Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mart’ta doldurduğu iktidardaki 10. yılı için ekonomi karnesi hazırladı. Oran, “İktidardaki 10. yılında Erdoğan’ın ekonomi karnesi kırıklarla dolu. Bu notla istikrar sürmez Türkiye büyümez” dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Oran’ın açıklaması şöyle:

  • Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iktidardaki 10. yılını doldurdu. Giderek otoriter bir rejime dönüşen Erdoğan yönetiminde, resmi kurumların istatistik manipülasyon ve makyajları da kullanılarak, her gün ekonominin ne kadar iyi olduğu halka empoze ediliyor; zapturapt altına alınmış, bastırılmış, sindirilmiş sivil toplum örgütleri çıkıp gerçekleri dile getiremiyor. AKP, ekonomik durumu öve öve bitiremezken, temel makroekonomik göstergeler ise aksini söylüyor.
  • Büyümeden “zayıf” not: Hızlı büyüme, kalkınma masallarına rağmen Erdoğan, 2008 ve 2009’da olduğu gibi iktidardaki 10. Yılı olan 2012’de ekonomiyi bir kez daha karaya oturttu. Tüm istatistik hile ve oyunlarına rağmen 2012 büyüme oranı yüzde 2’lerde kalıyor. Önceki bazı yıllarda sıcak para gazıyla, vatandaş borçla tüketime teşvik edilerek kağıt üzerinde yakalanan yüksek büyüme oranlarına rağmen, 2003-2012 dönemi ortalama büyümesi yüzde 5’i bulmayacak. Erdoğanlı yıllar Türkiye’nin en yavaş büyüdüğü dönemlerden biri olarak tarihe geçecek.
  • Erdoğan, borçlanma verilerinde ise ailesinin tepkisinden korkup karnesinde tahrifat yaparak kırık notu “pekiyi”ye çeviren tembel öğrenciye benziyor. Her fırsatta; iktidara geldiklerinde 20 milyar dolar olan IMF borcunu sıfırlamakla övünen Başbakan, kamuoyunu manipüle ediyor, asıl devasa borcu gözlerden kaçırıyor. 2002 sonunda 257.2 milyar TL olan kamunun iç ve dış toplam borcu, yani Cumhuriyetin ilk 80 yılındaki kamu borçlanmasının bakiyesi, 2012’de 561 milyar TL’ye ulaştı. Yani Türkiye Erdoğan başbakanlığında, önceki 80 yılındakinden daha fazla borçlandı.
  • Erdoğan işsizlikle mücadelede sınıfta kaldı: Büyüyen ekonominin en temel göstergesi istihdam yaratmasıdır. Vatandaşlara her fırsatta “en az 3 çocuk” yapmaları tavsiyesini giderek adeta emre dönüştüren Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde işsizlikle mücadelede bir arpa boyu yol alınamadı. Aralık 2012 itibariyle işsizlik oranı yüzde 10.1’le on yıl önceki ile neredeyse aynı.
  • Erdoğan, dış dengede de zayıf not aldı: 2002’de 1 milyar doların da altında bulunan cari açık, 2011’de 80 milyar dolara yaklaştı, bunun milli gelire oranı da yüzde 10’la kırmızı çizgiyi aştı. Yurttaşların tüketimde, özel sektörün yatırımda frene bastığı 2012’de “altın ihracatı”, turizm gelirinde geriye doğru revizyon gibi makyajların da 50 milyar doların altına inen cari açığın milli gelire oranı ise yüzde 6 dolayında; hala çok yüksek.
  • Erdoğan’ın on yıllık dönemde enflasyonla mücadeledeki notu ise “orta”… 2002’de yüzde 29.7 olan yıllık TÜFE, 2012’yi yüzde 6.2 ile kapadı. Enflasyon hesabında kullanılan tüketim sepeti bir yana bu dönemde enflasyonda yaşanan düşüşte asıl etken, ucuz ithal ürünler oldu. Sıcak paranın döviz arzını artırarak kurları düşürmesi-TL’yi değerli tutması ile hızla ucuzlayan ithal ürünler, fiyat artışlarını engelledi. Ancak bu süreçte enflasyon düşerken, başka yapısal sorunlar ortaya çıktı.
  • Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde, Türkiye’nin rantını en çok yabancılar yedi. Dış kredilere ödenen faizler, yabancıların Türkiye’deki doğrudan ve portföy yatırımlarından elde ederek ülkelerine aktardıkları karlar ve Türkiye’de çalışan yabancıların elde ettiği ücret ve primlerden aktarmalar şeklindeki toplam kaynak transferi 2003-2012 döneminde 114.2 milyar dolara ulaştı.

Basın Açıklaması:
ERDOGANIN-10-YILLIK-EKONOMI-KARNESI-1
 

Print Friendly, PDF & Email