FINDIĞIN DERDİNİ ERDOĞAN’A SÖYLEMEYE KORKUYORLAR

SANDIKTA ORDU’NUN YOLLARININ HESABI SORULMALI

31 Mart seçimlerinde CHP’nin bir tane daha fazla belediye kazanması için Anadolu’yu karış karış gezerek çalışan CHP’li Umut Oran, geçen hafta Giresun ve Ordu’da yaptığı çalışmasına dair gözlem ve önerilerini içeren bir rapor yayınladı. Umut Oran’ın raporu şöyle:

Fındıkta dünyadaki toplam üretim alanlarının yüzde 77,9’una sahip olan Türkiye, toplam üretiminin ise 2017 itibariyle yüzde 70’ini gerçekleştiriyor.

Dünyada en çok fındık üretimini gerçekleştiren iki il; Ordu ve Giresun’un ekonomisinde fındık çok önemli bir yer tutuyor. Fındık Türkiye’de daha geniş bir alanda üretilse de bu iki il için fındık özel bir anlam taşıyor. Çünkü geçim tamamen fındığa dayalı…

FINDIK ÜRETİCİSİ DARDA!..

Karadeniz bölgesinde; ekonomik, sosyal ve demografik açıdan çok önemli bir yere sahip ve yöre insanının temel geçim kaynağı olan fındıkta üretici devasa sorunlarla boğuşuyor, ciddi bir sıkıntı yaşıyor.

Hükümetin tarım politikaları ve çiftçiye karşı duyarsızlığı yüzünden bu stratejik ürünlerin üretiminde yaşanan kan kayıpları, hem genel ekonomimiz; hem de ekonomisi ağırlıkla bu ürünlere dayalı Karadeniz bölgesinde geçim şartlarını zorlaştırıyor, yerel ekonomiyi, toplumsal istikrarı tehdit ediyor.

Bölgede temel geçim kaynağı olan, ekonomik ve sosyal yapı açısından hayati önemdeki fındık ve onun yanı sıra çay, mısır, balıkçılık gibi ürün ve sektörlerdeki sıkıntıların bir an önce giderilmesi, geçimini bu ürünlerden sağlayan milyonlarca üretici ve bu ürünlere dayalı sanayii kollarının ayakta kalabilmesi için acil önlem alınması gerekiyor.

KİMSE ERDOĞAN’A SÖYLEYEMİYOR

Giresun’da herkesin bildiği bir gerçeği de buradan Türkiye’ye duyurmak isterim. Duyduğumda ben de inanamadım, ama maalesef başkanlık sisteminin ülkeyi nerelere sürükleyebileceğinin ibret verici bir göstergesi olarak değerlendirdim. Kısaca anlatmak gerekirse üreticiler ve fındıkta yaşanan krizin nedenlerini bilen yerel temsilciler dertlerini AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a anlatmak için bölge AKP Milletvekillerine gidiyorlar ama ondan “Ben bunu Beyfendiye söyleyemem” yanıtını alıyor. Yani ne AKP il-ilçe başkanları ne de bölge AKP milletvekilleri fındık üreticisinin battığını çözüm alınmazsa dikilecek fındık bahçesi kalmayacağını Erdoğan’a anlatmaya cesaret dahi edemiyorlar!  

Fiskobirlik devre dışı bırakıldı, İtalyan Ferrero piyasayı ele geçirdi..

Karadeniz’de fındık üreticisi, özelleştirmeler yoluyla mağdur edildi, şirketlerin insafına bırakıldı. AKP iktidarıyla başta Fiskobirlik ve diğer 13 birliğin yavaş yavaş fındık sektöründe devre dışı bırakılmasıyla birlikte piyasada tekelleşen Ferrero isimli İtalyan şirket, dünya fındık üretiminin yüzde 70’ini gerçekleştiren Karadeniz’de piyasayı ele geçirdi. Üreticinin ürettiği ürünü depolama alanı bulunmazken, Fiskobirlik’in her kentteki depolama alanları, birlik devre dışı bırakıldığı için kullanılamaz oldu. Depolama alanı olmayan üretici fındığı hızla elinden çıkarmak zorunda kaldığı için düşük fiyata katlandı. Ürettiği ürüne sezon başında taban fiyat alamayan ve hasat sonrası ürününü depolayamayan üretici fındıkta tekelleşen Ferrero’ya bu ürünü çok düşük fiyatlarla vermek zorunda kaldı.

Fındıkta sorunlar bitmiyor

·       Fındıkta dünyanın en büyük üreticisi olan Türkiye’nin sektörde belirleyici olamamasının tek nedeni hükümetin yanlış, akıl dışı, plansız, programsız siyasetidir. Aynen stratejik ürünler olan şeker pancarı, buğday, pamuk, mısırda olduğu gibi çay ve fındıkta da hükümetin üretici aleyhine politika ve uygulamaları Karadeniz’in ve Türkiye’nin geleceğini karartmaktadır.

·       Türkiye’de ağırlıklı bölümü Doğu Karadeniz’de olmak üzere 39 ilde 400 bin aile 700 bin hektar alanda fındık üretimi ile uğraşıyor.

·       Ülkemizde 2015’te yılında 646 bin ton olan fındık üretimi 2016’da yüzde 35 azalarak 420 bin tona düştü, 2017’de ise tekrar artarak 675 bin ton oldu. Bu, fındıkta dünya üretiminin yaklaşık yüzde 70’i demek.

·       2016’da miktar 240 bin ton olan 2017’de 270 bin tona yükselirken, ihracat geliri 1.9 milyar dolar olarak değişmedi.

·       2023 hedefine konulan yaklaşık 1 milyon tonluk tüketime rağmen, Türkiye’de fındık üretimi istikrarlı biçimde artmıyor. Emeğini karşılayacak fiyatı bulamayan üretici fındık bahçelerini sökme yoluna gidiyor.

·       TOPRAK Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) elindeki fındığın satışında FİSKOBİRLİK ile koordinasyon sağlaması tüm üreticilerin lehine olacaktır, aksi takdirde FİSKOBİRLİK’in zarar etmesi çiftçilerin ürünlerini hak ettikleri fiyatlardan satamamaları sonucunu doğuracaktır. Sezon başında serbest piyasada 13 lira olan fiyatlar 12 liraya geriledi, eski fındık ise 10 liradan alıcı buluyor.

·       Türkiye’nin arzındaki dalgalanmalara bağlı fiyat istikrarsızlığı yüzünden oluşan güvensizlik önemli fındık alıcısı küresel firmaları, Arjantin, Şili gibi ülkelere yönlendiriyor.

·       Dünyanın en büyük fındık üreticisi Türkiye’deki oldukça düşük verimlilik, kârlılığı olumsuz etkileyen ana faktör. Türkiye’de yıllara göre 90-100 kilo olan, 2016’da 58 kiloya kadar düşen hektar başına üretim rakip ülkelerde 150-200 kilo arasında değişiyor.

·       Fındıkta  altyapısı sağlam bir lisanslı depoculuk yok, emanet  sistemi  piyasalara  zarar veriyor.

Peki Çözüm ne?

·       Fındıkta devlet üreticiye sahip çıkmalı, üreticinin zarar etmemesi için TMO piyasaya zamanında girip müdahale alımı yapmalı. Borcu olan üretici yaz aylarında 9-10 TL’ye fındığı sattıktan sonra hükümetin kışın 18 TL fiyat açıklamasının hiçbir pratik değeri yok. Üretici zaten borcunu kapatmak için ürününü aylar öncesinden tüccara satmış durumda!

·       Fındıkta verim ve kaliteyi artırmak için bahçelerin yenilenmesi en öncelikli adım olmalı, yaşlı bahçelerin sökülerek yenilenmesine devlet desteği sağlanmalı.

·       Fındıktaki destek, alana değil üreticiye verilmeli, söküm yapanlara teşvik uygulanmalı ve kaliteli üretim ödüllendirilmeli.

·       Haziran 2009’da serbest piyasaya bırakılan fındık üretimine yönelik devlet yardımları artırılmalı, işlevsel hale getirilmeli.

·       Fındıkta lisanslı depoculuk ve ürün borsacılığı piyasanın sağlıklı işleyişini sağlayacak ve sektöre küresel çapta dinamizm kazandıracak şekilde yürütülmeli.

·       Üreticinin emeğinin karşılığını alabilmesi, ülkemizin tüketim ve ihracat hedeflerine ulaşılabilmesi için fındıkta verim dekar başına 150-200 kilo aralığına çıkarılmalı. Bunun için de fındık bahçelerinin yenilenmesi, ama bunun için de üreticilerin desteklenmesi gerekmektedir.

KERİM AKSU, GİRESUN’DA REKORUNU YENİLEYECEK

Giresun’un, Otoyola bağlantılı şehir girişinin olmaması yetki kendisinde olduğu için hükümetin ayıbıdır, çünkü şehir girişi olmayan tek Karadeniz ili Giresun’dur. Belediyesi CHP’de olduğu için Giresun hükümet tarafından hor görülse de Kerim Aksu Başkanımız, rekorunu daha da ileriye götüreceğini 3 seçmenden 2’sinin oyunu alacağını taahhüt etti. İş ve aş yaratacak projeleri olan Kerim Aksu’nun hedefine ulaşacağına ben de inanıyorum.

SEKA ARAZİSİ SANAYİ SİTESİ YAPILABİLİRDİ!

Şehirde kapanan SEKA fabrikasının arazisi sanayi sitesi yapılması mümkünken TOKİ’nin buraya da el koyarak, zaten satışı olmayan lüks konutları yapmış olması yine plansız siyasetin göstergesidir.

SANDIKTA ORDU’NUN YOLLARININ HESABI SORULMALI

17 yıldır AKP iktidarı mevcut ve Ordu ilinden birçok AKP hükümetine sürekli bakan çıkarıldı. Ancak özellikle Ulubey, Gürgentepe, Gölköy ve Aybastı ilçelerine yaptığım incelemelerde gördüm ki köstebek yuvası gibi yollar Ordululara yakışmıyor. Gölköy yolu neden 8 yıldır bitirilmiyor? Ben Ordulu seçmenlerin 31 Mart’ta sandığa gittiklerinde en azından berbat durumdaki yolların durumunu göz önünde bulundurarak, geçmişte bakanlık yapmasına rağmen bugün belediye başkan adayı olarak karşılarına çıkan iki kişiye gereken dersi vereceğine inanıyorum. Gittiğim 4 ilçedeki CHP adaylarımızın bana verdikleri söze inanıyorum ve Nisan’da ilk ziyaretlerimizi mazbatalarını aldıklarında bu ilçelerimize yapacağımı buradan ilan ediyorum.

KUTU

2 MİLYON VATANDAŞ FINDIKLA GEÇİNİYOR

Türkiye’deki fındık üretim alanlarının yüzde 31,9’u Ordu, yüzde 16,5’i Giresun, yüzde 13,7’si Samsun, yüzde 11,2’si Rize, yüzde 9,2’si Trabzon’da. Ayrıca fındık; Artvin, Sinop, Tokat, Düzce, Sakarya, Kocaeli, Bartın, Zonguldak, Kastamonu ve daha birçok ile yayılan geniş bir alanda 500 bini aşkın üretici (aileleriyle birlikte 2 milyona yakın kişi) için temel geçim kaynağı… Dünyada fındığın yüzde 80’i çikolata sanayinde, yüzde 10-12’si pastane ve bisküvi mamullerinde, yüzde 3-4’ü kuruyemiş ve yüzde 2-3’ü dondurma yağ sanayinde tüketiliyor. Türkiye’de üretilen fındığın yüzde 15-20 oranındaki bir bölümü iç tüketime gidiyor.

Print Friendly, PDF & Email