Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in dolu cezaevlerini görmezden gelerek “İyi noktadayız” diyerek, “Türkiye’de sadece 8 gazetecinin mesleklerinden dolayı cezaevinde olduğunu” öne sürmesi üzerine CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran kendisine kamuoyu aracılığıyla bir açık mektup gönderdi.
“İleri demokrasiyi” bir kenara bırakın ve artık bu suçsuz insanların salıverilmesi için harekete geçelim. Ne yapılması gerekiyorsa parlamenterler olarak bizlere, iktidar olarak size ne düşüyorsa elbirliğiyle yapalım ve bu utanca artık bir son verelim.
Tablet çağında telgraf hızıyla yargılama yapıyoruz. Aylardır içeride tutulan bir gazeteciye “size ulaşabileceğimiz telefon numarası nedir?” diye sorulabilir mi, bu nasıl bir mantıktır?
ANKARA
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in tutuklu gazetecilerle ilgili olarak dün “İyi bir noktadayız, Türkiye’de sadece 8 gazeteci mesleklerinden dolayı tutuklu” açıklamasını yapması üzerine kendisine kamuoylu aracılığıyla bir açık mektup gönderdi. Oran mektubunda, “Önceki gün ODATV duruşmasını izledim. Tablet çağında telgraf hızıyla yargılama yapıyoruz. Aylardır içeride tutulan bir gazeteciye “size ulaşabileceğimiz telefon numarası nedir?” diye sorulabilir mi, bu nasıl bir mantıktır?  Son teknolojiyle donatılan adalet saraylarında hala kimlik tespitinin saatlerce sürmesi kabul edilemez. UYAP, MERNİS ve Adrese Dayalı Kayıt Sistemi çok daha etkin olarak kullanılarak, yargılamanın hızlandırılması acilen sağlanmalı. “İleri demokrasiyi” bir kenara bırakın ve artık bu suçsuz insanların salıverilmesi için harekete geçelim. Ne yapılması gerekiyorsa parlamenterler olarak bizlere, iktidar olarak size ne düşüyorsa elbirliğiyle yapalım ve bu utanca artık bir son verelim.
Türkiye’deki tutuklu gazeteciler sorununun Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FIJ), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve Gazetecileri Koruma Örgütü (CPJ) gibi uluslar arası saygın kuruluşlarca da kabul ve takip edilen bir ciddi sorun olduğunu belirten Oran, konunun AB ve AK’De de gündeme geldiğini vurguladı.
Flautre, sözünü kesti
Oran mektubunda, “Son yapılan KPK toplantısında sizin yine “Türkiye’de hiçbir gazeteci mesleğinden dolayı cezaevinde değil” demeniz üzerine Eşbaşkan  Helen Flautre’un sözünüzü keserek, uluslar arası örgütlerden gelen bilgilerle sizin argümanlarınızın çeliştiğini söylemesi hatırınızdadır” dedi.
CPJ’nin geçen hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ergin’e, “Hükümetinizin sekiz gazetecinin mesleklerinden dolayı hapiste olmasından teselli bulması ters olur. Burma’nın gerisinde olan bu sayı Türkiye’yi dünyanın en baskıcı ülkeleri arasına katıyor. 8 gazetecinin hapsedildiğine dair liste sicilinizde kara bir leke ve utanç kaynağı olarak görülmeli” gibi ağır ifadelerin yer aldığı birer mektup gönderdiğini anımsatan Umut Oran, mektubunda şu ifadelere yer verdi:
Bu sorunu kabul edin
“Bu açıklamanın ağırlığı ortada, hükümet olarak bu ifadelere yanıt verebilecek noktada olmanız gerekir. Bu ayıp Türkiye’ye yakışmıyor. Tutuklu gazeteci sayısı 100’e dayanmışken 8 sayısından teselli bularak bundan hoşnut olmak kabul edilemez. Gelin kendi sorunumuzu kendimiz çözelim. Bir gazetecinin veya yurttaşımız suçsuz yere bir gün dahi olsa cezaevinde kalması, kul hakkının yenilmesi eminim sizi de rahatsız ediyordur. Sorunu çözebilmek için öncelikle bunun varlığını kabul etmeniz gerekiyor. Artık kabul edin Türkiye’nin tutuklu gazeteci sorunu var, insanlar yazdıklarından veya düşüncelerinden dolayı içeride tutuluyor.
Tablet çağında telgraf hızıyla yargılama
Önceki gün ODATV duruşmasını izledim. Tablet çağında telgraf hızıyla yargılama yapıyoruz. Aylardır içeride tutulan bir gazeteciye “size ulaşabileceğimiz telefon numarası nedir?” diye sorulabilir mi, bu nasıl bir mantıktır?  Son teknolojiyle donatılan adalet saraylarında hala kimlik tespitinin saatlerce sürmesi kabul edilemez. UYAP, MERNİS ve Adrese Dayalı Kayıt Sistemi çok daha etkin olarak kullanılarak, yargılamanın hızlandırılması acilen sağlanmalı.
İleri demokrasiyi bir kenara bırakın
“İleri demokrasiyi” bir kenara bırakın ve artık bu suçsuz insanların salıverilmesi için harekete geçelim, ne yapılması gerekiyorsa parlamenterler olarak bizlere iktidar olarak size ne düşüyorsa elbirliğiyle yapalım ve bu utanca artık bir son verelim.”
Mektup;
https://www.umutoran.com/wp-content/uploads/2011/12/Adalet-Bakani-Mektup.pdf
 

Print Friendly, PDF & Email