CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “İçeride ve dışarıda topyekûn kriz kaynağı haline gelen AKP, ulusal dayanışma günlerini dahi toplumu ayrıştırmak için araç haline getirdi. Halkın iradesinin tecelli etmesini yasakla, baskıyla, şiddetle, hiçbir güç durduramadı, durduramayacak da. Krizler yaratarak, toplumu kutuplara bölerek tarafları çarpıştıran ve bundan nemalanan AKP artık amacına ulaşamayacaktır” dedi. 
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, yazılı bir açıklama yaparak 3 Kasım’da iktidarda 10. Yılını dolduracak olan AKP’nin ekonomik ve siyasi anlamda ülkeyi getirdiği noktayı değerlendirdi. Oran’ın açıklaması şöyle: 
AKP kriz kaynağı haline gelmiştir 
“İçeride ve dışarıda topyekûn kriz kaynağı haline gelen AKP, ulusal dayanışma günlerini dahi toplumu ayrıştırmak için araç haline getirdi. Artık AKP eşittir krizler partisidir. Cumhuriyet ile hesaplaşan, Atatürk sevgisini yok etmek için elinden geleni ardına koymayan AKP iktidarı, son olarak 29 Ekim’i de kriz vesilesi yaptı. Atatürk’ün Ankara’ya gelişini unutturan, 23 Nisan’ın “Ulusal Egemenlik” içeriğini boşaltarak sadece çocuk bayramına dönüştüren, 19 Mayıs’taki “Atatürk’ü anma”yı yok ederek Ulu Önder’in anıtına çelenk koymayı bu millete çok gören, 30 Ağustos Zafer Bayramını “Tebrikat törenine” indirgeyen AKP’nin takiye anlayışı har tarafından dökülmektedir. 
AKP’nin makyajı artık akmaktadır 
Faşist ve baskıcı toplum özlemi içindeki AKP’nin makyajı artık akmaktadır. AB İlerleme Raporu ve son olarak Gazetecileri Koruma Örgütü’nün (CPJ) raporu, AKP iktidarına demokrasi, adalet ve özgürlük alanında tokat gibi eleştirileri içermektedir. 
Durmaksızın ‘Milli irade’ diyen Aldatan ve Kandıranların Partisi, dayattığı bütünşehir yasası ile 12 milyon insanımızın görüşlerini de hiçe saymaktadır. Yöre halkına ‘sen ne düşünüyorsun bu konuda’ diye sormaktan çekinen krizler partisi AKP, 12 milyon yurttaşın yaşadığı 1522 beldeyi bir gecede kapatmak istemektedir. 
Ekonomide asıl kriz pusuda bekliyor 
Ekonomide büyüme hayal oldu, daralma reel sektörü vurdu, piyasada para dönmüyor, güvensizlik had safhada, karşılıksız çek ve protestolu senette patlama yaşanıyor, yaygın şirket kapanışları, işten çıkarmaların eli kulağında. Türkiye cari açığın milli gelire oranında rekortmenliği bırakmıyor, bir de buna bütçe açığı sorunu eklendi. İstikrarsızlık algısıyla sermaye kaçışı ihtimali nedeniyle asıl krizin büyüğü ise pusuda bekliyor. 
Gidişatı gizlemek için yapay gündem 
AKP, ekonomideki kötüye gidişi gözlerden saklamak, oylarındaki düşüşü durdurabilmek çabasıyla telaş içinde yapay gündem maddeleri ortaya atıyor, her gün iç siyaset ve dış politikada yeni yeni krizler üretiyor… 
Dış politikada racon kesilmez 
Dış politikada “sıfır sorun” iddiasıyla yola çıkıldı, krizde olunmayan ülke kalmadı. Türkiye artık, Suriye, Irak, İran, Rusya başta tüm komşularıyla sorunlu… Dış politikada teamüllere aykırı sokak kabadayısı üslubuyla “racon kesme”ye kalkan Başbakan, komşularla yarattığı krizi giderek derinleştiriyor, kronikleştiriyor. Başbakan, halkın gözünde “dünyaya kafa tutan, güçlü lider” şeklinde sahte bir imaj yaratmak için dış politikayı iç siyasete alet ediyor, tehlikeli bir oyun oynuyor. 
AKP kendi kalesine gol attı 
AKP’nin durduk yere yerel seçimlerin bir yıl öne alınması için gündeme getirdiği anayasa değişikliği teklifi ile siyasette nur topu gibi yeni bir krizimiz daha oldu. MHP’nin de destek verdiği düzenleme için TBMM’de yapılan oylamada evet oylarının sayısı 367’ye ulaşmadığı için aslında AKP kendi kalesine gol attı.
 Toplu sözleşme kördüğüm haline geldi 
Bir kriz de çalışma yaşamında yaşanıyor. Sendikalar Kanunu ile Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt Kanunlarını, Toplu İş İlişkileri Kanunu adı altında tek bir yasa olarak yeniden düzenlemeyi hedefleyen AKP, sendikaların toplu sözleşme yetki başvurularını yanıtsız bırakıyor, birçok sektör ve işyerinde 500 bin işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başlatılamadı, sorun kördüğüm haline geldi. 
Sandıkta gereği yapılacaktır 
Ancak sonuç olarak şu bilinmelidir ki halkın iradesinin tecelli etmesini yasakla, baskıyla, şiddetle, hiçbir güç durduramadı, durduramayacak da. Krizler yaratarak, toplumu kutuplara bölerek tarafları çarpıştıran ve bundan nemalanan AKP artık amacına ulaşamayacaktır. 3 Kasım’da 10 yılını dolduracağı Aldatan ve Kandıranların Partisi iktidarı ile sıkıştığı her noktada ona koltuk değnekliği yapanların gerçek yüzünü artık gören halkımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliği ve dirliği için sandıkta gereğini yapacaktır.

Print Friendly, PDF & Email