“Erdoğan artık kafasının ardındakini ortaya koysun ki gerçek yüzünü görelim”
Ziraat Bankası tabelasından T.C. kalkmamış!!
ANKARA
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “iki ayyaş” benzetmesinin ardından, halkı yanıltmak için adına “demokrasi paketi” dediği düzenlemeyle “Andımızı” da kaldırmak istemesine tepki gösterdi. Oran, “Başbakan 1989’dan bu yana ağzından Türk ya da Türk Milleti ifadesi çıkmadı, “bu millet” ya da “benim milletim” demekle yetiniyor. Bu milletin adı nedir söylemekten korkan bir Başbakan var. Sayın Recep Tayyip Erdoğan artık kafasının ardındakini net olarak ortaya koymalıdır ki hepimiz gerçek yüzünü görelim. Kim bu yasa yapan iki ayyaş, çık açıkla. Andımız seni niçin rahatsız ediyor? Araç olarak görüp bindiğin demokrasi tramvayı hedefine vardı mı yoksa? Ama Sayın Başbakan şunu bilmelidir ki Atatürk ilke ve inkılaplarına, demokratik, laik sosyal hukuk devletine karşı olan alerjini, gerçek yüzünü ortaya çıkarana kadar mücadele etmeye kararlıyız” diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, yazılı açıklama yaparak Başbakan Erdoğan ve Yardımcısı Ali Babacan’ı eleştirdi. Oran’ın açıklaması şöyle:
5,5 ay sümenaltı edilen yazı
Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan’a 12 Mart’ta yönelttiğim, soru önergesiyle Ziraat Bankası’nın tüm yurt genelindeki şube tabelalarında T.C. ibaresinin niçin kaldırıldığını sordum. Sayın Bakanın yanıtı ise bu hafta elimize ulaştı. Ancak yazıyı inceleyince görüyorum ki Ziraat yöneticileri 12 Nisan 2013 tarihinde yanıtı hazırlayıp kendilerine iletmişler. Peki bu yanıtı bana göndermek için Başbakanlık’ta niçin tam 5,5 ay boyunca tuttular? Gerçi yanıtı inceleyince bu yazının sümenaltı edilme nedeni de anlaşılıyor. Çünkü Sayın Bakan, Banka yöneticilerinin gerçekle hiç ilgisi olmayan, “Bankamızca yürütülen tüm hukuki ve resmi işlemler, daha önce olduğu gibi bugün de ‘T.C. Ziraat Bankası A.Ş.’ ticaret unvanı altında gerçekleştirmeye devam etmektedir” ifadesini bize iletmekte beis görmüyor. Ama bütün duyarlı yurttaşlarımız, bizler değişen tabelaları görüyoruz, bu durumun farkındayız.
Başbakan bir kez bile “Türk Milleti” demedi
Sayın Babacan da bir ölçüde haklı çünkü Sayın Başbakanın, Beyoğlu Belediye Başkan Adayı olduğu 1989’dan bu yana ağzından Türk ya da Türk Milleti ifadesi çıkmadı, “bu millet” ya da “benim milletim” demekle yetiniyor. Bu milletin adı nedir söylemekten korkan bir Başbakan var. Bugün de kamuoyunu yanıltmak için adına “demokratik” dediği bir paketi getirdi koydu ortaya, seçim barajı kaldırılmadan demokrasiyi geliştirecekler! Ama asıl derdi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu iradesini yok etmek, Atatürk ilke ve inkılaplarını gözden düşürmek olduğu için paketten andımız da çıktı. Sayın Recep Tayyip Erdoğan artık kafasının ardındakini net olarak ortaya koymalıdır ki hepimiz gerçek yüzünü görelim. Valiliklerin tabelası dar geliyor T.C.’yi kaldırıyor, Ziraat Bankası da bu modaya uyuyor ama bakan bile utandığı bu yanıtı 5,5 ay masasında tutuyor. Başbakan hiç çekinmeden “İki ayyaş” dedi ama unutmadık bunu da 3 kez sordum Meclis Başkanı Cemil Çiçek engelini henüz aşamadım. Buradan yine sorayım; kim bu yasa yapan iki ayyaş, çık açıkla. Andımız seni niçin rahatsız ediyor? Araç olarak görüp bindiğin demokrasi tramvayı hedefine vardı mı yoksa? Ama Sayın Başbakan şunu bilmelidir ki Atatürk ilke ve inkılaplarına, demokratik, laik sosyal hukuk devletine karşı olan alerjini, gerçek yüzünü ortaya çıkarana kadar mücadele etmeye kararlıyız.
Babacan’a yöneltilen soru neydi?
Babacan’a yönelttiğimiz soru şuydu:
“Kuruluş tarihi 1863 yılına kadar uzanan ve Kurtuluş Savaşı döneminde önemli katkıları bulunan T.C. Ziraat Bankası’nın isminin başındaki “T.C.” kısaltması artık kullanılmıyor mu? Ziraat Bankası’nın ismi mi değiştirildi? Yapıldıysa bu değişikliğin tarihi nedir, değişiklik kararını kim ya da killer/hangi organlar, hangi gerekçeyle aldı? Bankanın şubelerindeki tabelalarda niçin artık “T.C. Ziraat Bankası” yerine sadece “Ziraat Bankası” yazıyor?
Ali Babacan, utanmadan yalan söylüyor. Avcılar Ziraat Bankasında T.C kaldırılmış durumda…………
SON DÖRT YILI DÜŞÜNÜYORUM
Son dört yılda partimizde, ülkemizde baş döndürücü bir hızla gelişen, değişen olayları düşünüyorum.
Son dört yılda partimizde, ülkemizde toplumsal değişimin yaşandığını, yaşanmakta olduğunu bir devrin kapanmak yeni bir devrin başlamak üzere olduğunu düşünüyorum.
Son dört yılda partimizde, ülkemizde baş döndürücü bir hızla gelişen, değişen olayların demokrasiyi, kuran, koruyan, savunan partimizde(CHP) tüzük hükümlerine rağmen örgüt toplantılarımızda konuşamadık, tartışamadık.
Son dört yılda uzun yıllardan beri değişmeyen genel başkanımız, MYK, PM. Değişti. Tüzük hükümlerine rağmen örgüt toplantılarımızda konuşamadık, tartışamadık.
Son dört yılda anayasa referandumu yapıldı. Genel seçimler yapıldı. Parti içi seçimler yapıldı. Tüzük hükümlerine rağmen örgüt toplantılarımızda konuşamadık, tartışamadık.
Son dört yılda partimizin anayasası olan tüzüğümüzde yönetmeliklerde önemli değişiklikler yapıldı. Tüzük hükümlerine rağmen örgüt toplantılarımızda konuşamadık, tartışamadık.
Son dört yılda ülke çapında gezi parkı ayaklanmaları oldu. Tüzük hükümlerine rağmen örgüt toplantılarımızda konuşamadık, tartışamadık.
Örnekleri ala bildiğine çoğaltmak mümkün.
Demokrasiyi koruyor, savunuyorsak. Demokrasinin olmazsa olmazı olan, demokratik toplantılarımızı tüzüğümüzün ön gördüğü zaman dilimi içinde düzeni olarak neden yapmadık? Neden yapmıyoruz? Neden yapmak istemiyoruz? Örgüt üyelerimizi, delegelerimizi örgüt toplantılarımızda neden konuşturmuyoruz?
Örgütlenme ağımızı kurarak, kurumsallaştırarak, aktif hale getirerek katılımcı demokrasiyi neden uygulamıyoruz? Bu sorularımıza parti yetkililerimizden neden somut yanıtlar alamıyoruz? 01.10.2013
Aslında birikimi olan ve arşivlerini tutarak sizi destekleyip bunları hemen halkın önünde rezil etmenizi sağlayacak kaliteli, kültürlü çok insan var ama size ulaşmak imkansız! Hani halkın partisiydiniz? Niye kopuksunuz ve size ulaşmak bu kadar zor arkadaş? Danışıklı döğüş mü yapıyorsunuz nedir bilemedim valla!