27 Aralık 1919, bozkır kasabası Ankara’nın; tüm dünyaya örnek olacak Kurtuluş Savaşı ve bölgesinin parlayan yıldızı genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun sembolü Başkent Ankara’ya dönüştüğü güç, ama başarı dolu yılların müjdecisidir.

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliye Reisi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları 95 yıl önce, 27 Aralık 1919’de yine böyle bir Cumartesi günü Ankara’ya ulaştılar. Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 13. Yıldönümünde sarf ettiği  “Ankara’ya geldiğimden sonraki mücadele hayatımızda hürriyet ve bağımsızlık aşığı kahraman Ankaralıların gösterdikleri vefa ve yardımları her vakit minnetle anarım!” sözleri Başkentimizin önemini çok güzel ifade etmektedir.

Ancak 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle başlayan ve giderek ivmesi artan bir süreçle halkı Atatürk’ten soğutma, devrimlerinin içeriğini boşaltma girişimleri bizzat isminde Atatürk geçen resmi kurumlar aracılığıyla yapılmaktadır.

Bugünse Ulu Önder’in bizzat Ankaralılara mirası olan Atatürk Orman Çiftliği talan edilmiş, üzerine iktidar tarafından vatandaşın sefaleti bahasına yolsuzluk ve rüşvet sembolü Kaçaksaray inşa edilmiştir.

Şiddeti giderek artan sinsice yöntemlerle Ankara’yı ve Türkiye’yi Atatürk’ten arındırma, Başkent’in içini payitaht özlemiyle boşaltma girişimleri özellikle son 12 yıldır sürdürülse de bunlar nafile çabalardır.  Atatürk’ün kendilerine bıraktığı emanetine sahip çıkan gençlerimiz olduğu sürece bu karanlık iktidarlar emellerine ulaşamayacaklardır. Atatürk ve silah arkadaşları nasıl ki Anadolu insanının yokluk koşullarında dahi dişinden tırnağından artırarak verdiği mücadeleyle Kurtuluş Savaşını kazanmışsa bizler de bugün 2014 yılında, koşullar ne olursa olsun umutsuzluğa kapılamayız. Umudu yeşertmek ve herkesin mutlu olacağı Türkiye’yi inşa etmek, Atatürk ve arkadaşlarının 95 yıl önce Ankara’ya geldiğinde taşıdığı azim ve kararlığa sahip olmak zorundayız. Koşullar ne kadar elverişsiz olursa olsun yurtseverlerin, devrimcilerin, Cumhuriyet Halk Partililerin, herkesin üzerine düşeni yaparak, sorumluluğu bir başkasına atmadan vereceği mücadeleyle Ankara’da, tüm Türkiye’de 95 yıl önceki ruhu yeniden dirilteceğimize eminim.

Saygılarımla,
Umut Oran

Print Friendly, PDF & Email