“Bill Gates’e çağrıda bulunuyorum, ya çıksın “ben hırsızım” diye itiraf etsin, ya da Calibri yazı tipinin 2003 yılında yaratılmış bir CD’de nasıl bulunduğunu biri çıksın söylesin” 

“Esasında Başbakanın da gidip mahkemeye ifade vermesi gerekir. O tarihte Genelkurmay Başkanlığı Tapu Kadastro genel müdürlüğüne değil, Başbakanlığa bağlı” 
Serter: “Kendinizi evin bir odasına 1 hafta kapatın. Onların psikolojisini anlayacaksınız.” 
Özgündüz: Dünyanın her yerinde gemi jurnalleri delil kabul edilirken, bu davada kabul edilmiyor.
 ANKARA 
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, kamuoyunda “Balyoz” olarak bilinen davada savcılığın kanıtları arasında 1466 adet tutarsızlık, belge, olay olduğunu belirtti. 2007’de piyasa sunulan Calibri yazı tipinin 2003’te hazırlandığı öne sürülen Balyoz CD’sinde kullanıldığına işaret eden Oran, “Bill Gates’e çağrıda bulunuyorum, ya çıksın “ben hırsızım TSK’dan çalındı bu yazı tipi” diye itiraf etsin, ya da Calibri yazı tipinin 2003 yılında yaratılmış bir CD’de nasıl bulunduğunu biri çıksın söylesin” diye konuştu. 
CHP adına Balyoz davasını izlemekle görevlendirilen İstanbul Milletvekilleri Umut Oran ile Nur Serter ve Ali Özgündüz TBMM’de basın toplantısı düzenlediler.
Bill Gates’e çağrıda bulundu
“Malum gazetecinin” 30 Ocak 2010’da başsavcılığa bavulla verdiği belgeler ve 19 CD ile davanın açıldığını anımsatan Oran, söz konusu CD’lerden 11 ve 17 No’lu olanlarla ilgili bilirkişi raporunda “CD’lerin en erken 2006 ortasında oluşturulmuş olabileceğinin” vurgulandığın anımsatan Oran, şöyle konuştu:
“Yani ortada çok ciddi bir durum var. Ya Türk Silahlı Kuvvetleri Microsoft’tan 3 yıl önce Calibri yazı tipini buldu, acilen Microsoft’a dava açıp telif hakkı alması gerekiyor… Ya da birileri, 2003 tarihinden sonra bu belgeleri düzenleyip, bir CD’ye basıp gönderdi. Yani ya Microsoft hırsız, TSK’dan yazı tipi çaldı, ya da bu belgeler 2003 yılında üretilmedi! Buradan Bill Gates’e çağrıda bulunuyorum, Bill Gates ya çıksın “ben hırsızım” diye itiraf etsin, ya da bu yazı tipinin 2003 yılında yaratılmış bir CD’de nasıl bulunduğunu biri çıksın söylesin. Bill Gates mi hırsız, balyoz mu yalan. Takdir sizin.”
Bir suç varsa, Başbakanın da ihmali var
Dava konusu seminerin yapıldığı dönemde de Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğuna işaret eden Oran, şunları kaydetti:
“Bir noktanın daha altını çizmek istiyorum. Bu iddialara konu olan seminerin yapıldığı tarihte Başbakan kim, Recep Tayyip Erdoğan. Genelkurmay Başkanı kime bağlı? Başbakan’a bağlı.  YAŞ toplantılarına katılan kim? Bu terfilerin altında kimin imzası var? Başbakanın. O zaman Başbakan da bu 10 yıllık süreçten sorumlu. Eğer bir suç varsa, Başbakanın da ihmali var. Esasında Başbakanın da gidip mahkemeye ifade vermesi gerekir. O tarihte Genelkurmay Başkanlığı Tapu Kadastro Genel müdürlüğüne değil, Başbakanlığa bağlı. Başbakanın elinde MİT var, Emniyet İstihbarat var. Her şey var. İfade verip milleti bilgilendirsin. 2003 Yılında böyle bir darbe girişiminden haberi var mıydı?  Varsa neden gerekeni yapmadı? Eğer böyle bir bilgisi yoksa da çıksın bunu söylesin.
Kendinizi bir hafta evinize kapatın 
Prof. Dr. Nur Serter de konuşmasında Balyoz davası sanıklarını anlamak için herkesi kendisini onların yerine koymasını isterken, “Kendinizi evin bir odasına 1 hafta kapatın. Onların psikolojisini anlayacaksınız. Tabiki suç işleyenler karşılığını alır. Ama suçsuz yere 4 metre karelik bir hücreye kapatılan insanları da düşünmek lazım” diye konuştu.
Gemi jurnalleri kanıt kabul edilmeli
Eski savcı olan Ali Özgündüz de Balyoz Davası’nın 30 Ağustos tarihinde yapılacak YAŞ önce bitirilmeye ve TSK’nın gelecekteki komuta kademesinin yeniden belirlenmeye çalışıldığını vurguladı. Özgündüz “Bu insanlar tutuklu da olsalar davanın çabukça bitirilmesini istemiyor. Bütün kanıtların toplanmasını ve adil bir yargılama istiyorlar. Dünyanın her yerinde gemi jurnalleri kanıt kabul edilirken, bu davada kabul edilmiyor” dedi. 
Umut Oran, Sadece dijital veriler nedeniyle 250’si tutuklu 365 kişinin yargılandığı davada saptadığı sanıkların lehine olan 1466 hukuka aykırı nokta, kanıt ve bulgudan önemli bulduklarını özetle şu şekilde aktardı:
İşte o tutarsız kanıtlar, olayların listesi
– CD’de bulunan belgelerden birinde Avrupa Şafak Hastanesi adı geçmektedir. Halbuki 2003 yılında böyle bir hastane yoktur.  Hastane bu ismi 2004 yılında almıştır.
– 2003 yılında Medical Park Sultangazi isimli bir hastane yoktur. Hastane bu ismi 2008 yılında almıştır.
– 2003 yılında Yeni recordati isimli bir ilaç fırması yoktur. Firma bu ismi 2009 yılında almıştır.
– Balyoz planının ana belgesinde adı geçen Türkiye Gençlik Birliği Derneği 2006 yılında kurulmuştur.
– 2003 yılında Liberal Avrupa Derneği isimli bir dernek yoktur. Hür demokratlar derneği 2006 yılında bu ismi almıştır.
– İsmi Balyoz belgelerinde “ASELSAN’da çalışıyor” olarak geçen 3 kişi bu kurumda 2006 yılında çalışmaya başlamıştır. Bunu da ASELSAN açıkça bildirmiş durumdadır.
– Savcılık HAVELSAN’a da belgeleri kontrol etmesini söylemiş, HAVELSAN’ın verdiği cevapta belgelerde adı geçen 115 kişinin o tarihte HAVELSAN’da çalışmadığını ifade etmiştir.
– “Öncelikli ve özellikli personel listesi’nde” bir subayın yeri olarak gösterilen CC MAR NAPLES 2003 Tarihinde yoktur. Bu askeri kurum 2004 yılında kurulmuştur.
– Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan bir rapora göre belgelerde başka yanlışlıklar da vardır. Örneğin belgelerde adı geçen, Deniz Kuvvetlerine mensup personelden 12’sinin görev yeri, 3 kişinin rütbesi yanlıştır. 1 Kişinin görev yeri o tarihte boştur.
– DG1 – DG 6 Klasörlerinde toplam 574 adet gerçeğe aykırı durum bulunmuştur. Örneğin, kolluk kuvveti tarafından savcılara verilen dijital verilerde yer alan 22 üniversiteye mensup toplam 279 öğrenci 2002 – 2003 yıllarında herhangi bir üniversiteye kayıtlı değildir. Varolduğu iddia edilen dershane ve özel yurtlardan 56 tanesi o tarihte yoktur. Yine fişlendiği iddia edilen 8 vakıf 2003 yılında bulunmamaktadır.
– İstanbul Müzahir Personel listesinin 24 Aralık 2012 tarihinde Cem Gürdeniz adına kaydedildiği gözükmektedir. Oysa Cem Gürdeniz o tarihte Karadeniz özel görevindedir. Yani denizdedir.
– “Yeniden yapılandırma” başlıklı bilgi notunun 13 Aralık 2002 tarihinde Nuri Alacalı tarafından hazırlandığı iddia edilmektedir. Oysa Nuri Alacalı o tarihte Amerika’da eğitimdedir.
– Mehmet Örgen, dijital kayıt yaptığı iddia edilen 2002 tarihinde Norfolk, Amerika’da bulunan SACLANT isimli komutanlıktadır.
– Sinan Topuz suç işlediği iddia edilen 2 Ocak 2003 tarihinde Gemlik Fırkateyni ile Girit Adasında bulunmaktadır.
– Barboros Büyüksağnak’ın Ankara’da darbe toplantısında olduğu iddia edilen tarihte kendisi Roma’da EUROMARFOR karargahında görevlidir.
-Bu gerçekler ortaya çıkınca bazıları CD’deki verilerin güncellendiğini iddia etmektedir. Onlara şu 5 soruyu sormak istiyorum: Güncelleme yapanlar her belge için bilgisayar saatini neden 5 Mart 2003 tarihine ayarlasın? Bilgisayar kullanıcı adı olarak neden kendi adlarını değil de eski ve hatta emekli subayların adını tanımlasın? Belgelerin imza bloğunda neden subayların eski rütbelerini yazsın? Belgelerin üstünde neden 2002 ve 2003 tarihlerini bıraksın? Bütün bunları yaptıktan sonra neden bu belgelerin hepsini bir CD’ye 5 Mart 2003 tarihiyle bassın?
Basın Toplantısı Konuşma Metni;
Balyoz Davası
 

 
 
 
 
 
 
 
 

Print Friendly, PDF & Email