İHRACATTA ‘SAHTE’ BAŞARI YİNE ÇÖKMEK ÜZERE

MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜNE BAKAN YOK!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın ithalat-ihracat rakamlarıyla ilgili basın açıklaması;

  • Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan, “Bu yıl dış konjonktürel gelişmelerden dolayı OVP hedefinde ortaya koymuş olduğumuz 158 milyar dolara (ihracat) biraz zor erişilecek gibi gözüküyor” açıklamasında bulundu.
  • Dış ticaretteki seyir yıllık ihracat hedefinin tutmayacağını zaten gösteriyor da hükümet madalyonun öbür yüzünden, yani ithalattan hiç söz etmiyor.
  • İlk yedi ayda ihracat sadece yüzde 1.3’lük bir artışla 88.3 milyar dolarda kalırken, ithalat ise yüzde 7.6 büyüyerek 148.8 milyar dolar oldu. Böylece dış ticaret açığı 60.5 milyar dolara ulaştı. Yedi aylık dönemlere göre ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 63’ten yüzde 59.4’e geriledi. İlk yedi aydaki gidişat yılın kalan döneminde de devam ederse, yıllık dış ticaret açığı 100 milyar doların üzerine çıkacak.
  • AKP izlediği politikalarla, sanayiyi ithal girdi bağımlısı yaptı, montajcılığı güçlendirdi, yerli ara malını öldürdü. Sanayici ithal girdi olmaksızın üretim de ihracat da yapamıyor.
  • Velev ki 158 milyar dolarlık ihracat hedefini tutturdunuz, bu bağımlı yapıda bunun ülkeye ne getirisi, ne hayrı olacak? Bu üretim yapısında ihracat artışı, daha fazla ithal girdi kullanımı; ithalatın, dolayısıyla dış ticaret açığının ve nihayetinde cari açığın daha fazla büyümesi demek… Artık bu politikayı değiştirin!
  • Yedi aylık ithalatın büyük bölümünü ara malları oluşturmaya devam etti. İthal girdiye altı ayda 109.6 milyar dolar ödendi. Bu yıl ilk yedi ayda 148.8 milyar dolar olan toplam ithalatın, dörtte üçünü ara malları (hammadde) oluşturdu. Aynı dönemdeki toplam 88.3 milyar dolarlık ihracatla, ara malı ithalatının ancak yüzde 80.5’i karşılanabildi.
  • Küresel para otoritelerinin “parasal sıkılaştırma” kararı üzerine başlayan süreçte, Mayıs’tan bu yanan yaşanan türbülans Fed’in aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımına devam yönündeki son kararıyla bir ölçüde dindi ve dövizin yükselen ateşi kısa vade için düştü, dolar yeniden 2 TL’nin altına indi. Ancak Fed parasal genişlemeyi yakın vadede durduracak ve orta vadede süreç kaldığı yerden devam edecek.
  • Dövizin yükselmesi ise ithalatı baskılasa bile ihracatı artırmıyor. İthal girdi bağımlılığı ihracatta kur avantajını yok ediyor. Büyük oranda ithal girdiyle üretim yapan sanayici-ihracatçı kesim için kur artışları aslında bir maliyet artışı anlamına geliyor. Bu da fiyat artışı ve rekabet gücünün daha da azalmasını beraberinde getiriyor.
  • İhracat artsın da nasıl artarsa artsın” mantığı bu ülkeye bir şey kazandırmaz, hükümetin yapısal reformlara yönelmesi gerekiyor. Yerli hammadde kullanımını, yerli ara malı sektörünü güçlendirecek, katma değerli ürünlerin üretim ve ihracatını teşvik edecek yapısal reformlara ihtiyacı var bu ülkenin.

Basın açıklamasının tamamı;
HRACAT-HEDEFI-TUTMAYACAK-_UMUT-ORAN-2

Print Friendly, PDF & Email