Oran, AP’nin Türkiye Raporunu yorumladı:
“AP raporu ‘artık mızrak çuvala sığmıyor’ diyor, işin özü bu.”
“Mekanizma basit, teknik takip belgeleri ya savcıya ya Youtube’a gönderiliyor”
“Sistem basit dinle – servis et – suçla – tutukla!”
“CHP olarak bu 2012 model faşizme karşı çıkıyoruz”
ANKARA
TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanvekili, CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nda (AFET) kabul edilen Türkiye Raporu için ““AP raporu da diyor ki ‘artık mızrak çuvala sığmıyor!’ İşin özü bu” yorumunu yaptı. Oran, “Şimdi karşımızda, yargı, emniyet ve hükümet üçgeninin kurduğu baskı rejimi açıkça gözüküyor. Teknik takip sistemi muhalifleri takip sistemi olarak kullanıyor, elde edilen teknik takip dokümanları ya savcıya ya Youtube’a gönderiliyor. Biz de CHP olarak bu 2012 model faşizme karşı çıkıyor, özgürlüğün ve umudun Türkiye’si için tüm gücümüzle mücadeleye devam ediyoruz” dedi.
CHP adına bugün Silivri’de Balyoz davasını izleyen ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu EşBaşkan Yardımcısı da olan Oran yazılı açıklama yaparak, AP’nin dün kabul ettiği raporu da değerlendirdi.
Şener ve Şık’ın yıldönümü
“Türkiye’de demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi temel alanlarda kuşku ve endişe yaratan gelişmeler oluyor” diyen Oran, yarın Ahmet Şık ile Nedim Şener’in tutukluluklarının birinci yıldönümü olduğunu anımsattı.
Şık ve Şener için ciddi bir kanıt bulunmadığını belirten Oran, “Basılmamış bir kitabın dijital kopyasını bomba sayan bir zihniyet ile karşı karşıyayız. 365 günlük tutukluluk süresinden sonra bu insanların delilleri karartma, ülke dışına kaçma gibi bir şansları da yok. Dolayısıyla mahkemenin bu tutukluluğu neden devam ettirdiğini anlamak mümkün değil. Bugün 107 gazeteci hala tutuklu yargılanıyor.   Böyle bir ülke haline geldik” dedi.
Mızrak çuvala sığmıyor
Fabrikasyon deliller, dijital olarak oynanmış, sıhhati kuşkulu bulgular, teknik takip doküman yığınları ile bir takım davaların kurgulandığını kaydeden Oran, “Bavulla gelen bu davalarda da hep aynı şeyler oluyor. Masumiyet karinesi yok ediliyor. Servis edilen delillerle insanlar peşinen suçlu ilan ediliyor. Sanıklar daha dosyayı göremezken, gazeteler çarşaf çarşaf suçlamaları yazıyor. Avrupa Parlamentosu’nda dün kabul edilen rapor da diyor ki “artık mızrak çuvala sığmıyor!” İşin özü bu” dedi.
Oran, raporda özellikle şu noktaların önemli olduğunun altını çizdi:
–       Ergenekon ve Balyoz davalarında sanıklara karşı tutarsız delillerin kullanım iddiaları endişe verici. Komisyon bu davaları yakından takip etmeli ve 2012 İlerleme Raporunda detayları kamuya açıklamalıdır.
–       Mahkeme tarafından ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması talebinde bulunması endişe vericidir.
–       Yargı sisteminde reform, Türkiye’nin modernleşme çabalarını başarması için zorunludur. Bu reformlar, modern, etkili, tam bağımsız ve tarafsız yargı sistemine önderlik etmelidir.
–       Hukukun üstünlüğü ve adaletin ruhuna aykırı eski devlet güvenlik mahkemelerine benzer şekilde özel güçlerle alınan mahkeme kararları
–       hakkında düşünülmeli,
Ya savcıya ya Youtube’a
Komisyona Ergenekon ve Balyoz davalarını izleme görevi verilmesinin de çok önemli olduğunu anlatan Oran’ın açıklaması şöyle:
“Şimdi karşımızda, yargı, emniyet ve hükümet üçgeninin kurduğu baskı rejimi açıkça gözüküyor. Mekanizma basit, muhalifleri bastırmak için emniyetteki bazı unsurlar teknik takip sistemini muhalifleri takip sistemi olarak kullanıyor, elde edilen teknik takip dokümanları ya savcıya ya Youtube’a gönderiyor, daha sonra özel savcılar kurgulanmış bir takım soruşturmalar açıyor, soruşturma evrakları yandaş medyaya sızdırılıp insanların tüm hakları ihlal ediliyor, ondan sonra verilen anlamsız tutuklu yargılama kararlarıyla da insanlar 1000 gün 2000 gün tutuklu tutuluyor.
Dinle, servis et, tutukla
Sistem basit dinle – servis et – suçla – tutukla! Artık düşünün bu duruma Cumhurbaşkanı, Başbakan Yardımcısı hatta Adalet Bakanı bile güya isyan ediyor.
2012 model faşizme karşı çıkıyoruz
Biz de CHP olarak bu 2012 model faşizme karşı çıkıyor, özgürlüğün ve umudun Türkiye’si için tüm gücümüzle mücadeleye devam ediyoruz. Kim ne yaparsa yapsın, Türkiye gelecekte adil, demokratik, özgür bir ülke olacak. Hiçbir karanlık, güneşin doğmasını engelleyemez.
APraporu02032012

Print Friendly, PDF & Email