme modelinde yerli sanayi sektörlerinin gelişimi yavaş kaldı, ithal girdi bağımlılığı ve montaj sanayi olgusu büyüdü, bunun sonucunda sanayi-üniversite işbirliği de verimli olamadı. Üniversite diplomalılar artarken, bunların ekonomideki üretim süreçlerinde yer alabilme oranı geriledi.

GENÇLER, GELECEĞİMİZDİR…

AKP, gençlerin geleceğini çaldı, ülkenin geleceğini kararttı!…

AKP zihniyeti, gençleri anlama, onların beklenti ve tercihlerine saygı gösterme yerine, onlara yaşam tarzı dayattı…

21. Yüzyılın değerleri ile baskıcı AKP zihniyetinin çatışması, GEZİ ruhunu doğurdu… Düşünen, sorgulayan, araştıran, çağını yakalamış, dünyayı kavramış, özgür düşünceli, ülkesini, toplumunu, insanlığı düşünen, akılcı ve sorumlu bir gençlik var…

İnanıyoruz ki 7 milyon dolayındaki gencimiz bu seçimlerde kendilerinin ve ülkelerinin geleceğine sahip çıkacak. Gençler; kamu kaynaklarını kendi ailesine, eş, dost ve yakınlarına peşkeş çeken, yargı ve medyayı zapturapta alıp suçlarının üstünü örtmeye çalışan “BAŞÇALAN”ın yolsuzluklarına, adaletsizliklerine ve ülkeyi bataklığa sürüklemesine “DUR!” diyecek…

Hafta sonu yapılacak yerel seçimler; Erdoğan iktidarına ve onun “yolsuzluk ve talan” düzenine son vermek için tarihi bir fırsattır… Tüm gençlerimizi sandığa gitmeye ve ülkenin geleceği için son derece önemli olan oylarını etki altında kalmadan özgürce kullanmaya çağırıyoruz. Demokratik, çağdaş, güçlü ve özgürlükçü yeni Türkiye’yi gençlerimizle birlikte dizayn edeceğiz.
Haydi gençler; ülkenize ve geleceğinize sahip çıkın!..

Umut sizde, yarın sizsiniz…

Print Friendly, PDF & Email