– G20’de dönem başkanlığı yarın Türkiye’ye geçecek ve önümüzdeki ilk konu da yolsuzluk mücadele. Bu ne yaman çelişkidir ki yolsuzluklara batmış iktidar, yolsuzluklarla mücadeleyi kendisine ana konu olarak seçmiş G20’ye bir yıl boyunca başkanlık edecek. 

– Davutoğlu’na samimiyet testi çağrısında bulunuyorum ve ona havuz medyası problemi sormak istiyorum: “Madem G20 dönem başkanlığında yolsuzlukla mücadele edeceksin. Gel önce senin ağabeyin, önceki başbakanının, milletin a… sına küfredenlerle birlikte yol açtığı ve Sayıştay’ın bugün artık 300 milyon dolara yaklaştığını saptadığı Sabah-atv’nin Halkbank’taki kredi batığını, yolsuzluğunu çözüver de bütün dünya görsün, örnek alsın seni.”

ANKARA

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, G20’de dönem başkanlığının yarın Türkiye’ye geçeceğini ve önündeki ilk konunun da yolsuzlukla mücadele olduğunu belirterek, “Açıkçası yolsuzlukla mücadelede yarın yeni bir komedi perdesi açılıyor. Bu ne yaman çelişkidir ki yolsuzluklara batmış iktidar, yolsuzluklarla mücadeleyi kendisine ana konu olarak seçmiş G20’ye bir yıl boyunca başkanlık edecek. O zaman Başbakan Ahmet Davutoğlu’na samimiyet testi çağrısında bulunuyorum ve ona havuz medyası problemi sormak istiyorum: “Madem G20 dönem başkanlığında yolsuzlukla mücadele edeceksin. Gel önce senin ağabeyin, önceki başbakanının, milletin a… sına küfredenlerle birlikte yol açtığı ve Sayıştay’ın bugün artık 300 milyon dolara yaklaştığını saptadığı Sabah-atv’nin Halkbank’taki kredi batığını, yolsuzluğunu çözüver de bütün dünya görsün, örnek alsın seni” die konuştu. 

Konuyla ilgili olarak yazılı açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, “Halkbank’ın, 2008 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın damadının patronu Ahmet Çalık’a ait şirkete, ATV ve Sabah’ı satın alması için verdiği kredinin fiilen “batık” hale geldiği ortaya çıktı” dedi. Umut Oran’ın açıklaması şöyle:

Sayıştay’ın Halkbank’a ilişkin 2013 raporuna göre, Banka’nın İstanbul Güneşli Şubesi’nden müşterisi olan Çalık Grubu şirketi Turkuaz Medya’ya, Halkbank Yönetim Kurulu’nun 15.04.2008 tarihli kararı uyarınca Bahreyn şubesi aracılığıyla, 375 milyon dolar kredi verildi. Kredi 3 yılı ödemesiz 10 yıl vade, LIBOR+4,85 faiz oranı ve altı ayda bir ödeme  koşuluyla kullandırıldı. Ancak, kredi verildikten sonra firmanın talebi üzerine Banka aleyhine ve mevzuata aykırı birçok usulsüz işlemin yapıldığı ortaya çıktı. Daha sonra Kalyon grubuna devir işlemi ve sonrasında da bu usulsüzlükler devam etti. Şirket ödeme kabiliyetini yitirdiği halde kredi taksitleri usulsüzce ertelendi. Banka’nın riski 300 milyon dolara ulaştı. Ancak, borca batık durumdaki şirketin bu borcu geri ödeme durumu yok…

Seri olarak birçok usulsüzlük yapıldı

-Kredi sözleşmesindeki faizin hesaplanma şekli 4 ay sonra firma lehine değiştirilerek daha düşük faiz ödenmesi sağlandı. Sözleşmede firmanın mali yapısının bozulması durumunda kredinin geri ödenmesini garantileyen hükümler, Banka Yönetim Kurulu’nun 13.09.2012 tarihli kararı ile değiştirildi. Firmanın finansal oranları sözleşmede belirlenen sınırların altına düştüğünde temerrüt nedeni sayılma durumu ortadan kaldırıldı.

-Firmanın talebi üzerine Banka Yönetim Kurulu’nun 13.09.2012 tarihli kararı ile 22.10.2012 ve 22.04.2013 tarihlerinde ödenmesi gereken toplam 49 milyon 912 bin 868 dolarlık anapara taksitlerinin alınmamasına, bu paranın kalan 10 takside yayılarak ödenmesine karar verildi. Banka Yönetim Kurulu kararı ile ödeme planı değiştirilerek 22.10.2013 ve 22.04.2014 tarihlerinde ödenmesi gereken anapara taksitlerinin 4 yıl sonra 22.10.2017 ve 22.04.2018 tarihlerinde ödenmesi kararlaştırıldı.

-İktidar medyası yapmak için Çalık Grubuna kamu bankalarından açılan krediyle satılan Sabah ve ATV, daha sonra el değiştirerek Kalyon Gruba ait Zirve Holding’e satıldı.

-Sözleşmede Firmanın hisse devrinin Halkbank’ın onayına tabi olduğu, hisse devri durumunda “Zorunlu Erken Ödeme” yükümlülüğü kapsamında kalan kredi borcunun yüzde 85’inin bankaya ödeneceği hükme bağlanmıştı. Ancak hisse devri sırasında firmadan alınması gereken 254 milyon 555 bin 631 dolar alınmadı. Daha sonra firmanın talebi üzerine 20.02.2014 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile sözleşmedeki zorunlu erken ödeme yükümlülüğü ortadan kaldırılarak firmanın yüzde 75’lik hissesinin yeni hissedara satışı onaylandı. Bu sefer Firma’nın yüzde 75’lik hissesini devralan Zirve Holding, Katar uyruklu ortağın elindeki yüzde 25 hisseyi de devralmak için başvurdu. Banka Yönetim Kurulu 2.09.2014 tarihli kararla bu devri de zorunlu erken ödeme  yükümlülüğünden muaf tutarak onayladı. Böylece hisselerinin tamamı, Zirve Holding’e geçerken, 255 milyon dolarlık zorunlu erken ödeme gerçekleşmedi.
-22.04.2014 tarihinde gerçekleşen hisse devriyle firmanın önceki ortağının şahsi kefaleti kaldırılarak, yerine hisseleri devralan Şirket ortağının şahsi müteselsil kefaleti alındı. Ancak Banka’nın değerlendirme evrakında söz konusu kişinin varlık ve borçlarına ilişkin ayrıntılı değerlendirme yapılmadı. Kredinin diğer bir teminatı olarak 1 milyar 994 milyon 100 bin TL’lik ticari işletme rehni tesis edildi. Firmanın hisse devri gündeme gelince Firmadan 22.08.2007 tarihinden beri yenilenmeyen ticari işletme rehninin yenilenmesi istendi, ancak firma süre uzatımlarına rağmen ticari işletme rehnini yenilemeye bir türlü yanaşmadı.

-Ağustos 2014 itibariyle Firmanın Banka’ya olan riski 299 milyon 477 bin 212,32 dolara ulaştı. Firma’nın 148,8 milyon TL zararla kapattığı 2013 yılında zararı öz kaynakları tüketti ve yabancı kaynaklara sirayet eden zarar 40 milyon TL olarak belirlendi.

Risk 300 milyon dolar, Şirket borca batık…

Türk Ticaret Kanunu’nda “şirket aktiflerinin şirketin borç ve taahhütlerini karşılayamaması” “borca batıklık” durumu olarak tanımlanıyor. Buna göre firma tamamen borca batık durumda. Yani Halkbank’ın firmada 300 milyon dolara yakın riski bulunuyor, ancak firmanın aktifleri, borç ve taahhütlerini karşılamıyor. Başka deyişle yandaş medya yaratmak uğruna bir emirle kamu bankasından kredi olarak aktarılan bu devasa kaynak fiilen batık durumda…Bütçe yetmiyor gerekçesiyle kamu yatırımı yapılmayıp, işçi, memur ve emekli aylıklarına adam gibi zam yapılmazken, sabah-akşam yalan söyleyecek, algı yaratacak, propaganda medyasını yaratmak için halkın kaynakları çarçur edilmektedir.

Davutoğlu’na G20 samimiyet testi 

Sonuç olarak tüm bu tablonun içinde G20’de dönem başkanlığı yarın Türkiye’ye geçecek ve önümüzdeki ilk konu da yolsuzluk mücadele. Bu ne yaman çelişkidir ki yolsuzluklara batmış iktidar, yolsuzluklarla mücadeleyi kendisine ana konu olarak seçmiş G20’ye bir yıl boyunca başkanlık edecek. Davutoğlu’na samimiyet testi çağrısında bulunuyorum ve ona havuz medyası problemi sormak istiyorum:

“Madem G20 dönem başkanlığında yolsuzlukla mücadele edeceksin. Gel önce senin ağabeyin, önceki başbakanının, milletin a… sına küfredenlerle birlikte yol açtığı ve Sayıştay’ın bugün artık 300 milyon dolara yaklaştığını saptadığı Sabah-atv’nin Halkbank’taki kredi batığını, yolsuzluğunu çözüver de bütün dünya görsün, örnek alsın seni.”

Basın Açıklaması:
yolszluk-G20-davutogluna-havuz-medyasi-testi-1

Print Friendly, PDF & Email