CHP  Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Umut Oran,  AKP  Hükümetinin uyguladığı ekonomi politikaları nedeniyle ithalatın giderek arttığını bu durumun da borç stokunu katladığını, Türkiye’yi cari açık şampiyonu yaptığını bildirdi. Umut Oran’ın ” Yeni bir üretim modeline geçilmesi gerekmektedir. Yeni bir ihracat stratejisine ihtiyaç vardır. Bunları gerçekleştirmek içinse katma değer yaratıcı politikalar geliştirmek gerekmektedir. Her büyüme her ihracat daha çok katma değer ve daha çok istihdam yaratmak zorundadır. Daha çok katma değer içinse; eğitim, bilim bilgi, teknoloji, inovasyon, yenilikçilik, girişimcilik, altyapılarını planlamak hazırlamak ve gerçekleştirmek şarttır.İçinde insan olan içinde çevre olan yeni bir irade yeni bir hikaye gerekmektedir. İnsanı ve demokratik şartları dikkate alan, doğayı ve çevreyi ciddiye alan yeni bir kalkınma hikayesini acilen yazıp uygulamaya geçirmeliyiz” çözümünü de içeren yazılı açıklaması şöyle.
İçinde insan olan yeni bir hikayeye ihtiyaç var
Artan İthalat Dış Ticaret Artışı Patlatıyor, Borç Stokunu Katlıyor Ve Cari Açık Şampiyonu Yapıyor

  • Yılın başında 158 milyar dolar öngörülen ihracat hedefi 153.5 milyar dolara revize edildi. Ancak yeni hedefin de tutması zor ve dış ticaret açığının 100 milyar doları fazlasıyla aşacağı belli oldu.
  • Tamamen ithal girdiye bağımlı ve katma değeri son derece düşük ihracatta hedef tutsa bile bir anlam ifade etmiyor.
  • Dahilde İşleme İzin Belgeleri Türk sanayiinin, 100 dolarlık ihracat yapabilmek için 60 dolarlık girdi ithal ettiğini ortaya koyuyor.
  • Yani ihracatta katma değer hak getire… İthal girdi düşülünce 100 dolarlık ihracatta ülke ekonomisine sağlanan katma değer 40 dolarda kalıyor.
  • İthal girdi bağımlısı üretim ve montajcı sanayi nedeniyle bu yapıda Türkiye ihracatta kendini kandırıyor.
  • Oradan buradan ithal edilen parçaları birleştirip satmanın adı ihracat oldu.
  • AKP’nin ekonomide başarılı görünmek için yaptığı manipülasyonlar kapsamında afaki ihracat hedefleri ortaya koyup sahte başarı hikayeleri yazıyor, bunun için yapılması gereken ithalat miktarı ve düşük katma değere hiç değişmeyerek göz boyamaya devam ediyor.
  • İhracatta bu çarpık yapıyı Türkiye’nin başına AKP sardı. AKP döneminde küresel finansal sermayenin “vur kaç” alanına dönen Türkiye’ye gelen yoğun sıcak paranın döviz arzını artırarak TL’nin yapay biçimde değerlendirmesi, sanayiyi ithal girdi bağımlısı yaptı.
  • Bu süreçte; ucuza gelmesi nedeniyle giderek tamamen ithal girdiye yönelen sanayide “montajcılık” eğilimi güçlendi; neredeyse ihracat faaliyeti ithal edilen yarı mamul ürünlerin, küçük katkı ve operasyonlarla başka bir ülkeye aktarmadan ibaret hale geldi.
  • AKP’nin ekonomi politikalarının bir sonucu olarak sanayi üretimde ithalata mutlak bağımlı hale geldi. Bu yapıda kağıt üzerinde artsa bile ihracatın katma değeri düşüyor.
  • İhracat artışı, ithalat büyümesini de beraberinde getiriyor ve dış ticaret dengesi aleyhte gelişiyor. Bir çeşit bumerang etkisiyle Türkiye kendi kendini vuruyor. Bunun sonucunda gelsin cari açık rekorları…
  • İthal girdi bağımlılığı, hemen hepsi KOBİ olan yerli ara malı üreticilerini, dolayısıyla da istihdamı olumsuz etkilerken; ithalat yapılan ülkelerin üretim ve istihdamına katkı yapıyor. Ucuz ithal girdiyle rekabet edemeyen KOBİ’lerin büyüyememesi, işsizliği kronikleştiriyor.

Basın Açıklaması: 
HRACAT-VAR-AMA-KATMA-DEGERSIZ-VE-ISTIHDAMSIZ_UMUTORAN