Merkez Bankası’na yüklenen ve faizlerin düşürülmesini isteyen Erdoğan’a CHP’li Umut Oran’dan akaryakıt için acil istek geldi.

Umut Oran
Basın Açıklaması
6.2.2015

Hemen bugün benzini 2 TL, mazotu 1,8 TL’ye indir.

Petrolde ucuzlamayı 7 ay boyunca benzine, mazota yansıtmadılar, şimdi kur arttı diye zam yapıyorlar. 

Benzin, motorin gibi petrol ürünleri, sanayiden tarıma, ulaşımdan diğer sektörlere ekonomide temel girdidir. Ekonomiyi canlandırmak istiyorlarsa baskı ve emirle faiz indirtmek yerine; fiyat içindeki fahiş vergileri düşürerek akaryakıtı ucuzlatsınlar.

Petrolde son yedi aydaki yüzde 58’lik ucuzlama benzin, mazot fiyatına bir türlü adam gibi yansıtılmazken, dolar kuru artınca anında zam yapılıyor. Şimdi petrol fiyatlarının da yeniden yükselişe geçmesiyle kur artışı birleşince olan yine vatandaşa olacak.

Dünyada ham petrol fiyatlarında Haziran’dan bu yana yaşanan sert düşüş, hükümetin bütçe gelirleri azalmasın diye yüksek vergileri sürdürmesi nedeniyle, benzin ve motorine yeterince yansımadı. 19 Haziran’da 115 dolara kadar çıkan Brent petrolün varil fiyatı, Temmuz’dan bu yana yaşanan hızlı düşüş sürecinde 50 doların da altına indi. Petrolün varili Ocak ayında 48 dolara geriledi. Buna göre ham petrol yedi ayda yüzde 58 ucuzladı. Aynı dönemde, benzin ve motorinin pompa fiyatındaki düşüş ise sadece yüzde 18-19 dolayında kaldı; vatandaş hala pahalı akaryakıt kullanmaya devam etti.

Bu da yetmez gibi dolardaki yükseliş gerekçe gösterilerek akaryakıt fiyatlarında son iki hafta içinde 3-4 kez ayarlamaya gidildi. Ankara’da 19 Ocak’ta 4.08 TL’ye inen benzinin litre fiyatı bu zamlarla 4.33 TL’ye, motorinin pompa fiyatı da 3.58 TL’den 3.81 TL’ye çıktı. Akaryakıt fiyatlarında, yaşanan sınırlı düşüşle 19 Ocak itibariyle oluşan düzeye göre 23-26 kuruşluk artış yaşandı. Yani dünyada ucuzlamaya devam eden akaryakıt, Türkiye’de pahalanıyor.

Petrolde tarihi ucuzlama yaşanırken, ham petrolün 3-4 aylık vadelerle alındığı için akaryakıt fiyatlarına yansımasının geciktiği iddia ediliyordu. Oysa dolar artışa geçince zamlar anında yapıldı.

PETROL FİYATLARI DA ARTIŞA GEÇTİ… 

Bu arada yedi aylık düşüş süreci sonunda dip noktayı gören ham petrolde de yeniden artış başladı. 28 Ocak’ta 48 dolar dolayında bulunan Brent petrolünün varili 2 Şubat itibariyle 55 dolar dolayına yükseldi. Ham petrol beş günde yüzde 15 zamlandı. Ancak petroldeki artış trendinin, yetersiz talep nedeniyle güçlü olmayacağı belirtiliyor.

Petrol 115 dolar düzeyinde bulunduğu Haziran’a göre hala çok ucuz, buna karşılık bizde benzin ve motorin fiyatı hala dünyaya göre çok yüksektir. 

Petroldeki aşırı ucuzlamayı akaryakıta yansıtmayıp da kurdaki her kuruş artışı benzine, motorine zam gerekçesi yapmak etik değildir. Şimdi petrol fiyatları artıyor gerekçesiyle zamma yüklenirlerse bu da etik olmayacaktır. Bu hükümet, Türk insanına akaryakıtta fahiş fiyatı layık görmektedir. Akaryakıt fiyatları makul düzeylere çekilmelidir. Olması gereken pompa fiyatı benzinde 2 TL dolayı, motorinde bunun da altıdır. 

ASIL SORUN YÜKSEK VERGİLER… 

Petrol ve kurdaki artış elbette benzin ve motorinin rafineri çıkış fiyatını etkilemektedir. Ancak halen akaryakıt fiyatının sadece dörtte birini rafineri fiyatı oluşturmaktadır. Bu nedenle bizde akaryakıtın, petrol fiyatlarıyla çok orantısız biçimde aşırı pahalı olmasının asıl nedeni ise bu ürünlerden alınan fahiş vergilerdir. Akaryakıt fiyatı içinde yüksek oranda maktu ve nispi vergiler yer almaktadır. 1 Litre benzinde maktu olarak 2.18 TL, motorinde ise 1.59 TL ÖTV alınmaktadır. Akaryakıtta rafineri fiyatının üzerine ÖTV, toptancı marjı, gelir payı, dağıtıcı ve bayi payları eklendikten sonra oluşan fiyat üzerinden yüzde 18 de KDV uygulanmaktadır. Böylece vergilerin toplam tutarı halen 1 litre benzinde 2.84 liraya, 1 litre motorinde 2.2 liraya ulaşmaktadır. Bu fiyat yapısı korunduğu sürece, rafineri fiyatları 1 kuruşa dahi düşse, mevcut sabit vergiler değişmedikçe benzinin pompa fiyatının 2.59 TL’nin, motorinin de 1.89 TL’nin altına inmesi mümkün değildir.

Hükümet, bütçe geliri azalmasın diye vergileri yüksek tutarak, vatandaşa pahalı benzin; çiftçiye ve nakliyeciye pahalı motorin kullandırmaya devam etmektedir. Türkiye akaryakıttaki vergi oranında dünyaya fark atmaktadır. AB’de akaryakıttaki vergi oranı Türkiye’den daha yüksek hiçbir ülke bulunmamaktadır.

CANLANMA İSTİYORLARSA AKARYAKITI UCUZLATSINLAR…

Saray ve hükümet, duran ekonomiyi harekete geçireceği umuduyla, özerk Merkez Bankasına baskı yaparak faiz indirmeye zorlamaktadır. Faizi suni biçimde düşürme girişimi ise sıcak para kaçışına ve kurların aşırı yükselmesine, ekonomide dengelerin alt üst olmasına yol açmaktadır. Bu baskı, ciddi bir krizi tetikleyecek niteliktedir.

Öte yandan ekonomide temel girdi olan benzin, mazot gibi petrol ürünlerinde vergi yüküne bağlı oluşan yüksek fiyat ise zincirleme etkiyle tüm sektörlerde maliyetleri artırmakta, ekonomik faaliyetleri ve talebi kısıcı etki yaratmaktadır. 

Sanayiden tarıma, ulaşımdan diğer sektörlere ekonomide temel girdi olan benzin, motorin gibi petrol ürünleri, fiyat yapısında yer alan dolaylı vergilerin azaltılması yoluyla ucuzlatılmalıdır.

Dışa bağımlı olduğumuz petrolde yaşanan tarihi fiyat düşüşünün rafineri fiyatına ve asıl olarak vergilerin düşürülmesi yoluyla pompa fiyatına yansıtılması ile ucuzlayacak akaryakıt, ekonomik faaliyetleri artırıcı, tüm ekonomiyi canlandırıcı bir etki yaratacaktır. 

Vergi doğuran faaliyetlerde yaşanacak artış, devletin indirim dolayısıyla uğrayacağı vergi kaybını zaten fazlasıyla telafi edecektir. 

Ekonomiyi canlandırmak istiyorlarsa baskı ve emirle faiz indirtmek yerine, benzini, mazotu ucuzlatsınlar!…

Print Friendly, PDF & Email