CHP’li Umut Oran: Özgür basın özgür Türkiye demektir
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın gazetecilere yıpranma hakkı tanınması, sendika üyeliğinin zorunlu olması, medya patronlarına kamu ihale yasağı getirilmesi, internet medyasının yasal statüye kavuşturulması, stajyer muhabirlere de ücret ödenmesi gibi önemli düzenlemeler içeren yasa teklifi, AKP milletvekillerinin TBMM Genel Kurulu’nda oylarıyla reddedildi. Oran,  “Örgütlü basın demek, özgür basın demek. Özgür basın demek de, özgür Türkiye demek. Hadi gelin, ileri demokrasi diyorsak, daha çok demokrasi diyorsak, daha çok özgürlükler diyorsak, bu basın özgürlüğüyle ilgili yasayı hep beraber kabul edelim” diye konuştu.
Oran, hazırladığı, 5953 Sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifini (http://www2.tbmm.gov.tr/d24/2/2-0303.pdf) 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde TBMM’ye sundu. Ancak komisyonda teklifin İçtüzük’te öngörülen 45 günlük sürede ele alınmaması üzerine Oran, bu kez 12 Mart 2012’De TBMM Başkanlığı’na başvurarak teklifin doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını talep etti.
Gazetecilere yıpranma, internet medyasına yasal statü
Radyo ve TV’lerin yanı sıra internet yayıncılığı ve yazı işleri birimlerinin yasal statüye kavuşturulması, medya sektöründe çalışanlara sendikalı olma zorunluluğu getirilmesi, süresiz biçimde ücretsiz stajyer çalıştırmanın önüne geçilmesi, gazetecilerin fiili hizmet süresi zammının (yıpranma) yeniden getirilmesi, ulusal düzeyde yayın yapan radyo, TV’ler ve gazetelerin sahiplerine kamu ihalelerine girme yasağı öngörülen bu teklif için dün gece saat 22.00’da Oran bir konuşma yaptı. Oran konuşmasında şunları kaydetti: (http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=gxYH9BzSBMs)
Meclis TV yayını bile sansürlü
Konumuz basın özgürlüğü, basın haklarıyla ilgili ama maalesef bu akşam, bu dönem Parlamentoda canlı yayında bunu halkımız izleyemiyor. Böyle bir yasakla karşı karşıyayız.
Yine, maalesef, Parlamentoya bu yasayı vereli bir yıl olmuş. Bir yıl sonra bu yasayı gündeme getirme imkânını ancak buluyoruz bunu da sizlerin takdirlerine sunuyorum.
İstanbul’da gazeteciler de yürüdü
Dün bu konuyla ilgili biliyorsunuz, İstanbul’da gazetecilere Özgürlük Platformu bir yürüyüş yaptı. Bu Platform ne istedi dün? Sokaklarda, meydanlarda ne söyledi? Özgür bir çalışma ortamı istiyorlar ve basın üzerindeki baskıların, basın üzerindeki yasakların kaldırılmasını talep ettiler çünkü bugün gazeteciler, bu mesleği icra edenler her yönden, her yandan baskı altında âdeta abluka altında mesleklerini icra ediyorlar.
Başbakan tam da kendisini işaret ediyor
Başbakan, Pazar günü toplantıda “Kendilerinin de özgürlükleri söz konusu olduğunda demokrat olanlar konu başkalarına geldiği zaman yasakçı oluyorlar.” dedi. Esasında Başbakan bu sözleriyle tam da kendisi işaret etti. Şimdi, baktığımız zaman on sene evvel, on bir sene evvel seçim bildirgesinde iktidar partisinin “3 Y” vardı: Yasaklar, yolsuzluklar ve yoksulluk vardı.
Sürekli yasak var
Bakın, o yasaklarla ilgili mücadelede şu son bir iki aya baktığımız zaman gaziler ve şehit aileleri barış için toplantı talep ettiler, miting talep ettiler müsaade edilmedi. Halk, Cumhuriyet Bayramı’nda meydanda, birinci Mecliste, Ulus Meydanında kutlamak istedi bu da yasaklandı.
Bakın, öğrenciler parasız eğitim talep ediyorlar, tutuklanıyorlar. İşte orada kamu çalışanları, Türk Hava Yolları baktığınız zaman grev talep ediyorlar, onlara da grev yasaklanıyor.
Genelkurmay Başkanı sanık, PKK tanık!
Hatay’da orada yaşayan yurttaşlarımız bir şekilde barışla ilgili seslerini duyurmak istiyor, ona izin verilmiyor ve bu yasaklar sonunda özel yetkili mahkemeler öyle bir hâle geldi ki Türkiye bakın, bugün Türkiye’nin -Hükûmetin de beraber görev yapmış olduğu- 26’ncı Genelkurmay Başkanı sanık, eli kanlı PKK yöneticisi bugün tanık. İşte yasakların getirdiği Türkiye’nin bugün yargısı, hukuku bu hâle geldi.
Gazeteciler sendikalı olsun
Şimdi, biz bu yasada baktığınız zaman, bugün şu anda teklif etmiş olduğumuz bu yasada ne talep ediyoruz? Diyoruz ki: Gazetecilere sendika zorunluluğu getirilsin. Bilmiyorum, buna itiraz ediyor musunuz?
Stajyerler maaş alsın
Diyoruz ki: Stajyer gazeteciler en azından özlük haklarına sahip olsunlar. Buna, bilmiyorum, itiraz ediyor musunuz?
Yıpranma hakkını geri verin
Yine sizlerin kaldırmış olduğu 2008 yılında, yıpranma payının tekrardan getirilmesi. Buna itiraz ediyor musunuz, bilmiyorum.
Medya patronuna kamu ihale yasağı
Ve diyoruz ki, burası çok önemli: Medya patronlarının kamu ihalelerine doğrudan veya dolaylı olarak girmemeleri gerekiyor. Siyasetle ticaretin birbiriyle ilişki kurmamaları gerekiyor. Bilmiyorum, bunu kabul ediyor musunuz?
İnternet medyasına yasal statü
Yine diyoruz ki: 22 milyon, 23 milyonun o mecrada yer aldığı İnternet gazeteciliği bir yasal statüye sahip olsun. Bilmiyorum, bunu kabul ediyor musunuz?
İleri demokrasiyse özgür basını kabul edelim
Şimdi, değerli milletvekilleri, örgütlü basın demek, özgür basın demek. Özgür basın demek özgür Türkiye demek. Bizim istediğimiz, bizim talep ettiğimiz bu. Hadi gelin, ileri demokrasi diyorsak, daha çok demokrasi diyorsak, daha çok özgürlükler diyorsak, bu basın özgürlüğüyle ilgili yasayı hep beraber kabul edelim.
Daha sonra CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi de “Sayın Umut Oran aslında medya dünyamızın ve medya dünyamızdan şikâyet eden insanların ortaya koyduğu meselelerin özüne taalluk eden bir öneride bulunmuştu. Huzurunuza bu önerinin kabul edilmesi talebiyle geldi” diye konuştu.
AKP oylarıyla reddedildi
Ancak Oran ve Ekşi’nin konuşmasının ardından yapılan oylamada AKP’nin hayır oyları nedeniyle teklifin doğrudan gündeme alınması reddedildi.
 
basin-teklifi-genel-kurul-hbr-1
 

Print Friendly, PDF & Email