“Cumhuriyetin 12. Yıldönümü için dövizler hazırlanmış, Atatürk’e sunulmuş. Dövizler  “Atatürk bizim en büyüğümüzdür.”, “Atatürk bu milletin en yükseğidir.” , “Türk Milleti asırlardan beri bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı …” diye sürüp gidiyor. Atatürk, bunları tek tek gözden geçirir, hiçbirini beğenmez. Hepsinin üstünü çıkar, dövizi kendi yazar:  
“ Atatürk bizden biridir.” 
Belçikalı bir düşünür “Türkiye, Atatürk’ü Allah’a, kalan her şeyi de Atatürk’e borçlusun” der. Atatürk bu milletin zor zamanlarında  ona önderlik etmiş, savaşın ve yokluğun ortasındaki bir ulusa hem bağımsızlığı hem de kendi kendini yönetme ayrıcalığını vermiştir.
O, büyük düşünen, büyük hayalleri olan bu hayalleri de planlı bir şekilde gerçekleştiren bir liderdi. Onun hayalleri ve ülküleri kimileri tarafından aşırı bulunmuş, gerçekleştiremeyeceği zannedilmiştir. Başka herkes manda ve himaye isterken o bağımsızlık demiştir,  Cumhuriyet kelimesinin bile yasaklı olduğu istibdat dönemlerinde özgürlükten ve Cumhuriyetten bahsetmiştir. Daha Cumhuriyet bile kurulmadan önce kadınların erkeklerle aynı haklara sahip olması gerektiğine inanmış, çağdaş bir devlet sistemi hayal etmiş, halka hizmet etmek için devrimci bir kararlılıkla hareket etmiştir.
O, bu millete bütün imkansızlıklara rağmen başarabileceğini gösterdi. Bu milletin parası yokken, silahı yokken, kurşunu yokken düşmanı yenebileceğini gördük.  Bu millet fakr-u zaruretten kırılıyorken varlık kurmayı, refah arttırmayı, kendi kendini yönetmeyi başardı.  Atatürk bizim hayallerimizi yükseltti, 19. Yüzyıldan geriye bir harabe gibi kalan bu Anadolu coğrafyasına “çağdaş medeniyet seviyesini bile aşmak” idealini verdi ve bu hedefe ulaşabileceğimize de bizi inandırdı.
Bugün cesarete ihtiyacımız var. Bugün  bu ülkenin büyük, çok büyük bir ülke olarak yeniden yükselebileceğini söylemeye ihtiyacımız var. Tabulara, düşünce alışkanlıklarına aldırmadan “daha iyi bir ülke” kurmak için çalışmamız gerekir. Daha fazla özgürlük için, daha adil bir toplum, daha iyi işleyen bir ekonomi. Hepimiz yeni çağın koşullarına uymalı, Atatürk’ün kendi zamanında yaptığı devrimi devam ettirmeliyiz. Atatürk’ü anmak, sadece onun hatırasından bahsetmek demek değildir, bu millete hizmet etmek, daha özgür, daha çağdaş bir ülke kurmak için de mücadele etmek demektir.
Kadın erkek eşitliğine inanmak ve bu eşitliği hayatta gözle görünür kılmaktır Atatürk’ü anlamak. Atatürk’ü anlamak insanların fikirlerini özgürce söyleyebileceği bir ülke yaratmak, basın özgürlüğünün sınırlarını aşmak, eskiden kalan tabuları ve alışkanlıkları yıkarak, çağdaş, şeffaf, verimli bir devlet yönetimi kurmaktır. Bugün de halka hesap veren bir devlete ihtiyacımız var. Bugün de bağımsızlığa ve özgürlüğe muhtacız.
Cesur olmamız, büyük düşünmemiz ve inançlarımız için çalışmamız gerekiyor. Atatürk diyor ki:
“Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin; hiç kimseyi aldatmayacaksın. Ülke için gerçek amaç ne ise, onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, seni yolundan çevirmeye çalışacaktır, fakat sen bunlara karşı direneceksin. Önüne sonsuz engellerde yığılacaktır. Kendini büyük değil, küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak, bu engelleri aşacaksın. Bundan sonra da sana büyük derlerse… Bunu söyleyenlere gülüp geçeceksin.”
Kimseyi aldatmayacağız, kimseyi kandırmayacağız. Çağdaş, demokratik bir ülke kurmak için hedefe yürüyeceğiz. Aleyhimizde bulunanlara teslim olmayacak, yolumuzdan çevirmek isteyenlere direneceğiz. Millet için gereken neyse onu yapmaya mecbur olduğumuzu bileceğiz.
Atatürk “Atatürk bizden biridir” diyordu. O halkın içinde yaşayan, halkına aşık, halkını seven, halkla birlikte olmaya ve halka hizmet etmeye gönülden inanmış bir insandı. Ona layık olmak, borcumuzu ödemek için; kendimizi yok sayarak, hiç görerek, çalışmaya, bir nefer gibi Cumhuriyeti  güçlendirmek ve özgürlüğü arttırmak için mücadele etmeye mecburuz.  Millete karşı bir ödevimiz var, onun yolunda yürüyeceğiz, büyük hedefler kuracak ve onları gerçek yapacağız.
Bugün bir kez daha Cumhuriyetimizin kurucusu ve daha iyi bir yaşam hayalimizin canlı sembolü olan büyük önderimiz Atatürk’ü rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.  Bu güzel Cumhuriyet içinde özgür, bağımsız ve eşit yurttaşlar olarak yaşama hedefinden asla sapmayacak ve bu yoldaki tüm engelleri mutlaka aşacağız.
Saygılarımla,
Umut Oran

Print Friendly, PDF & Email