CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran: “Türkiye dünyada en çok gazetecinin hapiste olduğu ülke”

 “Sorarım size hangi gelişmiş demokraside, AB’nin hangi ülkesinde bir gazeteci, eşinin cenazesinde sivil jandarmalar eşliğinde mezarın kazıldığı noktaya kadar cezaevi aracıyla götürülür?”
 “Hükümet AB Müzakerelerinde sadece topu orta sahada döndürüyor, gerekli adımları atmıyor”
 “Gelişmişlik endeksinde 9 yıldır aynı yerdeyiz. Basın özgürlüğündeki yerimiz ise sondan 40. sıra” 
Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi Türkiye ile İlişkiler Çalışma Grubu tarafından bugün Antalya’da düzenlenecek olan bir toplantıya katılacak olan CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Türkiye’de gazetecilerin içinde bulunduğu durumu şöyle özetledi:
“Dün Ahmet Şık ile Nedim Şener başta olmak üzere tutuklu yargılanan tüm gazetecilere destek vermek amacıyla düzenlenen “Adaletin 200’ü” yürüyüşüne katıldım. Uluslararası Basın Enstitüsü’ne göre Türkiye dünyada en çok gazetecinin hapiste olduğu ülke. Türkiye Gazeteciler Sendikası, Adalet Bakanlığı ile yaptığı yazışmalar sonucunda tam rakamı belirledi, evet 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda 64 gazeteci cezaevlerinde tutukluydu. Daha cumartesi günü gazeteci yazar Doğan Yurdakul, eşinin yaşamını yitirmesinden sonra kendisine izin verilebildiği için ancak cenazeye katılabildi. Üstelik Doğan Yurdakul, eşinin cenazesine cezaevi ring aracı ile gidebildi. Sorarım size hangi gelişmiş ülkede, AB’nin hangi ülkesinde bir gazeteci, sivil jandarmalar eşliğinde mezarın kazıldığı noktaya kadar cezaevi aracıyla götürülür. Bu durumun AKP hükümetinin ‘ileri demokrasiye geçtik’ sözlerinin ardından yaşandığına da dikkatlerinizi çekerim. Bu tablo Türkiye’ye yakışmıyor” dedi.
Buna “Engelli Demokrasi” denir
AB Bölgeler Komitesi Türkiye ile İlişkiler Çalışma Grubu Başkanı Bernard Soulage ile Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Başkan Yardımcısı Helene Flautre’nin de bugün düzenlenecek olan toplantıya katılacağını ifade eden Oran, “Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu açıkça kendilerine anlatacağım. Basın özgürlüğü bakımından ne durumdayız, adil yargılanma hakkı bakımından hangi aşamadayız kendilerine ifade edeceğim. Eğer Türkiye basın özgürlüğü bakımından 178 ülke arasında 138. ülkeyse buna ancak engelli demokrasi denir” dedi.
Yerel Yönetimlerde ayrımcılık var
Temel hak ve hürriyetler noktasında büyük eksikliklerin olduğunu belirten Oran, toplantıda ayrıca yerel yönetimlerin yaşadığı sorunları da ifade edeceğini bildirdi. Oran, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yerel yönetimler ile merkezi yönetim arasındaki ilişkide önemli sorunlar var. Özellikle, merkezi yönetimin hiçbir ayrımcılık yapmadan tüm yerel yönetimlere eşit mesafede hizmet odaklı bir anlayışla hareket etmemesi, vatandaşların bazı hizmetlere erişiminde sorunlar yaratıyor. AB süreci içerisinde yerel yönetimlerin gelişmesi beklenirken, kaydedilen aşama ne yazık ki hiç de umulduğu gibi olmadı.”
Gelişmişlik endeksinde 9 yıldır aynı yerdeyiz
Hükümetin genel olarak demokratikleşme konusunda 2005 yılından beri beklenen aşamayı kat edemediğine işaret eden açıklamasında şunları kaydetti:
“2005 yılında başlayan müzakere süreci bugün istenilen düzeyde değil. Hükümet o tarihten beri topu orta sahada döndürmekte, ancak gereken adımları atamamaktadır. Müzakerelerin başlaması ile Türkiye’de demokratikleşme adına çok önemli mesafe kat edileceğini ummuştuk, ancak bu gerçekleşmedi. Örneğin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ifadesini bulan özel hayatın ve iletişimin gizliliği ile ilgili hükümlerde dahi bir geriye gidiş var. İletişimin gizliliği bir temel insan hakkı iken, bugün Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı gibi idarenin en önemli makamlarındaki insanların dahi dinlendiğini üzülerek görüyoruz. Hükümet bu tipte genel demokratikleşme sorunları ile gereken mücadeleyi göstermiyor. Bu durum hem Türkiye’deki demokrasi kalitesini etkiliyor hem de bu ülkedeki insanların yaşam düzeyini. 2002 yılında BM İnsani Gelişmişlik Endeksine göre 85. sıradaydık, bugün de hâlâ yerimiz aynı. Aradan geçen 9 senenin de özeti budur”  dedi.

Print Friendly, PDF & Email