CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, AK Parti hükümetinin 2015 yılı ekonomik hedeflerinin şimdiden karavana haline geldiğini söyledi. Oran, yüzde 4 büyüme, 850 milyar dolar Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), 10 bin 936 dolar kişi başı gelir hedeflerinin tutmayacağına işaret etti. Hedeflenen işsizliğin yüzde 9.5 oranının çok üzerinde çift haneli düzeylere çıkacağına işaret eden Umut Oran, ihracat ve ithalatta hedefin yıllık hacmin altında kalacağını, ancak dış ticaret açığı ve cari açık aynı oranda küçülmeyeceğini söyledi. Oran, yıllık enflasyonda ise yüzde 6.3 hedefinin imkansız olduğunu, çift haneli düzeyin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

  • Yüzde 4 büyüme, 850 milyar dolar GSYH, 10.936 dolar kişi başına gelir hedefleri tutmayacak.
  • İşsizlik, hedeflenen yüzde 9.5 oranının çok üzerinde çift haneli düzeylere çıkacak.
  • Hem ihracat hem ithalat hedeflenen yıllık hacmin altında kalacak ancak dış ticaret açığı ve cari açık aynı oranda küçülmeyecek.
  • Yıllık enflasyonda yüzde 6.3 hedefi imkansız, çift haneli düzey kaçınılmaz.
  • Türkiye, Haziran seçimlerinde bir iktidar değişikliğine sahne olacaktır. Oyları hızla eriyen AKP, yerine gelecek iktidara ekonomide ağır bir enkaz bırakmaktadır. Türkiye ekonomisini ancak CHP iktidarı ayağa kaldırabilir. 

Erdoğan’ın, seçim öncesi ekonomiye gaz vermek için bastırdığı faiz indirimi konusunda şimdilik susma moduna geçmesiyle kurdaki yangının kontrol altına alındığı izlenimi verilirken, yaşanan türbülans, ekonomide 2015 hedeflerinin tutmasını şimdiden olanaksız kılmıştır.

Erdoğan’ın faiz konusunda Merkez Bankası’na saldırması, ekonomi yönetimindeki çift başlılık, “sen yöneteceksin-ben yöneteceğim” kavgası ve bunun bir sonucu olan kurdaki hızlı yükselişe karşı hükümetin aciz, Merkez Bankası olanaklarının sınırlı oluşu; Türkiye’ye güveni tüketmiş, ülke riskine tavan yaptırmıştır. Önümüzdeki hafta Fed toplantısından sonra küresel piyasalar faiz artırımını fiyatlamaya başlayacaktır. ABD’nin faiz artırması durumunda, dolar yeniden hızla artışa geçecektir. Faiz “indirimi” için aylardır kavga eden Türkiye, bu durumda kura müdahale için faiz “artırımına” gitmek zorunda kalabilir. Bunun sonucu ise ekonomideki durgunluğun iyice derinleşmesi, işsizlikteki artışın hızlanması demektir.

EKONOMİYİ “40 KATIR MI 40 SATIR MI” NOKTASINA GETİRDİLER…

Türkiye, ekonomiyi daha fazla daraltmamak için kur artışına razı olursa, bu sefer de özellikle yüksek döviz pozisyon açığı bulunan şirketler kesimi ciddi bir kambiyo zararı ile karşı karşıya kalacak, bu da kredilerinin üçte ikisini bu kesime açmış bulunan bankacılık kesimine olumsuz yansıyacaktır. Reel kesimin 183 milyar dolar döviz açığı bulunmaktadır. Kurdaki hızlı artışla mali yapıları bozulacak firmaların zararı ve yaşanabilecek iflaslar, işsizlikte artış, devletin vergi kaybı ve bankacılık sektörü için büyük risk demektir. Kurdaki artıştan ithal girdi bağımlılığı yüksek demir çelik, elektronik, elektrikli makinalar, otomotiv ve Erdoğan’ın gözdesi inşaat sektörleri en fazla etkilenecektir.

HEDEFLER ŞİMDİDEN ŞAŞMIŞTIR…

Özellikle 2014’ün 3. çeyreğinden beri ekonomi tepe üstü çakılmaktadır. Bu ayın sonunda açıklanacak 2014 GSYH verilerinde, başta yüzde 4 hedeflenip sonra yüzde 3.3’e revize edilen yıllık büyüme, büyük ihtimalle yüzde 3’ün altında gelecek. Yıllık yüzde 4 büyüme hedeflenen 2015’i ise çok daha kötü bir performans bekleniyor.  İç talep hızla daralıyor. Yatırımlarda sert düşüş var. Sanayi üretimi yıla yüzde 2’lik düşüşle başladı. İhracatta şubatta yüzde 13’lük rekor bir düşüş yaşandı. Ekonomiyi canlandıracak faiz indirimlerine, sermaye kaçışı ve kurları sıçratma riski nedeniyle uygun ortam bulunmuyor. Ekonomide daralma eğilimi bir süre sonra negatif büyüme sürecine dönüşebilir.

2015’te öngörülen 1 trilyon 945 milyar liralık GSYH hedefi tutsa dahi 2.29 TL’lik yıllık dolar kuru öngörüsüne göre oluşturulan 850 milyar dolarlık GSYH hedefi tutmayacaktır. Yılın ilk 43 gününde ortalama 2.43 TL olan doların yıl ortalamasında 2.29 TL olabilmesi için, yılın kalan döneminde ortalama 2.27 TL’ye inmesi gerekiyor. Oysa gidişat tersi yönde… Doların bundan sonra daha mutedil bir seyirle yıl ortalamasında 2.60 TL olması durumunda bile 2015 GSYH hacmi 748 milyar dolar, kişi başına milli gelir ise 9.600 dolar dolayına inecektir. Buna göre AKP’nin 2015’te yüzde 4 büyüme, 850 milyar dolar GSYH ve 10.936 dolar kişi başına milli gelir hedefleri şimdiden şaşmıştır.

AKP’nin 2014’te yüzde 9.6 öngördüğü işsizlik hedefi yüzde 9.9’la şaştı. 2014’ün ikinci yarısında başlayan daralma 2015’te artarak devam ederken, ekonomide ciddi risk ve tehditler de ortaya çıktı. Küresel gelişmeler, içeride artan siyasi istikrarsızlık ve ekonomide oluşan baskılar dikkate alındığında 2015’te işsizliğin çift haneli düzeylere çıkması kaçınılmazdır. Belli olmuştur ki 12 yıldır işsizliği azaltamayan AKP’nin 2015 işsizlik hedefi de tutmayacaktır.

Kurlardaki yükseliş, aşırı ithalat bağımlılığı yüzünden ihracatı artırmak bir yana, azaltıyor. Dolar yükselince girdi ithalatı pahalanıyor, üretim maliyetleri ve ihracat birim fiyatları yükseliyor; hem üretim, hem ithalat, hem ihracat baskılanıyor. 2015’te ihracat öngörülen 173 milyar doların, ithalat da 258 milyar doların altında kalacak, AKP’nin 2105 dış ticaret hedefleri sapacaktır.

Kur artışı turizme yarasa da hem ithalatı hem ihracatı baskıladığı için bunun dış ticaret açığını küçültücü etkisi sınırlı kalacaktır. Cari açığın büyük bölümü de dış ticaret açığından gelmektedir. Kur hedefindeki şaşma nedeniyle dolar cinsinden GSYH öngörülenin çok altına ineceği için, cari açık GSYH’nin yaklaşık yüzde 6’sı ile yine yüksek düzeyde kalacaktır. AKP’nin 2015’te yüzde 5.4 olarak öngördüğü cari açık/GSYH hedefi de şaşacaktır. 

AKP, TÜFE bazında 2015 enflasyon hedefini yüzde 6.3 olarak açıkladı. Kurlardaki artış, özellikle akaryakıt başta ithal girdiler dolayısıyla üretim maliyetlerini artıracak, maliyet enflasyonu şeklinde tüm sektörlere yansıyan zincirleme etkiyle zam dalgası yaşanacaktır. Bunun sonucunda; Şubat sonu itibariyle yıllık 7.6 olan enflasyon çift haneli düzeylere varacak; AKP’nin 2015 için öngördüğü enflasyon hedefi de tutmayacaktır!

AKP EKONOMİDE ENKAZ BIRAKIYOR, ÇÖZÜMÜ CHP’DE…

Saray brifinginden sonra piyasalardaki tansiyon düşmüş gibi gözükse de hem küresel finansta beklenen gelişmelerin yaşanması, hem de Erdoğan’ın ekonomi yönetiminin işine karışma huyundan vazgeçmemesi durumunda kur yangını yeniden harlanacaktır. Danışmanlarının(!) suflesi ile hükümet ve Merkez Bankası’nın alanına müdahale eden Saray’ın, ekonomide çok başlılık ve yetki karmaşası yaratarak riski büyüten bu tavrından vazgeçtiğine ilişkin ortada somut işaret yoktur. Bu durum ekonomide krizi tetikleyecek niteliktedir. Bunların hiçbiri olmasa bile sadece son iki aydaki kur artışı nedeniyle 2015’e ilişkin büyüme, kişi başına milli gelir, ihracat, işsizlik, enflasyon başta makroekonomik hedeflerin tutması artık imkânsızdır. 2015, ekonomide şimdiden kayıp bir yıldır. 

7 Haziran’da siyasi aritmetikte yaşanacak değişimle Türkiye, bir iktidar değişikliğine sahne olacaktır. Oyları her geçen gün eriyen AKP, seçimler sonrası kurulacak hükümete, ekonomide ciddi bir enkaz bırakmaktadır. 

12 yıllık istikrar sürsün Türkiye büyüsün illüzyonunun halkı yanılttığı, koca bir yalandan ibaret olduğu artık net bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Türkiye’de adalet sisteminin temelinde ciddi sorunlar var, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı tartışılmaktadır, hukukun üstünlüğü ilkesi yerine üstünlerin hukuku ilkesi benimsenmiştir. Medya bağımsız değildir, sivil toplum özgür değildir, demokratik kurumlar baskı ve tehdit altındadır, denge ve fren görevi olan bağımsız denetleme kurumları hain ilan edilmişlerdir. Kısacası demokrasi büyük tehdit altındadır. Bu durum, huzursuzluk, istikrarsızlık, yatırım ortamını bozmuştur. Bu nedenle güçlü ve itibarlı bir Türkiye için;

-Güçlü bir adalet sistemi

-Güçlü demokrasi

-Güçlü bir ekonomi programına ihtiyaç vardır.

Demokratik hukuk devletinin sağlıklı çalışmasını sağlamak sadece siyasi partilerin değil 77 milyonun, toplumun bütün kesimlerinin ve tüm demokratik kurumların görevi ve sorumluluğudur. Öncelikle Türkiye’nin normalleşmesi için sonrasında ise daha yaşanabilir bir Türkiye için, umutun ve özgürlüğün ülkesi, herkesin Türkiye’si için halkımızı 7 Haziran günü sandıkta nöbete, göreve ve iktidarı değiştirmek için oyları CHP’de birleştirmeye davet ediyorum. Çünkü Umut Sensin! 

AKP’nin makroekonomik hedefleri neydi?

2013 2014 (G) 2015 (H)
GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) 1.565 1.764 1.945
GSYH (Milyar Dolar, Cari Fiyatlarla) 822 810 850
Kişi Başına Milli Gelir (GSYH, Dolar) 10.807 10.537 10.936
GSYH Büyümesi (%) 4,1 3,3 4,0
İşsizlik Oranı (%) 9,0 9,6 9,5
İhracat (fob) (Milyar Dolar) 151,8 160,5 173,0
İthalat (cif) (Milyar Dolar) 251,7 244,0 258,0
Dış Ticaret Dengesi (Milyar Dolar) -99,9 -83,5 -85,0
İhracat / İthalat (%) 60,3 65,8 67,1
Cari İşlemler Dengesi (Milyar Dolar) -65,1 -46,0 -46,0
Cari İşlemler Dengesi / GSYH (%) -7,9 -5,7 -5,4
TÜFE Yıl Sonu % Değişme 7,4 9,4 6,3

Basın Açıklaması:
EKONOMIDE-2015-HEDEFLERI-SIMDIDEN-YATTI-1

Print Friendly, PDF & Email