CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan’ın açıkladığı İstihdam ve Teşvik Paketine ilişkin, “Seçim öncesi kamuoyu algısına yöneliktir. Bu paket de öncekilerle ‘aynı güfte, aynı beste’ ve tamamen göz boyama amaçlıdır. Dayatarak paket açıklanmaz” değerlendirmesini yaptı.

Umut Oran
Basın Açıklaması
02.04.2015 

DAYATARAK PAKET AÇIKLANMAZ, YOKSA BÖYLE DURMADAN AYAKLARI YERE BASMAYAN PAKETLERİ AÇIKLAR DURURSUNUZ

 
AKP hükümetleri durmadan paket açıklıyor bunun tek anlamı var “bir önceki paketin işe yaramamış olması”. Bugüne kadarki teşviklerin sonuçları ortada, hedeflenen üretim ve yatırıma ulaşamadı. Çünkü meslek odalarıyla, sivil toplumla, sendikalarla kavga ederek  sosyal, ekonomik paket açıklanamaz, uygulanamaz. Yukarıdan dayatmayla bu işler yürümez yeni bir başarı hikayesine inandırıcılığa gereksinim var, bu hükümet ise bunu kaybetmiştir! 

Türkiye ekonomisinin geldiği tıkanma noktasında yatırımlarda, sanayi üretiminde, ihracatta sert düşüşler yaşanıyor. İşsizlik almış başını gitmiş durumda. 2014’te iyice yavaşlayan ekonomide yaprak kımıldamıyor. Hukuksuzluk, çift başlı yönetim ve keyfilik ülkeye güveni bitirmiş. Sermaye kaçış eğiliminde, kurlardaki yükseliş durdurulamıyor. Kimse yatırım, üretim, ihracat yapmak istemiyor. 2015’te ekonomide küçülme eğilimi güçleniyor. 750 milyar doların altına giden bir GSYH ve 9 bin dolarlı düzeylere inen bir kişi başına milli gelir var. Bu koşullarda Başbakan, seçime 2 ay kala açıkladığı “İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destekleme Paketi ile sorunları çözmeyi vaat ediyor.

Böyle istihdam mı olur?

Ülkemizde umudunu yitirip iş aramayı bırakmışlarla birlikte 6 milyona yakın işsiz ve yüzde 20’ye yaklaşan işsizlik varken, Başbakan “Toplum yararına çalışma kapsamında ilave 120 bin istihdam sağlanacağını” açıklıyor. Bu zaten var olan; iş gücü ihtiyacını ucuz, güvencesiz ve adeta kölelik koşullarında karşılamaya yönelik bir uygulama. Bu kapsamda yılda 100 bin dolayında kişi asgari ücret karşılığında, çöp toplama, ağaç dikme gibi işlerde günde 9 saate varan sürelerle çalıştırılıyor. Taşeron uygulamasından da kötü olan bu uygulama, giderek kalıcı bir istihdam biçimine dönüştürülüyor. Böyle istihdam olmaz; işsizlik sorunu böyle çözülemez!

Davutoğlu, yatırım ve ara malı vadeli ithalatında KKDF’nin sıfıra indirilmesiyle sanayicinin girdi maliyetini azaltacaklarını açıklıyor. Bu önlem üretim ve yatırımda girdi maliyetlerini düşürme açısından yararlı, ancak ithal girdi bağımlılığını artırıcı niteliktedir. Asıl yapılması gereken yerli ara malı üretiminin teşvik edilmesidir. Amaç yurt içinde temin imkânı bulunan ara malı sektörlerini geliştirmek, sanayi üretiminde yerli katkı oranını artırmak olmalıdır.

Başbakan, KOBİ’lerin finansmana erişiminin artırılması amacıyla gayrimenkullerinin teminat kabul edilmesini teşvik olarak açıklıyor. Buna göre taşınmazlarını ipotek ettirerek aldığı krediyi ödeyemeyen KOBİ’nin taşınmazı haczedilecek. KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştırmanın yolu bu değildir! Siz sağlıklı işleyen bir ekonomi ortaya koysaydınız, KOBİ’ler de aldığı krediyi rahatlıkla geri öder, icralık olmazdı!…

Yatırımda vergi indiriminin artırılması, uygulama süresinin uzatılması, yüksek teknolojili yatırımlara, 5’nci bölge teşviklerinden yararlandırma yoluyla daha fazla destek, 2014 sonunda uygulaması sona eren vergi indirimi ve SGK primi işveren hissesi desteğinin 2015 sonuna kadar uzatılması, kadın girişimcilerin desteklenmesi doğru kararlardır. Ancak bu teşviklerin yatırım eğilimini harekete geçirmesi, yatırım artışı yaratabilmesi için ülkede güven, huzur ve istikrar olması lazım! En son 2012’de teşvik sistemini değiştirdiniz ve söz konusu destek unsurlarını getirdiniz. Ancak, ülkede yatırım iklimini yok ettiğiniz için bu teşvikler işe yaramadı, yatırım eğilimi artmak bir yana geriledi.

Yatırımı, üretimi, istihdamı biz artırırız…

AKP’nin 12 yılda Türkiye’yi getirdiği durum ortadadır. Hukuksuzluk, yönetimde keyfilik, siyasi istikrarsızlık, içeride ve dışarıda güven azalışı, ileriye yönelik beklentilerde bozulma Türkiye ekonomisini tıkamıştır. Daha önce teşvik sistemini 5 kez değiştirdiler, ancak yatırımı, üretimi, istihdamı artıramadılar. Ülkeyi bu noktaya getiren AKP, seçime 2 ay kala açıkladığı paketle sorunlara çözüm vaat ediyor. Davutoğlu’nun Başbakan koltuğuna oturduğunda art arda açıkladığı ekonomi paketleri gibi bugün açıklanan da seçim öncesi kamuoyu algısına yöneliktir. İçeriğinde olumlu unsurlar var gibi gözükse de bu paket de öncekiler gibi kâğıt üzerinde kalmaya mahkûmdur. Bu paketin yatırım, üretim ve istihdamda tıkanmayı aşma konusunda herhangi bir katkısı olmayacaktır. Bu paket de öncekilerle “aynı güfte, aynı beste” ve tamamen göz boyama amaçlıdır. AKP’nin olumlu anlamda Türkiye’ye vereceği bir şey yoktur. Siyasal istikrarı, güveni sağlamak, ekonomide kötüye gidişin önüne geçmek ve halka iş ve aş yaratacak yatırım iklimini oluşturmak, üretim ve istihdam artışını sağlamak için Türkiye’nin acilen yeni bir iktidara ihtiyacı vardır. Ekonomi ve siyasetteki tıkanma CHP iktidarı ile aşılacaktır. 

Print Friendly, PDF & Email