Herhalde baba figürünün bir çocuğun hayatındaki önemini en fazla “babasını kaybedenler” anlar. Farklı bir ruh halidir ve sanki hiç kapanmayacak bir yürek boşluğu yaratır babayı kaybetmek.

Bu yüzden ne zaman ölümlü bir trafik kazası haberi duysam, ne zaman şehit babasının tabutuna bakan bir evlat görsem içim burkulur. Bilirim ki onlar da, kaç yaşında olursa olsunlar, “babasını kaybeden çocuklar” arasına katılmıştır. 

Ben de yıllar önce “babasını kaybeden bir çocuk” olmaya mahkûm edildim. Değerli bir doktor olan babam, işini yapmak yerine şovmenliği tercih eden sorumsuz, sözde doktorlar tarafından yaşamdan, sevdiklerinden ve mesleğinden kopartıldı. Aradan geçen yıllar içinde bir kez daha şunu anladım: Baba hasreti hiç bitmezmiş; hangi yaşta olursa olsun, insan babasına ihtiyaç duyarmış.

“Babalar Günü” olarak kutlanan bu günde ben de sevgili babamı hasretle, özlemle anıyorum. Babası hayatta olan şanslı çocuklara da babalarına sıkı sıkı sarılmalarını ve sahip oldukları kişinin kıymetini bilmelerini tavsiye ediyorum. Umarım her çocuk ve baba için, gelecek yıllarda mutlulukla anılacak güzel bir gün olur. Umarım, babalar ve evlatlar çok daha fazla birlikte yaşarlar.

Babalar Günü kutlu olsun.

Umut Oran

Print Friendly, PDF & Email