Değerli Anneler,

Genel anlamda annelik, çocuk dünyaya getirmekle özdeşleştirilse de aslında annelik, doğurganlıktan daha geniş bir anlama sahip, çok daha köklü bir kavramdır. Temelinde karşılıksız sevgi ve fedakârlığın yattığı bu kavram, maalesef gelişmiş ülkelerde “tüketim için bir gerekçe” olarak kodlanırken Türkiye gibi bazı ülkelerdeyse özgürlüklerin kısıtlanması için bir araç haline dönüştürülmüştür.

Oysa Anneler Günü de tıpkı Emekçi Kadınlar Günü gibi dünyanın en eski ve yaygın sömürüsünün öznesi olan kadınların “özgürlüğüne” hizmet etmelidir. Annelik kavramı üzerinden yaratılan cinsiyetçi “bir kutsallaştırmanın” cazibesine kapılarak kadın özgürlüğü ikinci plana itilmemelidir. Bu bağlamda Anneler Günü’nü anlamlı kılacak olan şey, kadına toplumsal rol biçen, kadın emeğini evle sınırlayan ve kadının ev içi mahkûmiyetini öne çıkaran mutfak eşyaları almak değil kadını “anne kimliği içinde de özgür kılmaktır.”

Toplumun hangi kesiminden gelirse gelsin çocuk sahibi olan her kadın, kendisi doğurmuş olsun ya da olmasın toplumsal anlamda aynı derecede önemli kabul edilmeli ve kategorik olarak “üstünlük” tesis edilmemelidir. Anneliği sadece “evlilik içinde” kutsallaştıran bakış açısı reddedilmeli ve “yalnız annelere” yönelik baskılar “kanun gücüyle” ortadan kaldırılmalıdır. Bir başka deyişle erkek için “sorun teşkil etmeyen” hiçbir şey kadın için “sorun” haline dönüştürülmemelidir. Anneler Günü’ne değer katacak olan bu eşitlik fikridir. Türkiye’yi ilerletecek olan da kadınla erkeğin her anlamda “tam eşitliği” olacaktır.

Unutmamak gerekir ki her anne aynı zamanda ilk rol modeldir. Güçlü, bağımsız, özgür ve toplumsal baskılar karşısında ezilmeyen kadınların çocukları doğal olarak aynı özelliklere sahip olacak ve toplumu da aynı doğrultuda değiştirecektir. Tersi durumdaysa baskı altında kalmış, kişiliği törpülenmiş, özgürlüğü elinden alınmış kadınların ve erkeklerin çocukları tüm olumsuzlukları diğer nesillere aktaracaklardır. Bu gidişata son vermenin ve geleceği kurtarmanın en kestirme yolu: Kadını özgürleştirmek olacaktır. Dünya tarihine ve Türk tarihine damgasını vuran kadın/erkek her liderin arkasında da özgür ve güçlü kadınlar vardır.

2017 yılında kutladığımız Anneler Günü’nün tüm insanlığın her anlamdaki “eşitlik ve adalet” taleplerine vesile olmasını diliyor, çocuk sahibi olsun ya da olmasın kendi çocuğuna, evlat saydığı çocuklara ve her insana “sevgiyle ve fedakârlıkla” yaklaşan tüm kadınları selamlıyorum. Bu vesileyle evladını vatan uğruna toprağa veren Şehit Annelerine, kendi ömürlerini Gazi evlatlarının ömürlerine katan Gazi Annelerine, evladıyla beraber vatan nöbeti tutan Mehmetçik Annelerine ve vatanını evladı bilen tüm kadınlara şükranlarımı sunuyorum.

Saygılarımla,
Umut Oran

Print Friendly, PDF & Email