Umut Oran, Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencilerinin sorunlarını da unutmadı.
Van depremi sonrasında bölgeye çık sık giderek sorunlarla ilgilenen CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, son olarak kendisine aktarılan ve inanılması güç duyumu TBMM gündemine taşıdı. Konuyla ilgili soru önergesi de veren Oran, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
“Van’da çok güç koşullarda halen onbinlerce insanımız  yaşam mücadelesi veriyor. bu güç koşullara bir de kimi idarecilerin yanlış kararlarının eklenmemesini umuyorum. bana gelen bilgilere göre Van’da evsiz yurtsuz kalmış insanlara kimi ayrımcılık yapıldığı öne sürülüyor. Örneğin yalnız yaşayan  bekar veya dul kadınlara konteynır verilmediği öne sürülüyor. Ben bu iddianın doğru olmadığını ümit ediyorum.  Aynı şekilde evi yıkılmış kişilere, ev sahibi ise konteynır verildiği ancak aynı konumdaki kiracılara bu hakkın tanınmadığı belirtiliyor. Bu insanlar eksi 20 derecelerde nerede kalacak. Zaten çadırlarla 4 aydır çok güç koşullarda yaşayan insanlarımıza ayrımsız sahip çıkılmasını bekliyorum. Konteynır verilmediği için çadırda kalmaya mahkum olan bu insanların zorla dışarı atıldıkları ve bunda Sayın Başbakanın buraya yapacağı olası ziyaretin etkisinin olduğu halka arasında konuşuluyor. Belki hükümet üyeleri bunları duymamıştır, ben sizin aracılığınızla kendilerine iletmiş ve uyarı görevimi yerine getirmiş olayım.”
Soru Önergesi;

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

               

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğini arz ederim.

Umut ORAN

İstanbul Milletvekili

23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde yaşanan depremler sonucunda Van ilimizde büyük can ve mal kayıpları olmuş, şehir sosyal ve ekonomik açıdan büyük bir zarara uğramıştır. Bu zararların oluşmasında devletin yetersiz denetim, kontrol ve gözetim ile bir pay sahibi olduğu açıktır. Deprem olduktan sonra da gereken koordinasyon kurulamamış, afet sonrası yardım ve bakım etkin bir şekilde sağlanamamıştır. Bu dönemde hükümetin öngörüleri de çoğu zaman gerçekleşmemiş örneğin Başbakan Yardımcısı Beşir ATALAY “18 Ocak 2012’de çadırda kimse kalmayacak” demesine rağmen bu gerçekleşmemiş, depremin üstünden 4 ay geçmiş olmasına rağmen hala gereken bakım yapılamamıştır.
Bu kapsamda,
1-      Kamuoyunda yer alan bilgilere göre çadırkentlerin elektriği sık sık kesilmekte, çadırkentte kalanlara yemek verilmemektedir. Çadırkentte yaşayanların yıldırma taktiği ile çadırkentleri boşaltması mı hedeflenmektedir?
2-     Çadırkentleri, 12 Şubat 2012’den bu yana hiç kimsenin korumadığı, polis ve jandarmanın çekildiği bilgisi alınmaktadır. 12 Şubat 2012 itibariyle çadır kentte yaşayan kaç kişi bulunmaktadır? Bu tarih itibariyle kolluğa çekilme emri hangi nedenle verilmiştir? Kolluk kuvvetlerinin vatandaşın güvenliğini koruma zorunluluğu varken, bu görevi ifa etmemeleri, yakın ve açık tehlikenin olduğu koşullarda gereken önleyici görevi yapmamaları hangi gerekçeyle açıklanabilir? Çadırkentte yaşayan insanların güvenliksiz kaderine terk edilmesi mi amaçlanmaktadır?
3-     Van’a gönderilen 19.000 konteynırın, Van’da kiracı durumda olanlar tarafından yararlanılamayacağı ifade edilmektedir. Böyle bir muamele sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmakta mıdır? Bu ilke gereği, afet koşullarında yaşayan vatandaşlara eşit muamele yapılması gerekirken, gayrimenkul sahipliğine göre ayrımcılık yapılması doğru mudur? Kiracı iken oturduğu evin yıkılması sonucu açıkta kalan kaş kişiye konteynır verildi?
4-     Konteynırlardan “yalnız kadın”ların yararlanamayacağı yönünde bilgiler kamuoyuna yansımaktadır. Bu duyumlar doğruysa bu talimatı hangi kamu yöneticisi verdi? Bu karar verilirken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan görüş alındı mı, alındıysa bakanlıktan gelen yanıtta hangi görüşe yer verildi? Bu durum cinsiyete ve sosyal konuma bağlı bir ayrımcılık olarak kabul edilemez mi? Şu ana kadar 18 yaşın üstünde kaç bekar, dul, kimsesiz kadın konteynır sahibi olmuştur? Bu durumda olan toplam kadın sayısı kaçtır?
5-     Her ne kadar deprem koşulları ortada olsa da, depremin üstünden 4 ay geçmesine rağmen hala Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencilerinin asgari seviyede dahi barınma imkânına sahip olmadığı, eğitimden ve yurttan yoksun bir halde yaşamak zorunda kaldıkları öğrenciler tarafından ifade edilmektedir, bu sorunların çözümü için herhangi bir önlem alınmış mıdır ve ne kadar sürede giderilmesi beklenmektedir?

Print Friendly, PDF & Email