2012-2013 Eğitim ve Öğretim Yılına 17 Eylül itibariyle başlıyoruz. Bu yılın öğretmenlerimize, okul idarecilerimize, velilerimize, öğrencilerimize kısaca tüm eğitim camiamıza hayırlı olmasını yürekten dilerim.
Yeni öğretim yılı başlarken hepimiz Baş Öğretmen Mustafa Kemal’in şu sözlerini hatırlamak zorundayız: “Eğitimin gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha ziyade memlekete ahlaklı, karakterli, Cumhuriyetçi, inkılapçı, müspet, atılgan, başladı…

ğı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, iradeli, hayatta tesadüf edeceği engelleri yenmeye kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir.“
CHP olarak büyük mücadele verdiğimiz ancak zorba bir hükümetin alenen şike yaparak geçirdiği yasa geleceğimizi karanlık bir şekilde etkileyecek. Bugün Cumhuriyet tarihimizdeki en basiretsiz eğitim sistemi ile karşı karşıyayız.
ÇÜNKÜ İlköğretim 1. Sınıf mevcutları 80 kişiye kadar çıkmıştır;
ÇÜNKÜ 5. Sınıfı okutacak bu yılki öğretmenlerimiz norm fazlası olmuşlardır ve hangi okulda görev yapacaklarını henüz bilmemektedirler;ÇÜNKÜ 66 Aylık çocuklarımızın okula alınmaması için yetersizlik raporunun alınması istenmiş, doktorlarda kuyruklar oluşmuştur;
ÇÜNKÜ Başbakanın “Sizin çocuklarınız geri zekâlımı ki rapor alıyorsunuz” gibi çok talihsiz ithamı ile rapor alan tüm çocuklar damga yemişlerdir;
ÇÜNKÜ bu itham üzerine veliler raporlarını geri çekmiş, çocuklarının damga yemesini haklı olarak istememişler ve müthiş ikilem yaşayarak mecburen çocuklarını okullara yazdırmışlardır;
ÇÜNKÜ 60-66 aylık çocuklarla 72 aylık çocukların hepsi aynı sınıfa kayıt oldukları için sınıflarda seviye farkı oluşmuştur;
ÇÜNKÜ seçmeli ders diye konulan dersler seçmeli değil zorunlu seçmeli haline gelmiştir;
ÇÜNKÜ mezhep farkı gözetilmeksizin Din Eğitimi zorunlu hale getirilmiştir;
ÇÜNKÜ Okulların fiziki alt yapısı düzenlenmeden yapılan sistem değişikliği okul müdürlerini ve öğretmenlerini çaresiz bırakmıştır;
Oysa Başbakan veya Milli Eğitim Bakanı “çocuklarımızı geri zekâlı” diye damgalamak yerine, 4+4+4 le gelen karmaşanın içine giren tüm anne ve babaları doğru yönlendirilselerdi; okula başlayamaz raporu yerine hastanelerde gelişim ünitelerinde görev yapan veya sertifika yeterliliği olan psikologlar ya da çocuk gelişimciler tarafından uygulanan ”Denver II Gelişim Tarama Testi” ile 0-6 yaş aralığındaki çocuklarının gelişimsel seviyelerini öğrenmeleri isteselerdi daha bilimsel bir rapor alabilmeleri sağlanabilirdi.
Yine okullardaki sınıf sayılarını iki katına çıkarabilseler; sınıflardaki yaş seviyelerinden doğabilecek sorunları eğitim uzmanları ve pedogoglarla görüşüp bir öneri sunabilselerdi bir nebze de olsa başından beri yanlış götürdükleri bu uygulamaları biraz daha kolay hale getirebilirlerdi.Ancak hiçbir plan program ile yapılmayan, fiziki koşulları düşünülmeyen, Başbakan’ın “kindar nesil” ideolojisi çerçevesinde bir oldu bitti ile TBMM’ye sunulan bu yasa bütün bunları yapma basiretini bile gösteremedi.
Tüm bu olumsuz tabloya rağmen evlatlarımıza ve eğitim camiamıza bu uzun maratonlarında başarılar diliyorum. Öğretmenlerimize seslenmek istiyorum; sistemin yarattığı bu kaosu sizlerin azim, özveri ve kararlılığınız ile yarınlarımız için yetiştirdiğiniz Atatürkçü, laik, vatansever ve bilinçli evlatlarımızla aşacağız. Bir daha bu tarz sistemlere ve bu sistemi oluşturanlara asla izin vermeyecek Türkiye Cumhuriyetini birlikte elele daha iyiye götüreceğiz. Hak ettiğimiz bir Türkiye’yi birlikte kucaklayacağız.
Saygı ve sevgilerimle,
Umut Oran
Print Friendly, PDF & Email