2008 yılında gerçekleştirilen CHP Kurultayında genel başkanlığa aday olarak tüm Türkiye’de büyük bir merak uyandıran Umut Oran aradan geçen 20 aylık süreçte CHP Genel başkanı Deniz Baykal’ın oldukça iyi bir performans sergilediğini söyledi. Oran ”Bugün ben CHP’de bir genel başkanlık sorunu görmüyorum ama CHP’nin yapması gereken çok şey var ve bunların yaşama geçmesi gerekiyor”diye konuştu.
Eski Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis başkanı Umut Oran’la Bolu Olay gazetesi imtiyaz sahibi Erhan Beykoz’un yaptığı röportaj kaldığı yerden devam ediyor.2008 Yılında CHP Genel başkanlığına aday olarak Deniz Baykal’ın karşısına çıkan ve büyük bir sükse yapan Oran aradan geçen 20 aylık süreçte CHP’nin geldiği siyasal gelişimi değerlendirdi ve yapılması gerekenler konusunda önemli ipuçları verdi. Oran bu yöntemle partisinin yapılacak olan ilk genel seçimde birinci sırada çıkma şansının oldukça yüksek olduğunu da ifade etti.
Sayın Oran, Ülke insanın bu kadar sıkıntı da olduğu ve hükümete olan şikâyetlerini yüksek bir sesle dillendirdiği bir dönemde yapılan tüm anketlerde AKP ilk sırada, erken seçimi isteyen CHP ise 2.sırada çıkıyor. Neredeyse 3.sırada yer alan MHP ikinci parti konumuna gelme aşamasında. Çünkü CHP ile aralarında ki fark yalnızca % 1,5.Türkiye’de iktidar sorunu olduğu kadar bir muhalefet sorunu da var mı size göre?
Ekonomi de bir çan eğrisi vardır.22 Temmuz seçimlerinde AKP o çan eğrisinin en tepe noktasına geldi. Ondan sonra oyu % 38’e indi. Sonrasında % 33’lere.Şu anda da % 30’lar düzeyinde. Hatta son kamuoyu yoklamalarında % 28 % 29’lar düzeylerinde bile seyrettikleri görülüyor. Bana göre AKP dönülmez bir yolda girmiş gidiyor. İnişe geçti. Orada da durmayacak. AKP oy kaybetmeye devam edecek. Bir kere iktidar yıpranması yaşıyorlar, uyguladıkları politikalar Türkiye’nin öncelikli sorunlarına çözüm üretmekten oldukça uzakta. Türkiye siyasi tarihine de laiklik karşıtı akımların odağı haline gelmiş bir siyasi iktidar olarak geçtiler. Bana göre bu artık onların son iktidarı. Çok kuvvetli bir muhalefet olsaydı AKP gerçekten daha kötü bir sonuçla karşı karşıya kalabilirdi. AKP ‘nin şansı muhalefetin çok kuvvetli olmamasından kaynaklanıyor. Bu noktada Türkiye’deki siyasi partiler yasasına bakmak lazımdır. Mevcut yapı Parti sisteminin performansa, saha ve projeye dayalı bir siyaset yapmalarının önünde engel oluşturuyor. Ön seçimin olmadığı, tabandan yukarı değil, Yukarıdan aşağı yürüyen bir mekanizma var. Bu mekanizma tüm siyasi partiler için gerekli. MHP ve CHP eski partiler olduğu için bu sorun onlarda AKP’ye oranla daha kronik bir hale gelmiş. AKP daha yeni bir parti. 2002’de kurulan bir parti. Siyaset bilimi açısından çağın gereklerini daha güncel bir şekilde yerine getirebiliyor. İktidarın getirmiş olduğu rüzgârla birlikte daha dinamik bir yapı sergiliyor. Ben Muhalefetin hatalarından ziyade bunu Türkiye’ki siyasi yapının bir olumsuzluğu olarak görüyorum. Sistem eski partilerde çalışmanın dinamik bir hale gelmesini yavaşlatıyor. MHP ve CHP iktidar karşısında çok etkili bir muhalefet yapabiliyor ama bunun bir ilerisi olan gündem belirleme, proje bazında çalışma ve dinamizm konusunda hala bu olguları ortaya koyamıyor. Öyle görüyorum ki Mayıs ayında yapılacak olan kurultayda Sayın Baykal bu konuda önemli bir adım atacak. Partinin daha dinamik hale gelmesi, partinin daha dinamik bir yapıya kavuşması için bir yönetim ve sistem değişikliğine gidecek. Bu uygulanabilirse önemli bir reformdur. Ocak 2009 Kurultayında bu karar alınmıştı. Olağan kurultayda da kendisinin uygulanabileceğini ifade ediyor. Bu benimde üyesi olduğum CHP’ye hareket kazandıracaktır. Genel sekreterlik mekanizmasını idari işlerden sorumlu bir mekanizma haline getirip görev tanımları ve sorumlulukları belli olan daha tabana dayalı bir sistem partiye çok ciddi bir avantaj sağlayacak. Bu CHP’nin çözüm üretme ve dinamizm kazanması yönünde önemli bir adım olacaktır.

Siz bir sonraki kurultayda aday olmayı düşünüyor musunuz?


CHP’de bugün kişi sorunundan ziyade sistem sorunu var bana göre.Benimde aday olduğum Nisan 2008 kurultayından bu güne kadar geçen süreçte Sayın Baykal’ın izlemiş olduğu performansı başarılı bulduğumu ifade etmek istiyorum.Bugün AKP’nin karşısında hiçbir kurumun ayakta kalmadığını görüyoruz.Çünkü AKP sistemle ve düzenle oynuyor.CHP bugün AKP karşısında ki en önemli kale olma konumunu koruyor.Parti içersinde genel başkanlık sorunu olmadığı görülüyor.Benim aday olduğum süreçte 22 Temmuz seçimlerde oy kaybetmiş bir CHP vardı.Ortalarda hiç gözükmeyen bir genel merkez ve yönetim vardı.Hatta bir genel başkan vardı.Tamamıyla kurultaya indekslenmiş ve ülke sorunlarıyla çok fazla ilişkisi olmayan bir yönetim anlayışı vardı.Kurultaydan sonra bu yönetim anlayışı değişti.Her gün her yerde görüş bildiren ortaya bir karşı duruş koyan ve aktif bir yönetim ortaya çıktı.Ama bu yeterli mi değil,deminde söylediğim gibi yeni açılımların yapılması gerekli.Dolayısı ile parti içersinde bir genel başkan sorunu yok.Bende elimden geldiği kadar bir partili olarak partimin çalışmalarına destek vermeye çalışıyorum.Dün verdim bugünde vereceğim.Peki ne yapmamız lazım.Bir kere bizim CHP olarak iktidarı hedeflememiz lazım.Çok net olarak tek başımıza iktidar olacağımızı ortaya koymamız lazım.Bunu halka anlatarak inandırmamız lazım.Bunu nasıl yapabiliriz.Bunu iki şekilde yapabiliriz.İlki daha dinamik bir yönetim-Genel merkez bir kalptir.Genel merkez kan pompaladığı zaman tüm kılcal damarlara o kan gidebilmeli.Yani parmak uçlarına da saç diplerine de o kan gidebilmeli.Bu yönetim modeli ile olabilecek bir şey.Bu 90 yıllık CHP’de ilk defa genel sekreterlik mekanizması ve genel başkan yerine görev ve sorumlulukları belli olan 13-14 tane genel başkan yardımcıları ve çalışma gurupları olacak şekilde bir yönetim modelidir.Bu faydalı olacaktır.Diğer konu ise İletişim.Yönetim ve iletişim.Gerek kamuoyu araştırmaları yaparak,gerek bütün toplumun tüm elementleri ile iletişim sağlayacak tavrımızı çok iyi ortaya koymamız lazım.Ben önümüzdeki kurultayda bu yönetim şeklinin uygulamaya konacağını umuyorum.İletişimimizi de biraz daha aktive ederek iktidar yolunda önemli bir hamle yapacağımızı ve ciddi bir seçim kampanyasına girerek AKP’nin önünde birinci parti olma ihtimalimizin artacağını da inanıyorum.

Bolu Olay 10.02.2010

Print Friendly, PDF & Email