CHP İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın, Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin siyasi parti denetim kararı ile ilgili basın açıklamasıdır:
Anayasa Mahkemesi’nin rutin olarak yaptığı incelemeler kapsamında, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin olarak verilmiş mali denetim kararının incelenmesi sonrasında, Anayasa Mahkemesi’nin son derece siyasi, yanlı ve daraltıcı bir yorum yaptığı, siyasi faaliyet alanını son derece kısıtlayıcı davrandığı ortaya çıkmıştır.
Şöyle ki;

  • Anayasa Mahkemesi, Maliye Bakanlığı tarafından kabul edilen harcamalara ilişkin belgeleri bile tanımamaktadır. Nitekim Vergi Usul Kanunu’nca kabul gören aslı ve onaylı sureti olan faturalar bile Anayasa Mahkemesi tarafından kabul görmemiştir.
  • Verilen kararda her siyasi partinin yapmakta olduğu mecburi medya hizmetleri alımı, canlı yayın ve link tahsisi gibi işlemler, partiyi temsilen açılan TRT ve Deniz Feneri gibi davalardaki mahkeme giderleri, kendi personeline, güvenlik görevlilerine veya gönüllülerimize verilmiş olan yemekler bile faaliyet alanı dışında bırakılmış, adeta buralardan bir usulsüzlük yaratılmaya çalışılmıştır.
  • Parti adına, partinin yetkili organları tarafından alınan karar doğrultusunda ilgili görevliler tarafından yapılan seyahat masrafları, bayram ve yılbaşı münasebetiyle parti personeline alınan çikolata, gençlik ve kadın kollarının yapmış olduğu seçim harcamaları ve daha bir çok usule uygun olarak yapılmış harcama da usulsüz sayılmıştır.
  • Alınan bu karar tüm siyasi partilerin geçmişte yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılması adına birleşerek çıkarttığı 6111 sayılı Yasayla ortaya konulan iradeye de aykırıdır ve bununla çelişmektedir.

Anayasa Mahkemesi’nin bu görüşüne göre, bir partinin kendi siyasi faaliyetleri için yapması zorunlu olan hiçbir adım atılamaz.  Anayasa Mahkemesi maksatlı bir şekilde, seçim çalışmaları nedeniyle yapılan harcamaları bile siyasi faaliyet alanı dışında bırakmış durumdadır.  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile tanınan açık, dinamik, demokratik siyaset alanını da hareketsiz bırakacak bir adım atmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin tüm partilere eşitlikçi bir şekilde, her türlü siyasi görüş ve ideolojik bakış açısından uzak olarak karar vermesi gerektiğini bir kere daha hatırlatıyor, temyiz olanağı olmayan bu kararı da kamu vicdanına havale ediyoruz.
20.09.2012

Print Friendly, PDF & Email