Bırakın onlar “Ölüleri bile mezardan kaldırıp ‘evet’ dedirtmeye çalışsınlar”; biz, çocuklarımızın geleceği için sadece dirilerimize “hayır” dedirtelim. 

Bırakın onlar “durmadan şiddet çağrısı yapsınlar, toplantıları basıp kavga çıkartsınlar”; biz, hayırlı bir Türkiye için ele ele vermeyi seçelim. 

Bırakın onlar “dil sürçmelerinden” yola çıkıp itibar cellatlığına soyunsunlar; biz, İzzet Baysallar gibi, Türkan Saylanlar gibi, bir hayır duası için mücadele edelim. 

Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı CHP’li Umut Oran, Türkiye’nin 15 yıldır aralıksız olarak “dedikodu siyasetine” mahkûm edildiğini, herkesi düşman olarak gören iktidar bloğunun her yerde vatan hainleri olduğunu öne sürdüğünü belirtti. Umut Oran, “Bırakın onlar ‘ölüleri bile mezardan kaldırıp ‘evet’ dedirtmeye çalışsınlar’; biz, çocuklarımızın geleceği için sadece dirilerimize ‘hayır’ dedirtelim. Bırakın onlar ‘durmadan şiddet çağrısı yapsınlar, toplantıları basıp kavga çıkartsınlar’; biz, hayırlı bir Türkiye için ele ele vermeyi seçelim. Bırakın onlar “dil sürçmelerinden” yola çıkıp itibar cellatlığına soyunsunlar; biz, İzzet Baysallar gibi, Türkan Saylanlar gibi, bir hayır duası için mücadele edelim” dedi.

Neden insanca ücret yok, neden işsizim?

CHP’li Umut Oran yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:

Dünyanın her yerinde sınıfsal eşitsizlikler, emek sömürüsü, kadına yönelik şiddet, yoksulluk ve ırkçılık salgın gibi yayılırken alternatif vadeden siyasilerin sesi kısılmak istenmektedir. Sabahtan akşama kadar çok ağır şartlar altında çalışan emekçilerin “Neden insanca yaşayacak ücret elde edemiyorum?” sorusuna popülist iktidarların herhangi bir cevabı yoktur. Yıllar boyunca üniversite amfilerinde dirsek çürüten gençlerin “Neden işsizim?” haykırışlarına verilen yanıtların tamamı insanı göz ardı eden, istatistik oyunlarını kitlelere dayatan cinstendir.

Emekliler, çiftçiler perişan

Emekliler perişanlık içinde yaşam mücadelesi verirken çiftçiler sadece mazot parasını çıkarabilmek için ter dökmektedir. Ancak bu düzenin egemenleri maaş yerine hamaseti, iş yerine şiddeti, dayanışma yerine ötekileştirmeyi tercih etmektedir.

15 yıldır dedikodu siyasetine mahkumuz 

Türkiye 15 yıldır aralıksız olarak “dedikodu siyasetine” mahkûm edilmiştir. İktidar bloğuna bakılırsa herkes düşmandır, her yerde vatan haini vardır ve nerdeyse tüm sorunların cevabı “kaba güçle” açıklanmaktadır. Oysa Türkiye’nin temel sorunlarına ciddi cevaplar bulması gerekmektedir. Dünya büyük bir hızla gelişirken “herkese bağırarak”, toplumu sürekli “korkutarak”, herkesi birbirine “düşman ederek” ülkemiz gelişemez.

Daha iyi bir Türkiye mümkün

İktidar bloğunun iddialarının aksine “daha iyi bir Türkiye mümkündür!” Ele ele verip çalışarak, insanca üretip adaletlice paylaşarak ve hiç kimseyi arkada bırakmayarak yaşamak mümkündür. İngiliz, Alman, Fransız emeklisi Antalya’da aylarca tatil yapabiliyorsa Türk emeklilerinin yaşam standartlarını yükseltmek mümkündür. Sadece düşmanlık üreten bu düzene “hayır” deyip, Anadolu’nun binlerce yıllık kardeşlik ve dayanışma kültürüne sahip çıkabilmek de mümkündür. Bunun için ilk hedef 16 Nisan’dır!

Dil sürçmesinden itibar cellatlığına 

16 Nisan’da bırakın onlar “Ölüleri bile mezardan kaldırıp ‘evet’ dedirtmeye çalışsınlar”; biz, çocuklarımızın geleceği için sadece dirilerimize “hayır” dedirtelim.

Bırakın onlar “durmadan şiddet çağrısı yapsınlar, toplantıları basıp kavga çıkartsınlar”; biz, hayırlı bir Türkiye için ele ele vermeyi seçelim.

Bırakın onlar “dil sürçmelerinden” yola çıkıp itibar cellatlığına soyunsunlar; biz, İzzet Baysallar gibi, Türkan Saylanlar gibi, bir hayır duası için mücadele edelim.

Milletin ferasetine inancım tamdır ve halkımdan yana hiçbir şüphem yoktur! Bir kere hayır deyip 1001 hayır işleyebiliriz. Düşmanlık üreten bu düzeni değiştirip insana hizmet edecek yepyeni ve zenginlik içinde bir Türkiye inşa edebiliriz!

Basın Açıklaması:
Zenginlik İçinde Bir Türkiye İnşa Edebiliriz

Print Friendly, PDF & Email