Değerli Dostlarım,

İsmet İnönü, Ulu Önder Atatürk’ün talimatı üzerine Lozan’da yapılan barış görüşmelerine katılır. Konferansın yapılacağı salona girince diğer ülkelerin temsilcilerine büyük koltuklar ancak Türkiye için neredeyse sandalye denecek kadar küçük bir koltuk ayrıldığını görür. Bu durumun sebebini sorar. İlgililer ellerinde aynı cins koltuk kalmadığını, ancak bunu bulabildiklerini ifade ederler.

İsmet İnönü “ziyanı yok” der, “bulunca tekrar gelirim.” Salonu terk eder.

O koltuklar bulunur, İsmet İnönü salona davet edilir ve Lozan Barış Antlaşması görüşmeleri böyle başlar.

Lozan Antlaşması, savaş cephelerinde “bir hilal uğruna” yatan gencecik güneşlerin kazandığı zaferin taçlandığı, bu milletin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin bütün dünya tarafından kabul edildiği, Sevr antlaşmasının tarihin çöplüğüne atılarak, Türk milletinin Türkiye’nin tapusunu aldığı büyük bir diplomatik zaferdir.

Lozan ile Türkiye milletler ailesinin eşit bir ferdi olduğunu tüm dünyaya kabul ettirmiş, hiçbir zaman da bundan daha azına razı olmayacağını göstermiştir.

O günden beri biz kendi ülkemizde özgür bir şekilde yaşayan, kimsenin işgalini de tiranlığını da kabul etmeyecek olan, kendi ülkesini kendi yöneten eşit yurttaşlarız. Lozan’ı ortaya çıkartan irade asla işgali kabul etmemiştir, asla bağımsızlık ülküsünden ödün vermemiştir, asla kimsenin kulu olmayı da kimseye boyun eğmeyi de düşünmemiştir. Bu irade Atatürk tarafından şöyle ifade edilir: “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.”

Türkiye’de özgür ve bağımsız bir şekilde yaşamak istiyorsak, Lozan ruhunu daha iyi anlamak, özgürlüğümüze ve temel haklarımıza yönelen bütün tehditlere karşı daha güçlü bir şekilde karşı durmak zorundayız. Biliyoruz ki özgürlüğünü kaybeden milletler onurlarını da kaybedeler. Biliyoruz ki, özgürlük yoksa, refah da, adalet de, zenginlik de, mutluluk da yoktur. Biliyoruz ki özgürlüğümüze yönelen bütün tehditler, esasında geleceğimize ve Türkiye’ye yönelmiş tehditlerdir.

Bu düşüncelerle, Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Kurtuluş Savaşı’nda yer alarak bu ülkede özgür ve mutlu yaşayalım diye mücadele eden tüm kahramanları şükranla anıyor, 90 yıl önce bugün Lozan antlaşmasını imzalayarak askeri başarıları diplomatik bir zaferle tamamlayan İsmet İnönü’yü saygıyla yad ediyorum. Onların özgürlüğe ve bağımsızlığa adanmış iradeleri, her zaman bizim ufkumuzu aydınlatacak ve yol gösterecektir.

Saygılarımla,
Umut Oran

Print Friendly, PDF & Email